Davutlar’da kür merkezinde bir haftadır yürüyorum ve kaplıcalara giriyorum. Bir on sene olmuştur yürüyüş merakımı unutalı . Urla’ya ilk geldiğimde Namık Kemal Nomak, Ali Nail Kubalı, Şimdi İmar müdürü olan Engin Eser bir ara Urla’nın Güneyinden kuzeyine bir parkur belirlemek için epey dolanmıştık. Bazı anıt ağaçların da resmini çekip GPS ölçümlerini yapıp korunması gerektiği fikrinde idik. GPS leri ölçtük haritacı Engin bey işaretledi.
Doğru hatırlıyorsam o zamanki Kaymakam Bey projeyi destekliyordu ama Orman Müdürü tabelalı “resmi” bir yürüyüş yolu için “Bakanlıktan” izin çıkması gerektiğini söylemişti.. Yanlış anımsıyorsam Nomak düzeltir, diye umarak çalakalem yazıyorum..Resmi izin için de ismini unuttum “Tabiat ve Anıtsal Varlıklar “mı ona benzer bir kuruma başvurmamız gerektiğini biz de randevu almıştık ve Nomak İzmir’e kadar gidip te randevu aldığımız tarihte yetkili hanımın “dişçiye gittiğini” öğrenip dönmüştü yeni bir randevu bile alamadan. Biz nedense birkaç yürüyüştenve toplnatıdan sonra yaz aylarında yangın nedeni ile Ormana girmenin yasak olduğunu öğrenince ve her yürüyüş kolu için özel izin falan gibi lafları duyup bu sevdadan vazgeçmiştik.
Eh Altınköy Urla 12 km bir 35 de oradan İzmir’e emekli yaşamımızda daha çok böyle günler geçeceğini görüp vaz geçmiştik bu projeden. Dünya’daki en eski en güzel zeytin ağaçları Urla’da. Özel mülkiyette olan ağaçların korunması da zor. Istimlak için ayrıca olaya çok vakit ve para ayırmak gerek, insan kimsenin özeline de tecavüz etmek istemiyor. Ama esasen milli servet bu eski zeytin ağaçları.
Halil Nadas ondan sonra çok güzel bir eski Zeytin ağacı resimleri sergisi açtı. Selami Gürgüç bir 3-4 yıl önce Mehmet Emeç’in enfes eski zeytin ağaçları resimleri olduğunu söylemişti. Mehmet Bey’in resimlerini hala bir gün yarimada.org da yayınlayacağız. Kendisi ile konuştum resimleri derleyip yollayacaktı ama onun da vakti olmadı daha anlaşılan.
Neyse Davutlarda insanlar yürüyorlar sıcak sulara girenler sabah saat 6 da kalkıyorlar amma işin sevindirici tarafı sadece bizim gibi “turistler” değil esnaf ve yerliler de yürüyorlar. Tabela yok, izin yok, ama yürüyenler var. O zaman kırtasiye falan ile de uğraşmıyor insanlar. Ne demişler : Just do it. (Nike nin sloganı Yap sadece ) veya olay eskilerin tabiri ile kuvveden fiile geçmiş.
Muzaffer Birlik, Davutlardaki beyaz eşyacı da yürüyor. Çocukların okul dönemi ve telaşı bitince eşi de katılıyormuş hatta yandaki perdeci olan komşusu da habire niyet ediyormuş onunla sabah yürüyüşüne çıkmaya. Elektrikçi de arada çıkıyormuş. Ama niyetli olanlardan başka Ali Baba’nın işletmecisi de yaz aylarında iş çok olduğundan yürüyemese bile kışın yürüyormuş. Muzaffer Birlik ile dost oldum oflaya puflaya elimde baston sabahın saat altısında dağlara doğru yürüken o birkaç kez jet hızıyla yanımdan geçtikten sonra. Bir sabah buluştuk benim tempoma yavaşlayıp Davutlar’daki “manastırın” yolunu da gösterdi. Her sabah yürür imiş dükkanı açmadan.
Yeni emekli nesilleri uğraşacaklardır Urla ve Çeşmedeki Seferihisardaki yürüyüş yolları ile veya Orman Bakanlığı bu olayı ülke çapında tabelalandırma ile çözecektir bir zaman umalım. Ama görüyorum ki Davutlarda kırtasiyesiz de çözülmüş olay.
Kuşadası ve Davutlar’da internet berbat! Bir yıldır bu böyle imiş Davutlardaki internet cafecilerden de teyit ettim. Artık Urla’yı bırakıp Kuşadası Kısmet Otel’e yerleşen Ata Evliyazade de ayni bilgiyi verdi.
Davutlar yakında tam bir kür merkezi olacak Güzelçamlı Davutlar ve Kuşadası belediyeleri termal kaynak çıkartmışlar ve bundan sonra Çeşme’de olduğu gibi dağıtım yapacaklarmış. Şu an Naturmed ve Radon termal kür merkezleri var. Dilek yarimadası girişinde, Sevgi Plajı gibi termalin ve ormanların yanısıra bir pırlantası daha olan bu cennette yakın zamanda her sınıftan çok sayıda termal tesis de olacaktır.