Bitki Zekası

 

 

Ot gibi adam diyoruz veya odun gibi ve belki de ota, ağaca veya bazen de adama haksızlık ediyoruz.

 

Artık ortama sadece uyum sağlama ile değil, korunma ve değişim refleksleri ile de bitkilerin bir nevi zekaları olduğu biliniyor.

 

Örnek baklagillerden mimoza hemen küser ve kapanır. Floransa’daki Dr. Mancuso Uluslararası Bitki Nörobiyolojisi Laboratuarında mimozalar ile çalışıyor. 15 cm den 60 kez peşpeşe yere düşürülen genç mimosa bitkileri yapraklarını kapatmamayı ve o denli ürkek olmamayı “öğreniyorlar.”

 

Acaba küsme alışkanlıkları olan insanları da 15 cm den yere doğru zıplatmak mı gerek?

 

Tabii “nörobiyoloji” tabiri bitkilerin “nöronları” olmadığı için doğru değil. Ama günümüzde artık zekanın sadece ve sadece nöronlarda (ve beyinde) olduğunu inatla iddia edenler de sadece üç beş nörolog veya kendisini dev aynasında görmekle meşgul olan beyin cerrahı veya konuyu az okumuş birkaç filosof değil mi?

 

Tabii ki uyum, mutluluk, kararlılık türünden “zeka” ürünü olarak algılanan farklılıkların oxctocin, adrenalin, noradrenalin, dopamine gibi hormonlarla en azından hayvanlarda (ve doğal olarak evrime “inanmayanlar ” için “eşrefi” mahlukatta) regüle edildiğini biliyoruz. Bunlar binlerle yılda gelişen savunma ve hızlandırma mekanizmaları.

 

Dr. Mancuso ve Bonn’daki  Dr. Baluska ile Washington’daki meslektaşları Dr.Elisabeth van Volkenburg’un konuyla daha fazla ilgilenmek isteyenler için plantbehavior.org diye bir de siteleri var.

 

Bizde deneyimli çiftçi ağaca meyva vermeyince baltayı gösterir! Birçok çiftçi de bunun meyva ağacı ile bir iletişim olduğuna inanır. Acaba budamak da bir anlamda ağaca teşvik mi, meyva verecek dalların güneşten faydalanmalarını sağlamak dişında? Bu tür sorulara yanıt vermekten daha uzak bitki davranış bilimi.

 

Bitkiler kaçamadıkları için epeyce geniş bir sinyalizasyon ve korunma sistemi geliştiriyorlar. Yeraltından kökleri ile temas ile ve etraftaki sarsıntılara veya gelen böceklere veya susuzluğa karşı. İsrailli Novoplansky bezelyelerin tarlanın bir köşesinde susuzluk başlayınca yeraltındaki kökleri ile daha tarlanın nemli tarafındaki bezelyelerin de susuzluğa karşı tedbir olarak kapanmalarını muhtemelen kimya yolu ile sağladıklarını tesbit etmiş. Sanki kendi “kavmini” korumak istercesine.

 

Kanada’da çamlara enjekte edilen radyoaktif markerleri birkaç gün içinde komşu ağaçlarda da tesbit edilmişler. Tütün bitkisi ise zararlılara karşı   zararlılar için de bir zehir olan nikotin üretimini arttırıyor. Nikotine karşı immun olan tütün tırtılana karşı ise bitki o tırtılı öldürecek böcekleri kimyasal yoldan çağırarak korunuyor.

 

Hazır Suriyeli göçmenler gündemdelerken, bir dahaki yazıda göçmen bitkilerden söz edeceğim.

1 thought on “Bitki Zekası”

  1. Çok güzel bir yazı. Bitki zekası ile ilgili kendi iki deneyimim: Birisi Türk usulü terbiye. Armutum beş sene vermemişti, birisi dövmemi tavsiye etti, fazla acıtmadan bir iki değnek vurdum işe yaradı.
    İkincisi ise semiz otuna çok benzeyen bir bitki. Kendiini inanılmaz şekilde semiz otlarına benzeten bir birtki. çoğu zaman ayıkamaya çalışıyorum ama semiz otları ile öyle bir paralllikte gelişme gösteriyorlar ki ayırmak bazen çok zor olabiliyor.

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *