Basında Değişim ve Binalarda Mantolama Saçmalığı

 

 

İnternet bir değişimi beraberinde getirdi. Beylik bir laf ama en fazla on yıl içinde basın daha da değişecek.   Şöyle bir bakınca hala “büyük” gazeteler sanki interneti daha tam fark edememişler gibi.

 

Hürriyet’in yeni web tasarımı bence tam bir felaket. Geçenlerde Öcal Uluç da yazdı. Bu kafayla daha çok okur kaçırırlar. Gazete açılmıyor. Tuhaf bir üyelik sonucunda sürekli parola değiştirmek gerekiyor. Google’dan arayınca hala Yılmaz Özdil’in ismi Yazarların en başında. Acayip bir Türkçe ile internet baskısında ekler. Bu işi yapanlar bir de maaş alıyorlardır, Allah bilir!

 

Yönetici karar vermek zorunda, her işi kendisi bilip uygulayamaz. Bazen doğru ve bazen yanlış insan seçer. Bu internet gazetesi konusunda da seçimleri korkarım yöneticilere pahalıya mal olacak. Bu sabah artık “amiral gemisi” gazete hiç açılmadı. Okumayıvereyim, olsun bitsin. Genelde habercilik açısından kötü bir dönemden geçiyoruz. Ama bir de teknik konularda beceriksizlik veya haydi “şansızlık” diyelim buna, ilave olunca!

 

Milliyet gazetesine gelince, yazarlar başlıklarını kısmen BÜYÜK harfle, kısmen küçük harfle yazıyorlar. Yönetime bak, hizaya gel. Hep büyük harfle yazılan internette bağırmakla eşdeğerdir. Büyük harfle yazılınca daha mı anlamlı oluyor? Yok mu bu gazetenin bir internet sayfa editörü?

 

 

 

Mantolama Saçmalığı veya “Aptal Vatandaş” ve   “Baba –Devlet”

 

Sürü güdüsü ile istikamet alıyoruz. Mantolama kanunu da bunun bir örneği. Sanayi bazı rakamlar veriyor. Milletvekillerini lobicilik yağmuruna tutuyor. Gelsin bir kanun. Efendim, halk arasında sittiropor diye bilinen \”köpüklü levha ile bina kaplanınca ısınma ve soğutmada %60 tasarruf\” ortaya çıkıyormuş. Der Spiegel konuyu on gün önce  kandırmaca diye kapak yaptı. Birkaç gün bekledim bizde de manşetten basına yansır bu çalışma diye. Bizim basında ses yok. Köpüklü levhanın içindeki sözüm ona yanmayı önleyen HBCD maddesi ise anne sütüne kadar giriyormuş. Yanma kısmen bu kaplama levhası sayesinde daha da artıyormuş. Sonunda bu köpükler sökülünce çevreye zararlı bir de çöp oluşuyormuş. Vesayetçi devlet aklı buna denir!

 

Tüm hesaplamalar yakıtın her yıl %5 pahalılaşması üzerine yapılmış. Yakıt ucuzlayınca veya iklim hafif değişince hesap tutmaz olmuş. Ayrıca hesaplar sistematik bir sapma ile 100% ısınma veya soğutma üzerinden yapılmış, normalde insanlar sadece bazı odaları soğutarak veya ısıtarak yaşadıkları için zaten tüm “bilirkişi” hesapları “çıkara yönelik algılama” bazında olmuş. Ah bu sevimli bilirkişi raporları! Levhaların içinde sıçanlar yuva yapıyormuş, kuşlar gagaları ile delikler açıyormuş falan.

 

Çıkar kanunu, yapmayana bir de ceza koy! Çünkü vatandaşın aklı ermez. Yahu, çevreye bir zararı olursa vatandaşı ikaz et, ceza kes ama zorunlu kaplama? Zorunlu sigorta? Ne kadar saçma!

 

Depremde kendi evi yıkılacaksa bırakın insanlar isterlerse kendileri o riski taşısınlar.   Su bağlanırken “sigorta yoksa bağlanmaz”. Sana ne “Devlet Baba”?   Adam sigortalansın, sigorta şirketi büyük binalarda otursun, müdür makam arabası ile dolaşsın, parasını da sen öde. “Sevimli “reklamlarla bir de “kamu çalışanlarına” “teşekkür etsinler. Hasar olunca da burnundan getirsinler. Yahu riski kendim  taşırım olur biter.  Çevreye bir zararım mı var? Zorunlu araç sigortası mantıklı araç ile çevrene zarar verebilirsin ama kendi evinin ısınması veya depremde yıkılması? Bırakın birey karar versin.

Ama bu hak için de uğraşmak gerek! Yoksa lobiciler arkadan dolanır, beş puan alıverirler cebinden.

1 thought on “Basında Değişim ve Binalarda Mantolama Saçmalığı”

  1. Şu Hürriyet’in web sayfası beni de adamakıllı rahatsız ediyor. Haberler de ipe sapa gelir cinsten değil. Uzunca bir süredir bakmıyorum.

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *