Yenilenebilir Enerjiden Faydalanmak

 

 

Esasen çok da zor değil.  Rüzgar enerjisinden faydalanma mevzuata bağlandı. İzin almak bile  kar getirici bir sektör haline getirildi. Çok uğraşıldığı için bazı yerler kapıldı ve ruhsatı edinmek için bile baştan bu kırtasiye yüküne yatırım yapmak gerekti.

Büyük şirketlerle işi götürelim derken kendi geleceğimize balta vurduk sanki.

Büyük şirketlere karşı bir duruşum yok ama yenilenebilir enerjiye geçeceksek daha somut ve küçük adımlar atmamız da gerek.

\"\"

Güneş enerjisinden fotovoltaik ile enerji gereksinimin bir kısmını üreten her ev teşvik edilmeli o da basitçe  çatıya konulan güneş kolektörlerce  üretilen enerjiye devletin  dağıtım şirketi eliyle  üretim için verilen parayı ödemesi veya bu  oranda parayı eksik ödeme mevzuatının basit ve kullanıcı için çok kolay faydalınacak hale getirilmesi.  Ege de Aydın da dağıtımı yapan şirket biraz daha kolay bu işleri halledebildi. Manisa ve İzmir için yetkili şirket ise bir sürü dava nedeniyle özelleşmeye tam geçemedi.  Mevzuat  ve kırtasiye en büyük engel,  kendi enerjisini üretmek isteyen için.

Hele üretip de  mütevazi oranlarda elektriği dağıtım şirketine satmak istiyorsanız (yani tüketime mahsup etmenin bir adım ötesi : işiniz zor!  Önümüzdeki yıllarda bu da giderek basitleşecektir.

Ocak soba sanayiinde yenilenebilir enerjiye geçmek için de önemli teşvikler verilebilir. Bildiğim kadarıyla hala ülkede bir ağaç artıklarını,  küçük dal ve çöpleri pelet halinde sıkıştıran bir tesis kurulamadı. Halbuki bu peletler,  yani sıkıştırılmış ağaç parçacıkları modern fırınlarda ve sobalarda 800 derecede yakılabiliyor ve bu sistemlerle merkezi ısıtma da mümkün küçük minimal kül bırakan sobalarda  evleri ısıtmak da ve hatta  daha büyük fırınlarda elektrik santralleri kurmak ta.

Ormanlarımız yanıyor diye feryat ediyoruz. Düşen çerçöp, küçük kuru dallar, kozalaklar  ticari bir meta haline gelse  yangın olasılığı azalacak  toplayan insanlara bir gelir kapısı açılacak ve yangın tehlikesi de azalacak. Düşen yapraklar ormandaki humus u oluşturmak için yeterli. Avusturya’da örneğin ormanlar tertemiz çünkü her yörede pelet fabrikaları var.

Sadece bu yukarda yazılanların uygulanması ile atom enerjisine duyulan ihtiyaç da ortadan kalkabilir,  enerji ihtiyacımızın % 50 ye varan bölümünü karşılamak için büyük bir adımı da bir iki yılda atabiliriz.

Engel kendi zihnimizde. Bürokratın kendisini halkın hizmetkarı olarak görmeyip çobanı olarak vehmetmesinde.

Osmanlı zamanında mal padişahın iken ve azınlıklar her türlü ticari faaliyeti yaparlarken bürokratın görevi devleti korumak imiş. Zihniyet hala değişmedi.  Ufak tefek değişim işaretlerini görüyoruz ama yenilenebilir enerjiden faydalanmak istiyorsak daha çabuk davranmamız gerek.

Müstakil ev mi yapacaksınız?  Yakında enerji alabileceğiniz hat mı yok?  Verin binlerce TL bir trafonuz olsun.  Hatta birkaç da direk dikin, sonra asker asker elektrik paranızı ödeyin!

Yahu neden ben enerji şirketinin yapması gereken  trafoya ayrıca para vereyim? On yıl beklemek istemezsen el mecbur.

Ayrıca elektrik parasını vereyim ve habire bana gelen “trafonuza bakacak bir elektrik mühendisine aylık ödeme yapın ki enerjiniz sağlıklı olsun” diye hafiften uyarıcı yazılara muhatap olayım?

Madem trafo ya falan yatırım yapıyorsunuz en azından daha ucuza elektrik alma hakkınız olsun?  Yahu sen kendini hayal ürünü olan bir ülkede yaşayan fütirist bir vatandaş mı sanıyorsun?  Dur bakalım, daha özel okullarda okuyan öğrencilere bedava kitap tablet  bilgisayar  bile vermiyoruz. Onlar hem okula hem de kitaba, tablete  para veriyorlar!

Olacaktır zamanla değerli okuyucum, örgütlenip yüksek sesle talebetmek gerek. Ama daha seçim kanununda bir reform bile yapılamadı basitçe zam ile işler devam ediyor ya ona da şükür.

\"\"

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *