Şizofreni

 

 

“Amma şizofren bir adam yahu!”, “Kafayı yemiş” tabirinin az incesi olarak sık sık kullanılıyor. Çoğu insan bilmiyor şizofrenin ne demek olduğunu. Halbuki 100 insandan yaklaşık biri yaşamında şizoid psikotik bir durum geçiriyor.

Ünlü şizofrenik psikoz geçirenler arasında 1994’te oyun teorisi için Nobel ödülü alan matematikçi Nash var. Nash on yıllarca bu hastalıkla beraber yaşadı. Diğer tanınan ünlüler arasında mesela bir şizoid psikozda kulağını kesen Van Gogh var, sonra Newton ve Jean Jaque Rousseau.

Nasıl bir hastalık bu?

Her insan dünyayı farklı bir şekilde algılar. Hepimizin deneyimlerimize, yaşımıza, zengin veya fakir olmamıza bağlı olarak kendimize has sapmalarımız var. Fakat buna rağmen gerçeğin tarifinde bir ortak akıl ve sağduyu etrafında birleşebiliyoruz. Yoksa zaten beraber yaşamak imkansız olurdu. Şizofrenide ise bir algılama bozukluğu mevcut ve dünya, sesler olaylar farklı olarak diğerleri tarafından normal dışı olarak algılanan bir biçimde hissediliyor.

Beyinde bazı metabolizma değişiklikleri var. Serotonin ve Dopamin yapımında ama tam nedenini hala bilemiyoruz. Yoğun bir stresle ortaya çıkabilmesine rağmen sık sık algılanamayan bir sebeple aniden ortaya çıkabiliyor. Hasta, olmayan sesler duymaya başlıyor, görüntüler görüyor, bazen ajite olup bazen duraklıyor.

Hastalığın kalıtımsal da olduğuna dair ipuçları var.

Yaşamı değişen hastanın kendisi ve tabii ailesi için çok ağır bir durum.

Tedavisi

Ana hedef hastayı normal rutinin içine tekrar sokmak. Eskiden tecrid edilen hastalarda yaşamdan kopmaları dolayısı ile tamamen ayrı ve ağır sorunlar ortaya çıktığını gördük. Nöroleptika denilen ilaçlarla ve bazen kognitive davranış tedavisi ile genel inancın tersine başarı oranı çok yüksek. Dikkat edilmesi gereken bir şey hasta sahiplerinin de desteklenmesi, bilgilendirilmeleri gerektiği. Diğer dikkat edilmesi gereken şey ise nüksetme ihtimaline karşı hazırlıklı olmak. Konsantrasyon bozukluğu, işte veya okulda verimin düşmesi, aniden parlamalar, depresyon ve çevreye olan ilginin azalması, yemek yememe veya aşırı yemek yeme ve temizliğe olan dikkatin çarpıcı biçimde azalması ilk semptomlar olabilir.

Akut psikozdan sonra hastalar normal bir yaşam sürebilirler, ilaca hiç ihtiyaç kalmayabilir.

2008 de yazdığım bu yazıyı, yarın yayınlayacağım yazı daha kolay anlaşılsın diye, tekrar bloğa koyuyorum.

 

1 thought on “Şizofreni”

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *