Ege yöresi iklim olarak motorsiklet kullanmak için ideal, ayni Akdeniz bölgesi gibi.
Babam motorsiklet kullanmanın çok tehlikeli olduğunu söylemişti ve otoritesi ve duygu sömürüsü cephanesinin son mermisini kullanarak motorsiklete başlamamı önlemişti.
Oğlum 20 li yaşlarında kendi parası ile bir motorsiklet alınca ben karşı çıktım.
Sonra 60 yaşımda motorsiklet ehliyeti alıp motorcular kervanına katıldım. Motorsikletli olmamda hem geçen yüzyılın anlamlı filosoflarından Pirsig’in “ Zen ve Motorsiklet Bakım Sanatı” kitabı etkili oldu, hem de Çeşmealtı’nda oturan ve fiyakalı motorsikletleri olan, benden iki yaş kıdemli bir dostum. Artık asi dedeler olarak dolaşacağız umuyorum.
Eski bisiklet deneyimime rağmen kaşarlanmış arabacı olarak farkettim ki: motorsiklet kullananlar da insan. Belki genelde diğer trafik katılımcılarına kıyasla biraz daha bilinçli oldukları bile söylenebilir.
Trafikte Tonaj Kuralı geçerli. En küçük sizsiniz. Şöyle “tampon tampona geleyim ben daha delikanlıyım” gibi hislerden çabuk arınıyor motorsiklet sürücüleri. Araçlar sizi görmüyorlar. Sizin onları daha iyi görüp kaçmanız gerek. Her an bilinçli olmak şart, iki eliniz de her an sürmek için gerekli.Bir ani rüzgar veya yolda (araba ile hissetmeyeceğiniz) bir düzensizlik olursa acılı bir şekilde asfalta yapışabilirsiniz. Hava yastığı yok! Kask şart, tercihan tam kafa kaskı .Ben ancak 30-40 km hızda, trafik dışında “polissavar” denilen basit kaskı kullanıyorum.
En fazla kaza ilk yıl içinde.
İstatistiklere göre eğer korkusuz kabadayı genç iseniz çabuk eleniyorsunuz. Yeterince akıllı ve korkak iseniz ise son derece keyifli bir olay motorsiklet sürmek. Biraz ata binmek gibi. Doğa ile bütünsünüz, yolalırken bir kafes içinde değilsiniz. Zırhınız da yok. “Müzik dinliyeyim, bir yandan telefonla konuşayım” falan da yok. İlkyıldan sonra diğer taşıtlarla mukayese edince en az kaza yapan motorsikletliler.
Kaza Olmayacak! Kaza yapma şansınız yok.
Çünkü olursa işiniz zor. Onun için olmayacak gibi kullanmak gerek. Akılsızca kullananları da hesaplayarak kullanmak zorundasınız. “Ay dikkat etmedim” otomobilde bir tampona malolurken motorsiklette şanslı iseniz bir bacağınızı kaybedebilirsiniz.
Ehliyet almak fazla kolay!
Trafik kursu eğitmeni de “sorular basit” demişti ama basitliğin düzeyine gene de şaşırdım.
Eğer otomobil ehliyetiniz var ise sınava girip sadece birkaç basit soruyu cevaplandıracaksınız. Sınavın sadece yaklaşık dörtte biri sayısında suali yanıtlasanız bile sınavdan erken çıkmanız yasak. Yazılı çokseçmeli sınavda roman,mecmua getirmek yasak, en az bir saat etrafa bakarak veya vatandaşlık numaranızı ezberlemeye çalışarak geçiriyorsunuz. Kurallar kısmen eskimiş, yeniliyeni yok hala eski teknoloji zamanından 70 km sürat kıstlaması var, herhalde unutulduğundan.
Pratik sınav da çok kolay: bir tek tur atıyorsunuz. Bazı ülkelerde ancak bir L (Learner) öğrenci plakası ile ilk aylar kullanabilirsiniz motoru. Bu bence faydalı bir uygulama. Bizde de A (Acemi) veya B (Başlayan) harfleri kullanılabilir.
Tehlike anında tekerleri kitlemeden durmak. Ayağı yere koymadan sola U dönüşü. Sağa U dönüşü. Yokuş yukarı kalkış. Park yerinden kalkıp trafiğe giriş. Yavaş kullanma. Tehlikeden kaçmak için slalom yapmak vs gibi sınav ögeleri veya eğitim ögeleri var bazı ülkelerde.
Motorsikletli olarak bir hiçsiniz trafikte. Denge sihirli söz! Yeterince ciddi öğrenirseniz yaşı yok. Anadol’dan bozma kamyonet sizi yok hükmünde sayacak, siz de ona göre davranacaksınız. Bu fikir sizi kendi özgüveniniz açısından üzmüyor ve hatta bu durumu normalin yaşanması olarak algılıyorsanız siz de deneyin derim.
Pingback: Döner Kavşak ve Futbol « Mahmut Tolon