“Yersen”

 

Türkiye’nin geleceği tarımda da sanayide de diğer ülkelerden farklı
olmayacak. Benim çocukluğumda nüfusun %80 i tarımla uğraşıyordu % 20 si şehirde yaşardı. Bir nesil içinde oran tersine döndü. Genç nüfus, yaşlanan nüfus ve artan işçi ücretleri.

 

Genç nesil tüm Cumhuriyet döneminde kalkınmada en önemli motor oldu. Çok beceriksizce olan yönetimler dışında genç nüfus hep itici güç oldu. Genç daha fazla tüketir. daha açık fikirlidir, daha alçakgönüllü ve daha ucuz çalışır. Yaşlandıkça önce ihtiyaç ve tüketim azalır. Sonra şimdiki verilere göre 85 yaşından sonra, o da bakım ihtiyacı nedeniyle tekrar artar.

 

Artık bizde de yaşlanan nüfus yeni yaklaşımları ve farklı planlamayı gerektiriyor ve giderek te gerektirecek. Ben her konuda iyimserim.

 

Domates hasadı artık büyük tarlalarda vakumla toplayan devasa cihazlar ile direkt TIRlara yüklenme şeklinde yapılıyor. Elle toplanan domatesin maliyeti çok fazla olduğundan.

***

Teknoloji

 

Teknik yaşamımızı değiştiriyor. Eskiden tarlalara kuşlara karşı ürünü korumak için korkuluk koyardık. Kuşlar da akıllandı insan da. Şimdi Hollandalı bir genç büyük avcı kuşa benzeyen bir insansız hava aracı ile uçan “Robird” isimli korkuluk yapmış.

 

Avlanmaktan korkan martı karga veya serçeler kaçıyorlar. Hoş, bir yandan da kuş nesillerini de başarılı bir şekilde tüketmekle megulüz. Kediler serçeleri hallediyorlar. Tam göç yoluna konulan Rüzgar Türbinleri de göçmen kuşları maalesef.

 

***

“Yatarsan”

 

Tarımda ekonomik başarı ya kendi ailece çalışan küçük ve butik iş üreten işletmelerde örneğin seralarda olacak ya da büyüyen ve teknolojiden istifade eden işletmelerde.

 

Çalışma alışkanlığı ise genç yaşta ediniliyor. Politik olarak belirli hedefler koymalıyız.  Savaş:  kendine kıyamayan onun için de fazla okuduğundan kendini üstün gören “hıyaran” olarak adlandırabileceğim kesim ve çalışmaktan korkmayan kesim arasında bir yarış halinde olacak ve çalışma alışkanlığı edinenler bu yarıştan hep galip çıkacak.

 

Politik olarak şehirde yaşayan yarı bilgili, kısmen doğadan uzak ve olayları “tıklayarak” halledebileceğini sanan nesiller yetiştiriyoruz. Sağlık sigortası, her insana bir maaş veya annesine bakana maaş vs derken çalışma alışkanlığı edinecek insan bulmak giderek zorlaşıyor.

 

ABD çalışma alışkanlığını 4 milyonu aşkın evsizi nüfus ile göstererek yaratmaya çalışıyor. Biz daha insancılız, bizim nüfusta ABD ile mukayese edince 1 milyonu aşkın “evsiz” olmalı. Bizde olsa olsa o sefalette yaşayan yüzbin insan vardır. Her ülke kendi çözümünü üretmeye çalışıyor.

 

***

Her yer Tonga (veya dişlerimizle mezarımızı kazıyoruz)

 

 

“Şehirde yaşayan yarı bilgili” dedim ya ekstrem bir örnek bir zamanların cennet adası olarak adlandırılan pasifikteki Tonga adası. Burada yaşayan “güzel insanların” yemekleri meyva ve balıktan oluşurdu. Medeniyet turizm şeklinde geldi. Çalışmak gerekmemeye başladı. Bir refah bir refah sormayın. Konserve et ve çeşitli hazır yemekler ve yağlar ve şekerli içecekler. Bol çöp gıda ve şimdi Dünya Sağlık teşkilatı Global burden of disease rakamlarına göre bu adada Diabet oranı %20. Ada dünya şampiyonu oldu! Adada yaşayan erkeklerin yarısı artık obez, kadınlarda bu oran üçte iki ye vararak bir dünya rekoru kırmış! Ben tıbbiye öğrencisi iken “insanların % 5 inde diyabet yani şeker hastalığı olur” diye öğrenirdik. Afiyet olsun!

 

 

2 thoughts on ““Yersen””

  1. vakumla domates toplamayı hiç duymadım,malum her sene milyon metrekare ekiyoruz ve hasad makinalarımız farklı,paylaşırsanız memnun olurum,
    selam sevgiler,
    oğuz aydemir

    1. katkı için teşekkürler benim domates eken komşumun tarlasında görüp te vakum sandığım biçerdöver boyundaki cihaz meğer vakumla değil muhafazanın içinde yürüyen bant ile domatları kamyona naklediyormuş bu vesileyle ben de öğrendim.

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *