Paranın Gücü

Para serbest dolaşabilirken, işgücü serbest dolaşamıyor.   Sistemler ise öylesine kurulmuş ki bazı ülkelerde olduğu gibi   ister halkın iktidarı oluşsun, ister ABD de gördüğümüz gibi varsılların iktidarı, pek bir şey değişmiyor. Çünkü insan öylesine bir yaratık ki, önce kendi haşmetine ve zekasına ve olağanüstü olduğuna inanıyor. Güç sahibi olduğunda da bunun tadını çıkartıyor. Güç sahibi olmak da para sahibi olmaktan geçiyor.

Demokratik seçim ile güç sahibi olan, önce kendisi makam aracının ve bulabilirse özel uçağın tadını çıkartıyor. Hemen özel uçağa gerek yok, kamunun veya başkasının parası ile biznes klas uçmak da insanı muhteşem bir yaratık olduğuna inandıracak bir deneyim. Başkaları balık istifi ekonomi uçar iken. Sonra seçilen, doğal olarak ailesinin, çoluk çocuğunun refah içinde bir yaşam sürmesine katkı koyuyor.

Büyük para ile seçilmişin iyi geçinmesi de daha fazla işyeri açmak ve halkına hizmet etmesi için gerekli. Eh, kör ile yatan şaşı kalkar. Doğal olarak idareci de bir süre sonra varsıl olarak dünyayı görmeye başlıyor. Kendisinin bir şey yazmasına artık gerek yok. Asansör düğmesine bile onun için basanlar var. Yemlenince yazarı da çizeri de TV dizisi yapanı da var doğal olarak.

Ben parası olanın sorumluluğu olduğuna inanıyorum. Ama realist bir idealist olarak hep azınlıkta kalacağım korkarım.

Para sahibi genelde daha fazla para sahibi olmak için çalışıyor. Daha iyi beslenen ise daha akıllı oluyor. Sistem bu. Biz hala reklam ile başkan seçmiyoruz. Köylü toplum kimliğimizi daha kaybetmedik.   Şehirlerde oturan çoğunluğumuz da hala toprağa yakın. Ama giderek dizilerle hayatı yaşayan büyük bir çoğunluk oluşuyor.

Beni korkutan insan nüfusunun % 90 ı büyükşehirlerde balık istifi yaşadıkları ve ne isteyip ne istemediklerine TV ve internet vasıtası ile karar verecekleri zaman. Bu zaman hızla üstümüze geliyor.

Okumuş gençlerde toprağa dönüş olmasa bile kırsala yönelme görüyorum. Bu sürümüzdeki akıllıların çok sevindirici bir seçimi.

Kabul edelim satranç ve Go gibi komplike oyunlarda bile bilgisayarlar artık insan zekasından üstün. Dikkat çekici şey artık bu tip bir bilgisayar yazılımlarının kolayca kopyalanabileceği. Bir satranç ustası gibi yıllarını vermesi gerekmiyor. Satranca çok yatkın zekası olan bir genç bile aylar ve yıllarca her gün saatlerce satranç oynayarak bir yere varabiliyor. Yani saf bir türüz, en akıllımız bile saf. İmkanlar ve gereçler bizi farklı kılıyor.

Güç sahibi olan teknik imkanları kontrol ediyor. Değişmeyen sistemlerdeki gibi sadece dört veya sekiz sene başta kalsa haydi nadiren gelişmiş ülkelerde olduğu gibi 10 yıl başkanlık yapabilse bile kişinin dünya bakışı değişiyor. Bizde şu an başkanlık sistemi gündemde. Çok halktan uzak değilse ve Jimmy Carter gibi idealist değilse ABD de bir kere seçilen artık apayrı bir konumda olduğu ve bambaşka imkanları kullandığı için, genelde  ikinci sefer de seçiliyor.

Ama sadece züğürt tesellisi değil bu, para bazı dönemlerde ve birçok durumda her şey demek değil. Tarihte sık sık böyle dönemler geçirdi insanoğlu, bu şişen borsa balonlarının çok ciddi patlamalarını da gördü ve inanıyorum ki tekrar görecek.

Apayrı imkanlar ile, apayrı iletişim teknikleri olan bir çağda yaşıyoruz. Fikirler oluşuyor ve bazen ışık hızı ile evrene yayılıyor. Yüzde birlik bir kesimin varlığın yüzde ellisine sahip olduğu zamanlar sonsuza kadar sürmeyecek. Kesin olan bir şey insanların birçok kandırmaca bildirgede yazıldığı gibi eşit olmadıkları ve de eşit olmak da istemedikleri, onun için güç sahibi veya para sahibi olan çoğunluk bu farkın altını çizmek için, var gücü ile uğraşıyor. Bu kadar eşitsizlik devam edemeyecek. İsyan oyları tüm dünyada bunu gösteriyor.