Yollar, Şehirler ve Farklı Bakış

 

Tarım Arazisi ve Duble yollar

 

grayscale photography of three wise monkey figurines
Photo by George Becker on Pexels.com

Türkiye genelinde kaba hesapla  1 milyon dönümden fazla tarım arazisi duble yollar için feda ediliyor.

Ondan sonra sen çık şehrin göbeğinde olan 500  veya bin dönüm  tarım arazisine bina izni vermiyeceğim de!  Yahu Hyde park dağda mı? Londra’nın göbeğinde, yani düz tarım arazisinde. Paris düz tarım arazisinde.  Milan, Chicago, Tokyo  hakeza, hepsi düz tarım arazisinde!

Araçlara tarım arazisini feda et, insanlar keçi gibi dağlarda yaşasınlar!  Deprem sonrası bu söylemi yadırgayabilirsiniz ama deprem yanlış yapılmış binayı yıkıyor! Düz arazide olanı değil. Yanlış anlayıp vur deyince öldürmemek gerek. Bilhassa yaşlanan nüfus düz yolda yürür.

Yol gerekli mi? Gerekli,  toplu taşımacılığı teşvik et.  Ve Cumhuriyetin kuruluşundakinin 7 misli nüfusu  Anadolu’nun dengesi bozulmadan taşıyamıyacağını kabul et bir zahmet. Düşünmeni planlamanı ona göre düzenle.  Çocuk gibi “üç çocuk beş çocuk” diye inatlaşma! Doğa ile inatlaşamazsın. Bu üç çocuk inadının bir iyi tarafı kuraklıkla birlikte en azından belki bu yörede yaşayan türümüzün bu inadın ne denli saçma olduğunu bir kez daha anlaması olacak.

Oturduğun dairede yedi misli nüfus olsa nasıl tuvalet yetiştireceksin, nerde yatıracaksın, nasıl alışveriş yapacaksın?  Bir düşün. Koridorları iki misli genişletsen yatak odasına yer kalacak mı? Tuvalete yer kalacak mı?

Orman Yolları / Yangın yolları

Orman yolları tercihan yatay olmalılar bunu da 15 yıldır yazıyorum ama bir tepki bile alamadım. Nedeni?  Yokuş aşağı açılan her metrekare erozyona açık bir metrekaredir hem de yürüyüş yolu olarak kullanılmaya elverişli değildir. İnişe dikey yani eğimi kesen yol ise erozyonu tutar ve yürüyüş için bilhassa yaşlanan nüfus nedeni ile yatay yol herzaman dikey yoldan daha iyidir.

Traktörle tarlayı yokuş aşağıya sürmek daha kolaydır. Onun için de çiftçi yatay sürmekten kaçınır ve ziraatçi de habire anlatır  eğime yatay sür traktörü diye.  Çiftçiyi eğitip ödüllendirmek yerine hor gör.  Çiftçi’ye bakış açımız da biraz yanlış tabii. Sırtına memuru bindir, aracıyı bindir, adam sana gıda üretsin.  Üretmeyiverince de şaşır.  Çiftçiyi doğa korumacısı olarak gör ve eğit. Sen devletteki ormancıya kaç para veriyorsun? Tüm araziler senin elinde  olsa kaç memurla kaç paraya bukadar araziyi tımar edeceksin?

Benim çocukluğum köyde geçti ben çiftçiliği tarımı iyi bilirim” deme ey  köy kökenli politikacı. O denli kolay değil tarımı bilmek ve anlamak. Çocukluğun nükleer tıp merkezinin olduğu sokakta geçince nükleer tıpçı mı oluyorsun?  Çocukluğun Anayasa mahkemesi karşısında geçince Anayasa hukukçusu mu oluyorsun? Konuşmaktan vazgeç, biraz dinle veya tercihan sindirerek oku.

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Twitter picture

You are commenting using your Twitter account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s