\”Antep\” Fıstığı

Türkiye’nin her tarafına  zeytin dikildi.. Biz zeytini nedense Ege ürünü olarak biliyoruz, halbuki Gaziantep’te bin yıl öncesinin  zeytin gereçleri müzesi var.

 Ege’linin  de Antep fıstığına merak salması doğal . Eh, kilosu 15 – 20 TL’ye herhangi bir yemişi satabilmek de cazip mi cazip. Ben de birkaç yıldır araştırıyorum bu Antep fıstığını.

Urla Zeytineli Köyü’nde var 10 kadar ağaç. Ama yemişler hep boş çıkıyormuş.  Gördüğümde  o zamanki bilgimle bile “poyraza daha fazla erkek dikmek gerek” demiştim.

Malum nasıl mandalina, portakal, turunç birbirleri ile akraba iseler,  melengeç, sakız , çitlembik ve Antep fıstığı da akraba.

Veya hayvanlar aleminden örnek vermeye çalışırsak,  at türleri, zebra ve eşek  gibi akraba.  Malum katır, at ile eşeğin çiftleşmesinden doğan ve kısır olan hayvan; “baba at  olunca” daha ufak  ve eşeğe benzer, inatçı bir katır, “baba eşek  olunca” daha büyücenek daha iyicene huylu bir katır ortaya çıkıyor; yani, daha ziyade anne ne olacağını belirliyor.  Bu kırmalar  kendi nesillerini devam ettiremiyorlar.

Antep fıstığında da kendi erkeği olmadan bizim dağlarda yeterli olan melengeç tozlanması ile meyva olmuyor.

Urla Yarımada’sında sakız ağacına  merak çok da, birkaç Antep fıstığı ağacını sadece Zeytineli Köyü\’nde görebilmiştim. Çeşme’de de varmış.  Balıkesir civarında da  verim alan bir Antep fıstığı bahçesi gezmiştim.

Antep fıstığı hakkında biraz daha öğrenmek için  bu işin piri Cemil Kurt’u buldum, Uşak – Manisa arasındaki Selendi’nin  Çortak köyünde.  2 yıl önce de ziyaret ettim. Cemil Bey babasından devralmış Antep fıstığı merakını ve senede bazen birkaç kez Gaziantep’e giderek 35 yıldır pekiştirmiş bilgisini.

“Dört / beş dişi ağaca bir erkek olması gerek” diyor.  Doğada yaban büyüyen erkek melengeç sayısı azaldıkça döllenme de bir sorun oluyormuş.  Yüzeye yakın kökleri çapa falan yapınca  çok zarar görüyormuş; “Taş içinde doğal ortamda bırakmak en iyisi” diyor.

Fidan dikmek yerine hep doğadaki melengeçleri aşılamış. Bilhassa “Atlantik isimli ağaca (bir nevi kabaağaçmış) aşılanan Antep fıstığı verimli oluyor” diyor. Aşılayıp belki ilk seneler az su verip  bir on / onbeş  veya yirmi sene bekleyince, bu kanaatkar ağaçlardan verim de alınıyormuş.

Cemil Kurt mali müşavir. Ama daha fazla bu ağaçla haşır neşir. Eh,“Çiftçinin karnını yarınca kırk tane gelecek sene çıkarmış” derler; merak edip başlamak ve sebat etmek işin özü galiba.

Cemil Bey ne hatalar yaptıklarını anlatıp ve epeyce zaman ayırmıştı bize. Ağaçla vurarak silkmek gelecek senenin mahsulünü öldürüyormuş örneğin.

Ben  Bursa Çakal fidancılıktan “aşılı” Antep fidanı aldım ve diktim. Bakalım üç dört yıl sonra ne göreceğiz. Gaziantep’teki enstitüden aşı kalemi aldım ama aşıdan pek randıman elde edemedim. Urla’da evimin bahçesindeki çitlembiklere  “sakız” aşılattım tutmadılar, bir kısmına Antep fıstığı aşıladım ama orada da meyve elde edemedim. Herhalde “Hem ondan, hem de bundan olsun” mantığı ile yürümüyor bu iş, olaya ciddi odaklanmak gerek. Göbekli Tepe ziyaretinde civarda kırmızı toprağa dikilen binlerce yeni fıstık fidanı görüp biraz imrendim doğrusu.

Fıstık ve yeni ürünler konusunda bilhassa Ege’de deneyimleri olanlar,  bilgilerini paylaşırlarsa sevinerek yayınlarım.

1 thought on “\”Antep\” Fıstığı”

  1. Bu iş için Urfa’da yasayan ve Urfa’nın yerlisi olan, ayni zamanda Tarim il Müdürlüğü’nden emekli olup, Fıstık ağacı ve ticaretini yapan, Kervan zirai ilaç Şirketi’nin sahibi ve benim de Üniversite’den arkadasım olan Ziraat Yuksek Muh. Cengiz Ratgeldi den arzu edersen çok detayli bilgi ve yardım alabilirsin. Istersen haberleşmenizi sağlayabilirim.

    Füsun

    >

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *