Hayat Bayram olsa! Ama değil.
Bir şarkı söyledi CHP adayları reklam olarak “Hayat Bayram olsa” diye , bu suçlamalar ve skandaller dolu seçimde, biraz şaşırtıcı ve farklı idi. Ama tıraş kısmı bitti. Ben 100 dolar kaybettim sanıyorum. AKP %44 altında olacak ve 3 büyükşehirden 2 si CHP ye gidecek diye yazmıştım. AKP seçimleri kazandı. Bu satırların yazıldığı an AKP Anadolu Ajansı ve CNN Turk verilerine göre %45.6 Bugün neticelerine göre %43.28. Eski “ortakların” “yorum farkı” mı bu \”rakamlar\”?
Tebrik ediyorum. Bahçeli’nin kaybettiği kaçıncı seçim ama gitmeyecektir. Solda da lider değişikliği olmayacaktır muhtemelen. Kılıçdaroğlu: “istifa ettiniz diye bir söylenti var”diye soran gazeteciye “ asparagus” demiş… Batı batıca ve doğu doğuca yönetilecektir, önümüzdeki yıllarda.
Anlamaya çalışıyorum. Kasalar, ayakkabı kutuları, düzmece miydiler? Yoksa halk bunu “onayladı” mı? Ahlak ‘ın kendisi veya bezirganlığı çöktü mü? Ayol insancıllığı gibi realizmden uzak bir hayal? Değişen hakimler, polisler, savcılar hepsi bir yanılgı mıydı? Yansıma mı? Desinformasyon mu? Belki de ben Ege’de yaşayarak kendi çevremden etkilenerek mi dünyayı algılar oldum?
Bilemiyorum. Bildiğim Kanal İstanbul projesinden bu gezegenin sakini olarak bu coğrafyaya verebileceği zarardan dolayı tedirgin olduğum.
Son iki yılda ve bilhassa son yılda gördüğüm Erdoğan ile beraber çalışmak istemem. Ve çalışanlara, çalışmak zorunda kalanlara da kolaylık dilerim. Balkon konuşmasında oğlu, gelini ve “bakara makara” diyen bir telefon konuşması yayınlandığı “iddia edilen” Egemen Bağış ile çıktı. Belki ben çok safım. Taraflar birbirlerini “cezalandıracaklarını” söylediler. Doğal olarak “cezalandıran” kazanan taraf olacaktır. Mücadele daha da sertleşecek.
Genç nesil bir arayış içinde. Gezi olayını önemsiyorum. İşsiz ve yaşamı pahasına olaylara hayran olmayan bir kesim gençlik var.
Önümüzde Kürt özerkliği veya gerçeğinin huzurlu bir beraber yaşama dönüşmesi için seçim yasası ve Anayasa gibi aşılacak ve mutabakat gerektiren işler var. “Başçalan” ile “Vatan haini” mi ve eskiden “ne istedilerse verdim” şimdiki “inine kadar kovalanan” (hayvan?) bir araya gelip çözecekler? Diyalog gerekli, o da nasıl olacak? Barışta buluşmaya mecburuz.
Bir cadı avı başlayacaktır. Ve Başbakan daha da otoriterleşecektir. Belki Cumhurbaşkanı olacaktır ve Gül de Başbakan? Veyahut Gül emekliye ayrılacaktır? Bilemiyorum. “Güçlü ve başarılı adam” Erdoğan, seçimleri kazandı. Hayırlı olsun.
Seçmenlerin anlamlı bir yüzdesinin seçime katılması sevindirici, en azından Fransa, Kanada, Hindistan , Pakistan, İsviçre ve ABD den daha fazla insan seçimlere katıldı.
Sevgili Mahmut Bey sizin yaşadığınız Ege bölgesi sahilinde çok ama çok tanıdığım insan, hatta akrabalarım var…Ne düşünüldüğünü ve düşünülmekte olduğunu biliyorum oralarda. Oralarda şöyle bir zaaf hemen herkesi akıl tutulmasına uğratıyor. Başbakan Erdoğan konuşurken,’ayy gene mi o, kapat kapat’, diyorlar ve dinlemiyorlar. Ak Partiyi övme ihtimali olan bir konuşmaya veya yazıya bir dakika tahammül etmiyorlar. Aynı gazeteleri, örneğin Hürriyet, aynı TV kanallarını örneğin Kanal D, izliyorlar, aynı yazarları örneğin Yılmaz Özdil, Ertuğrul Özkök, M Y. Yılmaz vb. okuyorlar ve sonuçta şizofrenik bir yapıda şişiyorlar, gerçeklerden kopuk kendi aralarında kısa paslar yapıyorlar…Karşı taraf hakkında aşağılamaktan başka en ufak bilgileri yok muhteremlerin. Zaten çoğu okuma özürlü, okursa da şu çılgın Türkleri, Atatürk’ü severim, Ben Kemalistim gibi beyinlerinde onları rahatlatacak hormonlar salgılatacak kitapları okumaya çalışıyorlar…Bu muhteremler gezi parkı olaylarını dahi anlamadılar. Nasıl anlasınlar ki…Yani kısaca Türkiye’den, Türk halkından, Türkiye gerçeklerinden kopuk, ne olup bittiğini anlamayarak devamlı kızan, üzülen zavallı