Birey Hakları ve Demokrasi

Demokrasi seçimle iktidarın değişmesi ise ona paralel bir gelişme oldu insanlık tarihinde: birey hakları.

1215 yılında beyler veya diğer yerel bir ismi ile “tiranlar\” veya İngiltere’ deki ismi ile lordlar kralın elinden tek başına yönetme hakkını veya “astığı astık kestiği kestik” hakkını aldılar. Sonraki yüzyıllarda “habeas corpus” ortaya çıktı: latince “benim bir vücudum var” demek veya diğer bir tabirle “benim bir beynim” var.

Her ne kadar bireyler bir başkan seçiyorlarsa da bu başkanın iktidarı 1) süre ile kısıtlı 2) bireysel haklara tecavüz edemez. Nedir bu bireysel haklar? Örneğin inanç hürriyeti.

Öyle mi bugünün Türkiye’sinde? Evrim okutulmuyor. Okutulmadığı gibi sistematik olarak müfredattan çıkartılıyor, öcüleştiriliyor. Tek inanç  her vatandaşın hakkı kullanılarak   empoze ediliyor. Ramazanda bir müzik dükkanının önünde sigara içildi diye insanlar dayak yiyorlar. Lokantalar kapanıyor ve oruç tutan tutmayanı darp ediyor ve bu “toplumdaki hassasiyetler” denilerek anlayışla karşılanıyor ve bir anlamda meşrulaştırılıyor.

Kimsenin yaşam biçimine karışılmıyormuş demek! Bal gibi karışılıyor. Baskı da uygulanıyor. Birey hakkı denilince acıkınca  yemek veya susayınca içmek bu hakkın bir parçası değil mi?

Öyle veya böyle bu dönem de geçilecek ve tarih kitaplarındaki yerini alacak.

Düşünün, hayal edin siz (A) bir köyde nüfusun %15 ini oluşturuyorsunuz ve günde 3-5 kez inancınız gereği hoparlörle sizin inancınız doğrultusunda kendi dini liderinizi yücelten söylemleri paylaşıyorsunuz. Diğer bir % 15 de (B) farklı bir söylemi ayni sıklıkla paylaşıyor. Üçüncü kesim ise %60 (C) ve onlar da ayni ses düzeniyle günde 4-5 kez kendi inançlarının gereği kendi liderlerini kutsuyor ve kendi inançlarına davet ediyorlar. Yani günde yaklaşık 10-15 kez hoparlörlerle yayın var. Siz de başkan oldunuz ve hangi gruba dahilseniz sadece o grubu destekliyorsunuz. Diyelim ki bir köyde bu oranlar böyle, bir diğerinde ise kesimler farklı yüzdelere sahipler bir köyde örneğin A kesimi %80.   Bir üçüncü köyde ise B kesimi %70. Okullarda devlet “C kesimi okulu” açıyor veya başka bir devlet “A kesimi okulu”.

Zaten tarih boyunca da öyle olagelmiş ve 12 -13- 17. Yüzyıllarda,  din savaşlarında insanlar, öldürmüş bu nedenle. Sonra beraber yaşamakta uzlaşmışlar.

Demek ki demokrasi tek başına ayakta duramayacak bir kültürel gelişme, birey haklarına da saygıyı veya laikliği de içselleştirmek gerek. Yoksa kültürel evrimdeki ilk kareye geri dönülür. Tek ayak üstünde durmak veya yürümek insanın hareket   kabiliyetini de, duruşunu da, verimliliğini de, mutluluğunu da etkiler.   Seçim bizim.

3 thoughts on “Birey Hakları ve Demokrasi”

  1. Sevgili Mahmut, Monşer!  Naçizane, bu konuda Möööö-530 lardakiSolon’un katkılarını da hatırlayalım derim! 530 BC – Solon’s Laws (Greece) | | | | | |

    |

    | | | | 530 BC – Solon’s Laws (Greece) Solon and his laws instituted significant innovations and reforms to the law, many of which continue to this day… | |

    |

    |

  2. Parola: #Hayır Askerlikte her parolanın bir de “işaret”i olur. Bu işaretin ne olacağını da yine bize Erdoğan gösteriyor yaptıklarıyla. Erdoğan, bütün basını satın aldı ya da tehditle sindirdi, gazetecileri tutukladı; İnternette bizlerin vergilerinden alınan paralarla maaşları ödenen trolleriyle engellemeler, manüplasyonlar yaptı, yapıyor ve yapacak. Bunlar yetmedi İnternette de en küçük bir özgürlük alanı bırakmayan kararnameleri çıkardı. Bize bir tek şey kaldı bu işaret: # Yani yabancıların “raute”, müzisyenlerin “diyez” dediği, sosyal medyada önüne geldiği bir kelimeyi Hashtag haline getiren ve o işaretin önünde olduğu kavramların geçtiği tüm paylaşımları aynı konu altında toparlamaya ve birleştirmeye yarayan; birbirini kesen iki paralelden ibaret bir işaret. Bu işareti bir kelimenin önüne koyduğunuzda, bütün sosyal medyada aynı işareti içeren tüm paylaşımlar bir arada görülürler. Bu işareti içeren her metin bu tema altında toplanır. O halde bizler her “hayır” sözünü geçirdiğimiz yerde veya her paylaşımımızda bir #Hayır hastağı kullanırsak, bu paylaşımlarımızın hepsi aynı başlık altında toplanacak ve bir arada bulunacaktır. Bu durumda #hayır’lar çok kullanıldıkları için konular içindeki yeri yükselecek belki de en başa geçecektir. Böylece #Hayır itirazı sosyal medyada en başta duracaktır. Bu durumda Erdoğan’ın trolleri işlevlerini yerine getiremez olurlar. Troller bu başlık altında sabotajla, gereksiz ve saçma paylaşımlar yapabilmek için ister istemez paylaşımlarına #Hayır hastağını koymak zorundadırlar. Bunu koyduklarında ise, #Hayır diyenlerin sayısını yükseltmek, #hayır’ı daha da yukarılara çekmek zorunda olacaklardır. Yani Erdoğan kendi oyununa düşmüş olacaktır. Erdoğan’ın trolleri başka bir hastağı yükseltmek isterlerse, milyonlarca #Hayır diyen insanla baş edebilmeleri mümkün olmaz. Milyonlarca yurttaşın her paylaşımda #hayır’ı kullanması durumunda hiçbir engelleme veya sabotaj bunu ortadan kaldıramaz. * Ayrıca böylece belki dünyadaki demokratların da desteği kazanılıp ilk kez dünya çapında bir #hayır hastağının günlerce ve haftalarca en tepede kalması sağlanabilir. Bu dünya çapında bir sosyal direnişe dönüşebilir; yeni bir olgunun ortaya çıkışına da vesile olabilir. Bütün bunlar ilk elde bizlerin gücümüzü görmemizi ve kendimize güvenimizi sağlayacaktır. Bunlar için karar almaya gerek bile yok. Herkes kendi girişimiyle buna başlayabilir. Milyonlarca insanın kişisel inisiyatifleriyle başlayacak böyle bir hareket, sanal âlemden gerçek âleme geçebilmek için, tıpkı tulumbaya su çekebilmek için bir parça su koymak gibi bir işlev görebilir. O halde Parola: Hayır İşareti: # Hiçbir şeyimiz kalmasa bile o küçücük işaretimizle: #Hayır (ÖZEL MESAJLA ARKADAŞLARA İLETMENİZ DİLEĞİYLE,) Konuşma Sonu

    Sent from my Samsung device

Leave a Reply to umur daybelge Cancel Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *