Tayfun Uzbay’ı dinlemek

 

 

Hekim ama bilim insanı cinsinden , Gata’da yetişmiş, profesör olmuş. Kıdemli Albay iken “emekli” olmuş. Komplolar, yanlış “kanıtlar” “Casusluk” trajikomik “yargılanma” yüz kızartıcı suçlamalar. Boynuna tabelalar asarak ailesiyle görüştürmeler!

 

Tayfun Uzbay ismini yazın ve yanına “icat çıkartmak” ve ibret verici öyküsünü internette dinleyin ve seyredin lütfen.

 

Adam bir bir 2000 yılından beri Gata’daki çöküşü anlatıyor. Ah Gata, vah Gata dedemin babası orada başhekim idi.

 

Bir darbeden sonra önce resmini sonra İstanbul’daki hastanenin kapısından başhekimler arasından ismini çıkarttılar. Ya\’hu mezarı Erenköy Sahrayı Cedid’de.

Mezar taşında yazıyor, birçok kitapta yazıyor da yönetim umursamadı. Her neyse, ölümü 1899 bugün için fazla bir anlamı kalmadı.

 

Bugün ortaya çıkan ise örgütlü pislik. Deniz Baykal’ın kasedinin bile şimdi dibine varacaklar yahu kaç sene geçti! Sahi kim \”Ben Ergenekon\’un savcısıyım!\” diyordu? Hallaç pamuğu gibi atılan bizim ordumuz.

 

Kimse kusura bakmasın. Bu gidişte hiç mi kahraman iktidarımızın ve de devletlülerimizin kabahati yok?   Ne istedilerse verdik diyenlerin? İktidar böyle bir şey, güç yozlaştırıyor. Bu Tayfun Bey’i tutuklayan, yargılayan, tüm bunları kurgulayan necip vatandaşlarımızı kim oraya yerleştirdi? Uyanma 17 Aralıkta ayakkabı kutuları ile başladı, eh, hiç yoktan iyidir de o zaman 2013 idi, şimdi 2016 iktidarda rehavetli uyanış bu kadar mı uzun sürüyor? Liderlikmiş.

 

 

Lenin bir ev kadınının devleti idare edebileceğinden bahseder. Vallahi ev kadınlarına bir şey söylemek haddimi aşar ama bizim devletin yönetimi halkın basireti ile önlenen bu darbeden sonra ortaya çıkan pislik pek de iyi yönetilmediğimiz gibi bir his veriyor.

 

Ben inanın utandım Tayfun Bey’i dinlerken. Acaba bu olaylara neden olan politikacılar hiç mi utanmadılar?

 

Paylaşılamayan MİT müsteşarları ne oldu? Ve korumaları ve korumaları.

 

Ohal de acemice kararlar, ne oluyor yahu? Kötü yönetiliyoruz vesselam.

 

İnanın binlerce daha iyi yönetecek insan çıkar bu ülkeden. İlla güçlü olana yaranmak zorunda değildir insanlar. Tayfun Bey’in öyküsünü bu darbe girişimi olmasa ben dinleyemeyecektim. Her şeyde bir hayır vardır derler.

Hiç kimsenin 8 yıldan fazla iktidarda kalmasına yol vermeyecek bir anayasa artık şart oldu.

 

Hiç kimsenin 8 yıldan fazla bir partinin başında kalmasına yol vermeyen bir partiler kanunu şart oldu. Bunu yazmak kolay da, bu hırslı, her daim kazık çakacağına inanan insanlarımızla sanmıyorum benim bunu görebileceğimi!