Urla Kalesi

 

Ne zamandır Urla kalesini görmek

istiyordum.   Dün Mehmet Emeç rehberliğinde görebildim.

 

Zeytinalanı mevkiindeki en yüksek tepe. Otoyoldan İzmir’e giderken deniz tarafında da,  ancak üçüncü gidişimde Otobandaki benzinliği Urla istikametinde geçince tek başına duran tepede olduğunu anladım.

Tayfun Caymaz, Ferhan Erim ve Mehmet Emeç Urla kalesi hakkında bir kitap hazırlamışlar, baskıda imiş. Umuyorum yakında okuyabileceğim.

 

Güney surları ve uçurum ile kuzey batı surları gözüküyor. Tüm yarımadaya hakim bir yer. Karaburun, Foça ayaklar altında. 1300 yıllarında Urla yarımadasında Aydınoğulları ile “Beylik dönemi “başladı..

 

 

Mehmet Emeç’ten öğrendiğim, kalenin Bizans Osmanlı arasında savaşlar sonunda Fatih Sultan Mehmet’in emriyle yıkıldığı ve o zamandan beri yıkıntı halinde olduğu.

 

 

 

Tüm tepe tarihi bulgular açısından zengin, tepede görebildiğim kadar roma, bizans devrinden bolca seramik kalıntıları var.

Batıda çok sayıda kale ve burç gördüm. Hiçbiri bu denli perişan vaziyette değildi.

 

Kurtarma kazısı şeklinde (mantığında)  ivedi kazıların yapılması ve bu buluntuların düzgün bir şekilde tabelalandırılmaları ve yürüyüş yollarının açılması gerek. İki yıldır Türk Thor Hjerdahli olarak isimlendirdiğim Oman Erkurt’a   yaptığı güzel tekne rekonstrüksiyonları hakkında Türkçe metin verilse İngilizce ve Almanca’ya çevrisini üstleneceğimi ve tabelalandırma masraflarını da temin edebileceğimi söyleyip duruyorum. Ondan ve Hayat Erkanal’dan aldığım yanıt hep çok güzel bir şekilde yapılmakta olduğu ve kısa zamanda zaten yapılacağı. Ayni heyecanı Urla kalesini görünce de duydum. Umarım gerek Urla kalesinde gerek Karantina adasındaki anfitiyatro’nun bir an evvel en azından kabaca ortaya çıkartılıp, tabelalandırılıp turizme açılır.

 

On yıl önce yürüyüş yolları projesi için Namık Kemal Nomak Ali Nail Kubalı ile birlikte epeyce zaman harcayıp bürokratik örümcekağlarına takılıp pes etmiştik.

 

“Üç dönüm bostan” yaklaşımı ile  gelişen Urla tarihinin ortaya çıkması ve tanıtılması çalışmaları süredursunlar Mehmet Emeç in bir hayalini de buradan paylaşayım:

 

Kale altındaki “çöp ayırım merkezi ideal bir anfitiyatro olur “diyor Emeç. Otobandan direkt çıkış ve park yeri ile. Urla kalesi çevresi de temizlenir ve surlar ortaya çıkarılıp ışıklandırılır ve turizme hizmet eden bir hale getirebilinir.

 

Olur mu? Olur! Hem de inanılmaz bir turistik merkez olur.

 

Bundan sonraki yazımda Urla beylik dönemi Akpınar köyünü yazacağım. Köy sonra terkedilmiş. Bir başka tek taş pırlanta. Sanki Urla yürüyüş yolları projesini tekrar canlandırma vakti geliyor mu?

 

Aşağıda güney ve kuzeybatı surlarından görüntüler.  İlk resimde Emeç ve sağ tarafta çöp toplama merkezi.

\"Image\"

\"Image\"

\"Image\"

\"urlakalesiguney\"

Bundan sonraki yazılar :http://mahmuttolon.wordpress.com/2014/09/01/urla-kalesi-tek-tas-pirlanta/

Barış Yıldırım ile Urla kalesi 

http://www.gozlemgazetesi.com/HaberDetay/251/124258/inkaya-kocadag-magarasi.html#.VFeau75G5UQ

3 thoughts on “Urla Kalesi”

  1. merhaba, ben zeytinalanında oturuyorum ve bahsettiğiniz urla kalesine defalarca gittim.ben üniversite öğremcisiyim ve aynı zamanda amatör olarak dağcılık yapıyorum.bizim sivrice dediğimiz urla kalesinin bulunduğu tepede bahsettiklerinizin dışında pek çok testi(yada anfora) kalıntıları, 3 adet düden şeklinde mağara, kuzey yamacında 6-7 m uzunluğunda bir düz mağara ve güney yamacındada yaklaşık 20-30 yıl öncesine kadar kullanılan bir su sarnıcı benzeri bir yapı var.
    bence bunların dışında araştırmaları genişletecek çok daha fazla veri mevcut.tepenin kuzey batı tarafında yaklaşık 1 km lik mesafede zümrüt evler denilen sivriceye göre daha küçük bir tepe var.ilginçtir ki bu tepenin yamaçlarında da sivricedekine benzer anfora kalıntıları var.
    sivricenin güney tarafında ise yine yaklaşık 1 km uzaklıkta kocadağ denilen mevkide inkaya mağarası(http://www.tayproject.org/Magara.fm$Retrieve?MagaraNo=1318&html=cave_detail_t.html&layout=web) dediğimiz bir mağara mevcuttur.ve bu mağaranında tarihi bir önemi vardır.
    bahsettiğim bu 3 noktadan bir doğru çektiğinizde doğrunun denizle kesiştiği yer şu anda hala liman olarak kullanılan yerdir.benim görüşüme(bölgede kalıntılarla aynı tarihli hiç bir liman belirtisi görmedim ve bir bilgiye ulaşamadım) göre şimdi limanın bulunduğu yerde bu 3 hattı birbirine bağlayan antik bir kısa patika olmuş olabilir.ve bu patika kısa ama güzel bir hiking yolu olarak düzenlenebilir.
    eğer isterseniz müsait olduğunuz bir zamanda bahsettiğim yerleri size gezdirebilirim.

  2. Pingback: Urla Kalesi İnşaatı Bitti mi? « Mahmut Tolon

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *