Karbon Ayak İzi, Plastik Torba veya Plastik Poşete Ölüm?

Anında yargılayıp infaz ederek plastik poşet (torba) kullananları vatan haini ilan edelim mi?  Haydi edelim.

Ben plastik poşetleri çok severim. Bir ara Almanya’da plastik poşete  yabancı işçilerin elinde genelde bolca bulunduklarından “Türk bavulu” derlerdi. Ben de inadına bazen evrakları bile plastik torbada taşır oldum.

Şimdi yeni bilgiler ışığında vatan haini mi ilan edelim? Edelim. Ama önce bir dakika düşünelim. Düşünürken tabii kukumav kuşu gibi  yüzümüze  ciddi bir ifade koyup  hemen ağdalı  Arınçvari bir ses tonu ile dinleyenleri etkileyecek bir şekilde konuşmayı hayal etmeyelim.

Doğru bilgiyi arayan, bulunca da tartan alçakgönüllü, dingin bir şekli hedefleyelim.

Tamam mı?

Haydi , o zaman    “plastik   torba kullananlar vatan hainidir!” vatanı boşver dünya-, yetmez, kainat hainidir” diyebilir miyiz?  Koro halinde söyleyelim mi?

Nayır!  Diyemeyiz. Neden?

Kardeşler işler basit değil, yeni bir devirdeyiz biraz araştırmadan yargılayan sonunda   mahçup oluyor. Ben de file seferberliği diye yazdım ve plastik torbalara ölüm dedim. Şimdi biraz daha düşünceliyim.

File deyince plastik file mi, pamuk ipliğinden, hint kenevirinden yapılan ipten file mi?  diye sordum kendi kendime ve araştırdırdım:

Uzatmadan sadede geleyim bulabildiğim en iyisi plastik ipten yapılan file ve çok kez kullanırsanız. Pamuktan veya kenevirden  yapılan file daha az dayanıklı ve üretirken daha fazla ayak izi bırakıyor.

Spiegel den Uwe Buse da ilginç rakamlar veriyor bir göz atalım:

Almanya’da  kişi başına 71 plastik poşet tüketiliyormuş yılda. İrlanda’da  18. Polonya’da 450 . Biz herhalde Polonya civarında bir yerdeyizdir. Net rakamı Allah bilir.

İrlanda’da poşeti 22 cent yani yaklaşık 60 kuruşa satıyorlarmış da, ondan tüketim düşük. Ama “plastik kullanma kesekağıdı kullan” da diyemiyoruz.

Kesekağıdı çok su tükettiği için ancak bir kesekağıdını ancak üç kez kullanırsanız plastic poşet kadar çevreci olabiliyor.  Pamuktan yapılan torba da ancak 70 ila 130 kez kullanılınca poşet seviyesinde bir karbon dostluğu yakalıyor.  Pamuk da torba olana kadar su tüketiyor!

Yani neymiş?  File gene en iyisi, ama plastik ipten  file ve çok kez kullanmak şartı ile.

Yani üreyelim daha rekabetçi bir toplum olacağız tutumu ile duvara toslayacağız.

Bu gezegende denge bulup doğa ile yaşamak için toplam daha az nüfus gerek ve gelişmiş ülkelerde de ciddi bir şekilde alışkanlıkları değiştirmek.  Şu an gelişmiş ülkelerde örneğin kimyevi gübre kullanımı veya karbon ayak izi konusunda bir insan az gelişmiş ülkelerdeki 10 insandan daha fazla atmosphere zarar veriyor.

Nasıl  türümüzün yaşamda kalmasını başaracağız? Alışkanlıklarımız değiştirerek. Zor uzun ince kalın neyse bir yoldayız bu dünyada türümüz yaşamda kalacaksa dostlar.  Ben dünyada 7 milyarın altında kalmamız gerektiğini önermiştim 7 yıl önce geçtik bile. Ne yapalım?   Önce örneğin ülkemizde 70 milyonun alıtında bir nüfus ile bir denge bulmayı hedeflemeliyiz sonra  bilimsel çalışmalara göre daha net karar verebileceğiz. Doğru bildiğimi şimdiden söyliyeyim istiyorum.

Biliyorum 90 Milyon olacağız demografik verilere göre  de o zaman işler biraz daha zorlaşacak. Şimdiden ve sürekli doğrular söylenirse zamanla daha fazla saf tutan seçmen olur umudundayım.

Ölçülebildiğinden beri   300 ppm altında olan atmosferdeki carbon dioxid oranı son on yıllarda nüfus parallel patladı  ve geçen sene 395 ppm e ulaştı ve korkarım kaçınılmaz bir şekilde bu yıl 400 ppm aşacak. İnsanlar sayesinde. Derin buzulların içinde de co2 ölçülerek insan öncesi çağlardaki eski iklimler hakkında fikir sahibi oluyor meteorologlar.

Bu arada zengin daha fazla, fakir daha az neden oluyor da  bu gelişmeye de zengin de elektrik otomobil vs gibi çözüme anlamlı katkıda buluncak gelişmelere yol açabiliyor.

Sen daha söyle kardeşim: “Başbakan haklı, şu an bile

Alman U18 Milli Takımı sahaya sekiz Türk futbolcuyla çıkıyor. Dikkat edin Fransa Milli Takımında beyaz futbolcu bulmakta zorlanacaksınız.”

İnsan türünün soyu tehlikede iken bu kayık batarken içindekilerin % 1.1i mi %1.14 ü mü Türk çok da fazla umurunda mı olacak?

Yaşlanan nüfus ile yaşamaya ve onların da katkılarından faydalanma mantığını benimsemeliyiz.

1 thought on “Karbon Ayak İzi, Plastik Torba veya Plastik Poşete Ölüm?”

  1. Efendim elbette plastik, naylon poşet kullanmayalım. Zira poşetlerin, deniz dibinde bile olsa doğaya mal olması mahşere kadar sürebilirmiş. Geçenlerde Yakacık’a bir arkadaş ziyaretine gittim. Yakacık eskiden ormanlarla kaplı idi ve İstanbul’un serin yaylası idi. Şimdi en yükseklerde küçücük ağaçlıklar kalmış, her yer kabak gibi ve çirkinlik abidesi binalarla dolu. Ağaçlıkların etrafını tel örgülerle çevirmişler. Teller çok yaklaşmadan seçilemiyor. Çünkü dikenleri naylon poşetlerle kaplı. On binlerce poşeti rüzgar getirmiş herhalde…
    Lozan’da Kıbrıs’ı İngilizlere bıraktık. Yerli ahali 2 sene içinde ya Türkiye’ye gelecek ya da İngiliz uyruğuna geçecekti. Bu yanlış karar yüzünden geçen zaman içinde Türklerin sayısı sürekli azaldı. Yunanlıların ise arttı. Sonra da Yunanlılar plebisit yapalım ada bizimdir, demeye başladılar. Biliyorsunuz 50 bilim adamı ile 50 amelenin oyu böyle durumlarda hiç fark etmiyor. Haliç Konferansında da Musul’u İngilizlere adeta bırakmak zorunda kaldık. Çünkü bir kaç ay önce Hilafeti ilga ettik ve İslam aleminin desteğini kaybettik. Yani bindiğimiz dalı kestik.
    Tarihte nüfuz fazla arttı mı insanoğlunun savaşmak içgüdüsü hemen devreye girer ve nüfus dengelenirdi. Şimdi kuvvet dengeleri yüzünden ve nükleer silahları keşfettiğimiz için savaş çaresini de kullanamıyoruz. Aman kullanamayalım. Allah savaştan korusun.
    Türkiye’de esas sorun kanaatimce üreyenlerin sadece sosyo-eko-kültürel seviyesi düşük kesimler olmasıdır. Yoksa nüfus artmasını daha doğrusu genç nüfusa sahip olmayı Amerika, Rusya da teşvik ediyorlar….Almanya, Fransa artık yapamıyor. Almanya’da 2,5 milyon Türk varmış. Dolayısıyla Türk camiasının tepkisini çekecek bir şey yapmak riskli imiş. İkinci kuşaktan meslek sahibi Türkler de Almanya’daki saygın yerlerini almışlar.
    Saygı ve sevgilerimle
    H. Emre Oktay

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *