Trump, Sezar ve İftar

 

 

Yüce Tanrım, ne kadar sempatik, saf  bir türüz.

 

Bundan 2061 yıl önce Roma Diktatörü Sezar öldürülmüş. Bundan altı yüz küsur yıl önce ünlü ozan Shakespeare Sezar diye bir piyes yazmış. Hatta Sezar’ın ölürken hayretle “sen de mi Brütüs!” dediğini birçok “okumuş” insan bilir.

 

Bu yıl da ABD nin New York şehrinde bu piyesi oynayanlar Sezar rolünü kırmızı kravat takan, şişman, turuncuya çalan, uzun sarı saçlı, yaşlı bir aktöre oynatmışlar. Eh, oyun gereği de Sezar sahnede “öldürülmüş”.

 

Aktör Trump’a benzetilerek bir ilginçlik yapmayı düşünmüş tiyatrocular. O kadar yoğun tepki almışlar ki oyunu sonlandırmışlar. Ama sadece onlara değil, isminde Shakespeare yazan örneğin Massachusets’deki veya hatta 2600 km uzaktaki Dallas Texas’daki apayrı Shakespeare oyunları sahneleyen tiyatroların çalışanlarına Trump – troller e-posta ile, telefonla ölüm tehditleri, hakaretler  falan yağdırmışlar.

 

Bizde de bir sinemada “kötü adam” rolünü oynayan sanatçıların yolda yürürken tepki aldıkları hatırlardadır.

 

Ne kadar sempatik bir türüz! Ama işin tehlikeli yanı, yanlış algılanan veya maksatlı  yalan haberler ölüme, savaşa neden olabiliyor. Örneğin son Katar krizinin Rus hekçilerin yaydığı bir fake news yani aspargas- yalan  haberden dolayı çıktığına dair beyanlar var.

Ramazan ayının sonuna geldik.

Bir mümin’e soruyorlar: Türkiye’de iftar hangi ilde öncedir? diye. Adam “Ankara” diyor. \”Başkanlar’ın olduğu şehir, iftarı ilk onlar açar\”. Eh Kadir gecesi malum kuran\’ın indirildiği gece. Yaklaşık 1400 küsur yıl önce olan , bu kutlu gece, bir yıl yaz ayında, bir yıl kış ayında, bir diğer yıl sonbaharda anılıyor.

 

Sonunda karar verdiler ve Peygamberin doğum gününü sabitlediler.

 

Ramazanı kış ayında sabitleseler diye yazalı epeyce on yıl geçti. Bu konuda bilimsel çalışma yapalı da epeyce yıl. Türümün tipik bir temsilcisi olarak hala fikir, okumak, yazmak falan gibi şeylerle uğraşıyorum. Allahım, sen bana akıl ver!

 

 

 

3 thoughts on “Trump, Sezar ve İftar”

  1. Ah Doktor…Bu da sempatik bir yazi olmus, ne diyeyim. Bu solen-iftar davetlerinin maliyetini kimse sormuyor ama benim canimi sikiyor. Mecliste, baskanlikta orduda, diyanette, illerde, ilcelerde tum yonetim temsilcileri surekli birilerini agirliyorlar, son rastladigimda Cumhurbaskani partisinin teskilatini agirliyor, secim konusmasi yapiyordu. Mesela bu davetin bedeli de mi baskani oldugu parti tarafindan odenecegine cb butcesinden odeniyor? Niye zeytin ekmekle oruc acmazlar? Doyurduklari adamlar kadinlar, fedailer, milletvekilleri, bakanlar ve kendileri ramazanin her gunu toplu iftar yemeklerine katilarak daha mi cok sevap kazaniyorlar, yoksa tum bu gosteris kalabaliklarla baska kalabaliklara boburlenme mi? Bunun gibi harcamalar, seyahatler ve baska bir suru savurganligin vergi ya da zamlara etkisini gosteren bir calisma yapilsa utanirlar mi? Size, kendime, bizim gibilere aciyorum. Onlara benzemek icin mi dua etsek?

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *