TV de Açık Oturum ve Bayır Bucak Türkmenleri

 

 

Yağmur yağdı ve elektrikler kesildi. Yaz vakti de hep “bakımdan” kesiliyor veya “kuru” hava ve tozdan. Jeneratöre kadar gidip çalıştırmaya üşendim. Garanti süresinde otomatiği bozulmuştu ama gel git bir türlü hallolmadı.

 

TV de bir açık oturum vardı dün. Bu sabah elektrik olmayınca TV de yok. Bir hava generali doğru şeyler söylüyor da neden bu kadar bağırıyor. Aman Allah’ım! Hiç mi hitabet dersi verilmez kurmaylara? İnsan izlerken zorlanıyor. Uygulamalı dersler şart! Bu seviyede bir komutanın daha yumuşak ve yavaş konuşmayı öğrenmesi gerek.

Anlaşılan bizim uçağı düşürdüler diye şanlı ordumuz da beş dakika süre de hem de Türkmenleri bombalıyorlar diye bir Rus uçağını düşürdüler. Bedeli ne olacak diye tartışılıyor ve çekince göstermeye görsün birisi diğeri hemen ben Türk tarafının avukatıyım Rusların zaten yeter avukatı var deyiveriyor. Yunanistan ile jetlerimiz karşılıklı Jet düşürülmeden hava sahalarını ihlal ediyormuş. Suriyede bu olmazmış onlar bizim uçağımızı düşürdü diye.

Eh biri Rusya, gidip Kırım’dan, Ukrayna’dan bağırtarak parça kopartıyor. Biz ise Türkmenlerin olduğu bölgeyi istemiyoruz diye habire beyanatlar veriyoruz.

 

 

Halbuki istiyoruz içten içe ve nedenlerimiz de var. Diplomasi neden var? Bu denli büyük ekonomik bağlar var iken aktif ve proaktif diplomasinin tam zamanı değil mi?

 

Önce ne istediğimizi bilmek gerek. Sonra da evini düzenli tutup insanlara ne istediğini bilir hissini vermek. Bizim evimiz düzenli mi?

 

Rusya’dan enerji alıyoruz. Ukrayna karşısında Rusya enerji silahını nasıl kullandı hep beraber şahit olduk.

 

Tam bir sonbahar sabahı. Bonjour tristesse, yani günaydın hüzün. Enerji ihtiyacımız var. Güneş enerjisine yatırım yapmak istiyorsun ama olmuyor. Oraya git buraya git. Orda kotalar doldu. Burada izin almak için avcunu açan bilirkişiler. Kanun çıktı ama da genelge çıkmadı. Genelge çıktı ama kota dolmuş. Nasıl der halkımız? : Tam bir “gavur eziyeti.”

 

Bunu bize yapan biziz ve elektriğin kesilmeden gelmesini sağlayamayan da biz. Bir işgal ordusu falan değil. Nasıl oluyor da batıda beş on yılda bir kesiliyor elektrikler ve gazetelere haber oluyor?

 

Kıbrıs da kendi gemimizi batırarak kuzeyi “aldık” da maliyeti ne oldu? Ve sonunda neden bir sürü vatandaşımız AB pasaportu almak için Kıbrıslı oldu acaba? Evimizi düzende tutmak ancak çalışma ve disiplin ile oluyor. Bu da bizim güçlü yönümüz değil. Hamaset yönümüz güçlü.

 

Bir Beyefendi’yi kaybettik Kamran İnan. Sohbet edebilme şansım olmuştu. Türkiye’ye ilk böbrek taşı kırma cihazı girerken bürokrasiyi aşmama yardımcı olmuştu. İnsan olarak da çok şey öğrenebilmiştim. Mevla rahmet eyleye.

 

Neşelenmek istiyorsanız bu kasvetli sonbahar sabahında aman Zaytung okuyun ve öğrenin ki artık uzay çağına girdik en azından vergi konusunda Göktaşlarından vergi alarak. Ahh Anaksagoras. Ama kurmaylara Aristotelesin “Retorik” kitabından bir kaç pasaj okumak şart. Ve genç iken uygulamalı hitabet dersleri. Tabii diplomatlara’da!

3 thoughts on “TV de Açık Oturum ve Bayır Bucak Türkmenleri”

  1. 100.yilini kutladigimiz relativity nin ilim adami demiski,herseferinde ayni seyi yapip degisik sonuclar beklemeyin😊Evet bizlerde bir sonraki elektirigin kesilmesini beklemek yerine gunesi kullanirsak bir dahaki sefere sasirmayiz.Hem kendinizi iyi hissedersiniz hemde sistemden yuku kaldirip alt yapiya yardim eder ve de cevreye rahat bir nefes aldirirsiniz😀

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *