Bir Çuval İncir

 

 

Tanıtım önemli. Kalbinize sonda takılacak olsa bu sondanın Fin malı mı, İngiliz malı mı, yoksa İran veya Çin malı mı olmasını tercih edersiniz?

 

Arada % 20 fiyat farkı olsa bile? Tabii ki güven duyduğu ülkede imal edileni alır insan.

 

Evet aynen öyle ve bu “Amerika’yı Müslümanlar keşfetti “olayı da bizim ikinci kategoride yerleştiğimizin resmi haline geliverdi. Cumhurbaşkanı böylesine  yüzeysel  bir beyanat  verebiliyorsa o ülkeye dünya kamuoyunda olan güven sarsılır.

 

Yüzeysel ve tarafgir danışman sorunu. Neden mi böyle? Lider tarafgir olunca doğal olarak danışmanı da tarafgir oluyor ve bu yalan yanlış ve yüzeysel beyanlar ülkenin ve liderin tanıtımına inanılmaz zarar veriyor. Esas düşünmemiz gereken neden bilim insanlarımızın net ve ferah şekilde duruş sergileyememeleri.   “Neme lazım” diye düşünüyorlar herhalde ve örneğin evrim okullarda ve ülkenin birçok üniversitesinde öğretilemiyor.   Biz tabii hep bir geçiş ülkesinde olduğumuz için kültürel olarak dik durmayı fazla benimsememişiz. Anadolu’da tarih boyu istilalar olmuş. Dik durup ta ezilmek yerine zarif ve sakince davranıp fırtınanın geçmesini beklemeyi huy edinmişiz. Batı ülkelerinde bir lider çıkıp ta keşiften evrime kadar konuşmamayı çocuk yaşından itibaren öğrenmiş olur. Bu birikim olmadan lider olunca ve etraftaki “hazik” insanlar da susunca ortaya gördüğümüz tablo çıkıveriyor. Bilim insanı konuşursa (ki zaten konuşması yasak) bölüm başkanı, rektör falan olamıyor. Susmayı tercih ediyor. Bilim insanını susturan sistem de rahatça yerleşiyor. Yazık. Korkarım akılda bu tür çıkışlar, heykel yıktırma vs türünden tavırlar kalacak, halbuki bu kadar iş yapıldı.

 

Bu tavır malın satılmasına zarar veriyor, tanıtım hamlelerini sıfırlıyor.. Üzücü, esasen sistemi düzeltmek yerine biraz da “Kasımpaşalılık” ile sistemi çalıştırmayı başaran Erdoğan’a da yazık, ülkeye de.

 

İnsan herhalde olağanüstü güce sahip olunca kendisini her şeye muktedir sanabiliyor. Evet efendimci danışmanın sorunu.

 

Kimin kimi “keşfettiğini” söylemek bile esasen yanlış ve Kolombus’dan daha önce şans eseri bir Afrikalı veya bir Arap veya bir Osmanlı gemisi Amerika’ya gitmiş de olabilir. Düzenli bir ticaret olmadığı kesin. Ama Kolombus bariz belgelerle gitmiş ve dönmüş ve yolu yordamı belli ve devamı da gelmiş.. Ama “Müslüman izlerinin” İspanya’daki 700 yıllık Arap mevcudiyetinden sonra Amerika’da sistematik olarak “silindiğini” düşünmek veya birkaç Arap kökenli kelimeden yola çıkarak bu tür bir “ezber bozan” tutuma girmek hırslı bir akademisyen için anlaşılabilir bir tutum olabilir ama bir devlet başkanı için maalesef gülünç oluyor. İngilizcede cebir ve alkol kelimeleri Arapça kökenli, bu İngilizleri “Müslüman” yapmıyor.

 

Keşke hırslı bir bilim insanı çıksa da bu tür bir beyan ile ezber bozmaya çalışsa. Neden çıkmıyor acaba diye oturup düşünmek gerek. YÖK başına bir pozitif bilimci geçemez mi idi? Geçemiyor .

 

Piri Reis haritası bilmen  yenidünyanın belki sezildiğinin bir izi. Bu Amerika’yı “Müslümanlar” keşfetti beyanı “kompleksli Ortadoğulu” izleniminden başka bir şey bırakmıyor, geriye.  Ve varsa, Türk kalp sondası  ( araç ,teknik gereç, tekne vs) üreticisinin ticaretine (istemeden, bülbülün çektiği dili belası örneği) vahim bir darbe vuruyor.

1 thought on “Bir Çuval İncir”

  1. güzel bir yazı, derinleştirmeye, tartışmaya değer. önce Batı’nın değerleri oluşmuş, doğu-batı, siyah ırk-beyaz ırk, sonra üstün ırk, Hitler macerası, Batı bu aptallıkların ayırdına varıyor, biz ise, yeni başlıyoruz.. Atatürkçüler, cemaatçılar, Aleviler, Sünniler, RTE’ciler deyip birbirimizi boğazlamaya kalkıyoruz.. Batı’dan iyiyi taklit edip bir islam rönesansı yapalım bari.., sonra Amerika’yı tekrar keşfederiz..:))

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *