İnsanlar binlerce yıldır genelde yaşamda kalmak için bedenen çalışmış çabalamış. Biz de şu yıllarda artık çalışmadan veya en azından bedenen çalışmadan nasıl yaşayacağımızı ürkerek keşfetmekle meşgulüz. Belki de eski düşünürlerin öngördükleri ideal yaşam’a yaklaşıyoruz.
Kültür dediğimiz tekrarlar ile oluşur. Birey de alışkanlıkların bir sonucudur. Önyargılar bizi bu tekrarlar içinde yaşamaya zorlar.
Sanat eserlerinin kaderleri olduğuna inanırım. Sanatçıların da olduğu gibi. Bu yazı da bir “Göbeklitepe eserinin” başına gelenler ile ilgili.
Allahım, yarabbim emeklilik farklı farklı işlerle uğraştırıyor insanı. Bazısı komşusunun ne yaptığını izliyor, bazısı günlük politikayı. Ben artık yerel politikayı izlemekten bıktığım için ABD politikasını çok eğlenerek izliyorum.
Fethiye, Göcek, Marmaris, Selimiye en güzel zamanında gezip görme fırsatım oldu geçen hafta.
Urla’nın en eski ismi Klazomenai, Klizman (yani Güzelbahçe) isminde yaşıyor. O nedenle Urla kalesi veya hatta Klizman kalesi daha doğru isim.
Demokrasi çoğunluğun iktidarı da olsa, azınlığın ve insan haklarının seçilenlerce korunmasıdır. Demokrasi, yani seçim ile kısıtlı bir süre için yönetim bir ihtiyaç olarak Tanrı- kral- mutlak- hakim dönemlerinden sonra giderek yaygınlaşıyor.