bir konuma kendilerini getirdiler…Her koyun kendi bacağından asılır…Bunların çoğunun maddi durumu iyidir, bu bakımdan Türkiye’de tabana yönelik yapılan iyileştirmeler onları etkilemez. Kılıçdaroğlu SSK başkanı iken hastane kapılarında ölen insanları bilmezler. Büyük bir kısmı subay ailesidir. Onlar GATA’ya sigortalılarda geliyor, kalite düştü diye kızarlar. Şu anda darbe olsa coşkuyla sokaklara fırlayacaklardır. Erdoğan askerlerin Halk Partisinin eline bir şekilde düşse ikinci bir Yassıada faciası yaşayacağımıza hiç şüphem yok…. Marmaray’a binerler ve yolda başbakan Erdoğan’ı eleştirirler. Aile hekimine gidip ilaç alırken, sabah beşlerde hastanelerde ilaç kuyruklarında nasıl ilaç almak için saatlerde beklendiğini bilmezler veya unutmuşlardır…Onun için bunlar artık hep üzülecekler, onların üzülmesine tabii bizde üzülüyoruz ama beter olsunlar yahuu…
Sn.Tolon,Etrafınızdaki dostlarınızın kin ve nefret yüklü insanlar olduğu bir ‘axiom’.Görünce hemen anlıyorsunuz.Bunların gıdası Ak Partiye ve başbakana sosyal medyada yalanlarla küfür ve hakaret yağdırmak.Zaman içinde,bu ülkede,kendi isteklerinin değil,halkın çoğunluğu ne isterse onun olacağını idrak edip,kabullenecekler.Artık,onların çok istedikleri askeri darbeler de olmayacaktır.Bu negatif yüklü insanlar,özellikle,taşlı yüzükleri ile kadınları ile seyredilmeye değer.Siz onlarda hiç entellektüel birikimler,faşist
düşünceleri haricinde,görebiliyormusunuz?Hayat sizin hayatınız.Onlarla birlikteliği sorgulayıp sorgulamamak sizin tasarrufunuzda…
Sayın TOLON gözlemlerinize ve yazdıklarınıza sonuna kadar katılıyorum. Ülkemiz her geçen gün yöneteni yüzünden daha yönetilemez hale gelmektedir. Bu durum içeridekiler tarafından fark edilmese de dışarıdan daha net ve açık bir şekilde gözlenmektedir. Hala geçmişe dönük yok ilaç ve hastane kuyrukları yok Marmaray rahatlığı gibi hizmetlerle “ben lafa değil icraata bakarım” sloganıyla gerçekler gözden kaçırılmaktadır. Hiç ülkenin saygınlığı, dış borçları, yargı bağımsızlığı, yolsuzluklar, rant ekonomisi, askeri vesayetin kaldırılırdığı anlatılırken, ülkenin polis devleti kimliğine bürünmesi görüntüsü dile getirilmemektedir. Şu gerçek ülke insanları her geçen gün kutuplaşarak, biri birinden nefret ederek yönetilemez ve kendisini yönetenlere güvenemez hale gelmektedir.
Sn.Topal,Ülkemiz insanları birbirinden nefret etmiyor.Sadece azınlık olan sizin tarafınız çoğunluk olan Ak Partililere kin ve nefret besleyip,lideriniz Kılıçtaroğlu dahil,küfür,hakaret,manipilasyon,demogoji,fitne,fesat,yalan
yollarına başvuruyor.Bence,yeni çıkarılacak kanunlarla bu yollara serbestçe başvuran taraftarlarınız, caydırıcı cezalar getirilerek,terbiye edilmeli…
SAYIN TOPAL, DIŞ BORÇ NASIL HESAPLANIR: BULUNULAN DÖNEMDEKİ DIŞ BORÇ RAKAMINA BAKARAK HESAPLANMAZ, BÖYLE YAPARSANIZ İNGİLTERE, DE AMERİKA’DA BATIYOR GÖRÜNÜR. BİLMİYORUM MESLEĞİNİZ NEDİR? AMA DIŞ BORÇ İNCELEMESİNİ BİLMİYORSUNUZ. DIŞ BORÇ; DIŞ BORÇLARIN MİLLİ GELİRE ORANLANMASI İLE SAPTANIR. BU SAPTAMAYA GÖRE, 2002 DE DIŞ BORCUMUZ % 70, 2013’DE % 35’E İNMİŞTİR. BU KADAR BASİT…IMF BORÇLARININ SIFIRLANMASINI, PARA ALANLARDAN DEĞİL VERENLERDEN KONUMUNA GELMİŞ OLMAMIZI DA ANIMSATIRIM…CHP BU ANLAYIŞLA GİTTİKÇE, İKTİDARI DAİMA RÜYASINDA GÖRECEK VE HEP ÜZÜLELERDEN OLACAKTIR. ÇÜNKÜ YANLIŞ YOLDA..CHP’NİN NE YAPMASI GEREKTİĞİNİ, NE YAPMAMASI GEREKTİĞİNİ DE UZUN İRDELEYEBİLİRİZ…SADECE ŞUNLARI SÖYLİYEYİM. HERŞEYDEN ÖNCE GENEL MÜDÜRLERİNİ DEĞİŞTİRMELERİ GEREKİR SONRA DA HALKTAN TİKSİNEN HALK PARTİ OLMAKTAN ÇIKMAYA ÇALIŞMAK…
Sn.Tolon,%45.6’yı %43.28 yapan HÜRRİYET gazetesi.Belki başka anti AK Parti gazeteler de vardır.Aydın Doğan yağcılarının gerçeği vermeye,her zaman yaptıkları gibi,dili varmıyor.Elinden gelse daha da aşağıya çekecek rakamı.Bir başka deyişle,o biçim okurlarını rahatlatmaya çalışıyor…