Balçova Termal de aralarında 5 metre olan iki dörder metre çapında sıcak su havuzu var. Birinde 60’lı yaşlarında bir bey ve ben sakin sakin – aramızda yaklaşık bir metre mesafe- yeşil doğa ya bakarken, diğer havuzda 3 kişi “görgü” üzerine konuşuyorlardı. Kendilerinin iyi ve görgülü etrafın kötü olduğu varsayımına kendilerini o denli kaptırmışlardı ki, sesleri rahatsız edici boyuttaydı.
Bir süre katlandıktan sonra yanımdaki beye bakıp “nedense bizim de ilgilendiğimizi sanarak bu kadar yüksek sesle konuşuyorlar “ diyecek oldum. Adam aniden sol kulağını 20 cm yakınıma getirdi ve “ kusura bakmayın havuzda kulaklığımı takmıyorum ve hiçbir şey duyamıyorum” dedi.
İşitmemenin bile bir nimet olabileceğini bir kez daha anladım. Kısaca yakın bir şekilde sohbet ettik. O da bir dostunun oturdukları sokaktaki gürültüden tansiyonunun çıktığını ve kendisinin kulaklığını kapatınca son derece rahat uyuduğunu söyledi.
Herbirimiz kendi dünyamızda Türkiye’de olanbiteni anlamaya çalışıyoruz.
Bir kaç dostla konuştum. Bir çiftçi “biraz çift sürmem gerek işim bitsin hemen bu yargı krizini halledeceğim” dedi.
Bir dost “AKP nin bu hale gelmesinde yetmez ama evetçiler şuçlusunuz, ben baştan beri bunların Daltonlar gibi olduğunu söylüyordum, artık canım pahasına sokağa çıkacağım” mealinde konuştu.
Bir diğer dost “ Kandırıldık. Bu adam (Erdoğan’ı kastederek) bizim küresel güç olduğumuzu söylüyordu , Obama’ya, Birleşmiş Milletler Güvenlik kuruluna ayar veriyordu, ABD büyükelçisini istenmeyen adam ilan edebileceğini söylüyordu. Şimdi Japonya’da tam tersini söylüyor ve hırsın kötü bir şey olduğunu bu adam güçte kalabilmek için her şeyi yapar, kendi atadığı polisleri yerlerinden ediyor bu kadarı da fazla artık benim oyumu alamazlar” dedi.
“Dervişin planını iyi öğrenciler olarak uyguladılar ne zaman plan bitti bunlar kendileri daha ötesini planlayamayacaklarını ispat ettiler ve birbirlerini yemeye başladılar” diyenden,
“Derviş tam bir vatan haini idi CHP yi parçaladı gitti” diyene kadar birçok kişi ile konuştum.
Bir hoca “ İyi şeyler yaptılar ve şimdi tamamen şaşırdılar . Hiçbir kuruluş tam iyi veya kötü olamaz” Bunların da yaptıkları iyi şeyler oldu şimdi güçten ayrılmak istemiyorlar” dedi.
Seçimlere güvenenler ve güvenleri doğrultusunda iyimser olanlar ve saldırgan söylemler dinledim. Ben iyi niyetlilerdenim. Engin Ardıç daha önce Çetin Altan’ın değindiği Savcı ve hakimin, avukat ve sanıktan daha yüksekte oturmalarını tenkideden yazısı ve postmodern yerine dostmodern tabirini beğendim. Savcı ve hakimi birbirlerinden ayrı konumlara koymak doğru, savcıyı avukat ile sanık ile ayni seviyeye de koymak ama savcıya apayrı bir özerklik ve geniş kültür verecek ve kibirden arındıracak bir sistem de gerek. Hayırlısı. Uzlaşmayı toplum olarak anlama safhasındayız.
CHP ve Feyzioğlu kardeşime bir tesbitimi de paylaşayım. Bu halk “hukuk” denilen olgudan çok çekti ve çekmeye devam ediyor. Hukukçuların geniş kitleleri harekete geçirebilmeleri için kibirden epeyce arınmaları gerek. Süheyl Batum’ da gördük. Korkarım Feyzioğlu’nun politik emellerini de epeyce ertelemesi gerek. Geçen yazıda bazı önerilerimi paylaşmıştım. Kibirden arınmak konusunda felsefe öğrencilerine önerdiğim bir deneyimi de politika ile ilgilenen hukuçularla paylaşayım.. Bir veya iki sezon tarım işçileri ile birlikte hasatta yardım etsinler. Fizik olarak ve dünya görüşü olarak çok zenginleşeceklerdir.
Aman ha! Yanlış anlaşılmasın kibirden kimse ar değil. Bilhassa biz hekimler gençken hep dikey durup yatay olan hastalara bakarak kendimizi birşeyler sanmaya yatkınız. Tarım ayakların yerine basması konusunda çok faydalı.
Kibir teşhir edenleri sık sık gözlemliyoruz.Adam(insan)olmak kolay değil.Kibir teşhir edenler zamandan
zamana alçak gönüllü ve mütevazilik de oynuyorlar.Dante İlahi Komedisinde Kibirli kişileri Cehennemin
yerin en altındaki ağır günahkarların bulunduğu 7’ici kata yerleştirmişti.Süheyl Batum,Feyzioğlu vb hukuk-
çularda da KİBİR her agızlarını açtıklarında ağızlarından fışkırıyor…
Hele bu savcı Öz, imparator gibi arabasından iniyor, muhteşem göbeğini kemerinin altına itiyor, etrafına azametle bakıyor. Bol bol milyarlık tatiller yapmış kibirli savcı…Dediler ki, Ak Parti, başbakan Erdoğan cemaatin adamı, cemaatin eli kolu. Demek ki yanılıyorlarmış….