2008 yılında ilk Türk çalışma grubu olarak Dokuz Eylül Üniversitesinde 1131 denekte ülkedeki evrim farkındalığını araştırdık. Bu çalışma Public acceptance of evolution on a university campus in Turkey M. Tolon, S.Kurt, and G. Güner olarak Avustralya’da bir Bilim ve Felsefe yayın organında ve Cumhuriyet Bilim Teknik ekinde yayınlandı. Burada kadınların anlamlı oranda daha fazla evrim farkında olduklarını tesbit etmiştik. Doğal olarak kadınlar insan yavrusunun büyümesini daha somut olarak ve ideolojilere kapılmadan izleme şansına sahipler. Gene de evrim bilincinin azlığı ülkemizde çok gerekli bir eğitim sorunu. Evrim farkındalığı Türkiye’de ortalama % 25 lerde bu kadınlarda % 26.2 ye çıkıyor. Öğretim görevlilerinde ise bu oran % 59larda. Konunun o çalışmadan sonra acilen gündemde tutulacağına inandım ama geçen zamanda görüyorum ki yanılmışım.
Miller ve arkadaşları 2006 yılında ünlü uluslararası araştırmalarını yayınladılar. Gelişmiş ülkelerde ilkokulu, liseyi bitiren hemen her insan evrimin hakkında iyi kötü bilgi sahibi olurken iken bu oran Avrupa’da güneydoğuya gittikçe düşüyordu. Türkiye ise listenin en sonunda idi. Miller ve arkadaşlarının Türkiye verileri hangi ilde hangi deneklerde yapıldığı ise yayında paylaşılmıyordu.
ACI LİSTE
Bu uluslararası araştırmaya göre Danimarka Fransa İspanya İtalya gibi ülkelerde %75 ila % 90 oranında bir evrim farkındalığı var. ABD de bu oran yüzde 42 lerde. bizde ise % 25 civarında. ABD de Bush döneminin neticelerini görüyoruz. Hangi parti ve ne tip eğitim olursa olsun bu düzey önümüzdeki 10 yıl içinde artacaktır. ABD de, de bizde de.
İzmir Ekonomi üniversitesinde yaptığım bir ön araştırmada bu rakamların doğrudan sosyoekonomik düzlem ile ilgili olduğu hissine kapılmıştım.
ODTÜ den D.Peker G.Gül Cömert ve A Kence 2009 yılında yayınlanan yazılarında gene evrimbiliminin kadınlarda erkeklere nazaran daha fazla oranda kabul gördüğünü tesbit ettiler. 1098 denekle yaptıkları çalışmave benzerleri umuyorum her üniversite kampüsünde birkaç yılda bir tekrarlanır.
HASIRIN ALTI DOLDU
Erzurumlu İbrahim Hakkı nın ilk yazdığından ve Darwin ve Wallace in çalışmalarından beri yıllar geçti ve Genetikbilim ve iletişim teknolojisi çok gelişti. Artık gerçekler, ideolojiler ne olurlarsa olsunlar kolayca hasır altına süpürülemiyorlar.
Evrimbilimi olmadan tüm genetik kazanımlar olmazdı. Artık mikroplar genetik değişimlerle bize labaratuarda et veya petrol üretecek hale geliyorlar. Evrimin kavranması mahalle baskısı veya bağnazca susmakla bu informasyon devirinde önlenemeyecek. Ülkemizdeki süreçte süreyi nekadar çabuklaştırırsak bu bilimdalından daha yaygın olarak gençlerin istifade etmelerinin önünü açabiliriz.
Önce Charles Darwin in çalışmaları dine karşı olarak algılandı. Ölümünde ise İngiliz Kilisesi Darwin\’i Newton\’un yanına Winchester Katedraline gömdüler. İngilizler çalışmasının dine ve ülkeye ve insanlığa son tahlilde faydalı olacağını anlamışlardı. Bazı, bu evrim kuramını üzerine kafa yormadıkları için, hala anlayamayanlar bunun bir “teori” olduğunu dolayısı ile ispatlanamayacağını vs anlatıyorlar. Anlatadursunlar. 4.5.2012 Sabah Egeli