TV’de süt içen okul çocuklarının kamışla içtiklerini gördüm. Neden kenarı kesilen kutudan lıkır lıkır içmezler? diye düşündüm.
Ayran, meyva suyu isteyince de çoğu yerde yanına bir de plastik kamış veriyorlar. Bazen tek kamış ince bir pakette. Bazen de garson veya tezgahtar bolca kamışın içinden bir tanesini eliyle sizin için seçiyor.
O kamışa değen, eliyle parayla da temas ediyor. Siz de ağzınıza sokuyorsunuz. Afiyet olsun. Eğer kamış tek olarak paketlenmiş ise inanılmaz bir çöp yükünü beraberinde taşıyor. Modernleşmenin beraberinde getirdiği çöp. Kamışa karşıyım kardeşim. Bundan otuz yıl kadar önce dondurmayı kepçeden külaha baş parmağı ile iteliyen dondurmacıları Milliyet’te yazmıştım. Allahtan o yaklaşım artık kayboldu. Dondurmacılar iteliyen ellerine eldiven giyiyorlar. O eldivenle ayni zamanda paraya da dokunmadıkları sürece sakınca yok.
Ayaklara sağlık merkezlerinde falan taktırılan plastik poşetlere de (galoşlara) değineyim: 1984 de saygın bir Alman bilimsel yayını olan DMW de bu konuda bir araştırma yayınlamıştık, özetlemek zorunda kalsam: kaba temizlik açısından faydalı olabilir mikrobiyolojik açıdan değil.
***
Gandhi ile Nehru epeyce tartışmışlar. Nehru Hindistan’da sanayileşme taraftarı imiş. Gandhi sanayileşmeye karşı imiş. Nehru’nun görüşü galip gelmiş. Gandhi benim idollerimden biri. Haklı olduğunu yavaş yavaş şimdi anlıyoruz. Ne kadar basit yaşarsak o denli uzun yaşayabilir türümüz bu gezegende! Ayni nedenle file seferberliği gerekli . Bildiğimiz pazar filesi. Bazı ülkelerde plastik poşeti süpermarketlerde para ile satıyorlar. O zaman insanlar bez torba veya pazar filesi ile alışverişe çıkıyorlar. Politikacılarımızın bir birlerini yemekten vakit bulup bizde de desteklemeleri gereken bir yaklaşım. Ne zaman böylesine plastik poşetten caydıran bir genelge çıkartırlar Allah bilir.
***
Yere çöp atmaya da ürkütücü ceza veren bir genelge çıkartmazsa politikacılarımız, işimiz zor. Sadece moralize ederek pislikten kurtulamayacağız. Yola arabanızdan bir sigara izmariti atsanız cezası 1000 dolar Teksasda. Almanya’da da uygulanan bir ceza sadece 40 avro ödüyorsunuz. Korkarım yasak olmadan bu peşmürdeliğe devam edeceğiz. Turizme olan zararına da katlanacağız. Siz hertarafta poşetler uçuşan, yerlerde izmarit olan bir yerde tatil yapmak ister misiniz?
Özetle Alman Danimarkalı Amerikalı bizden daha temiz ve tertipli olduğu için yere çöp atmıyor demek yanlış. Sadece onlarca yıldır yere çöp atmanın sadece ayıp olmayıp ayni zamanda da pahalı bir cezaya neden olacağına alışmışlar. Bu algıları artık sadece yerleşmemiş ayni zamanda da alışkanlık haline gelmiş.
Bilinci geliştirmek için doğanın içine çöp hafriyat dökenlere okkalı bir caza koyun ve bu cezanın % 70 ini de ihbar edene, resimle belgeleyene verin. Başka bir yol bilen var ise lütfen paylaşsın.
***
Çöp dökmenin ve üretmenin pahalı olduğunu kavramamız gerek. Süpermarkette cafcaflı paketin içinden alacağınızı alın ve çöpü orada bırakın birkaç ay içinde firmalar daha basit ambalajlamaya geçeceklerdir. Çünkü onların da o çöpü atmaları paraya malolur ve artan maliyeti farkedeceklerdir.
Genelde çok iyimserim bu konularda. Toplumsal bilinç denilen şey yavaş gelişiyor gibi görülse de bir doyum noktasına erişince çok çabuk netice alıyor. Elimizde yeter teknoloji var, hayallerimizi gerçeğe dönüştürmek için.