Ebola’dan bana ne?

 

Batı Afrika’da insanlar ölüyormuş. Benim derdim bana yeter. Böyle düşünme hakkımız var mı? Hak dediğinizden bolca var da, “Bu çok doğru ve güncel bir düşünce mi?” epey tartışılır. ABD de ilk Ebola vakası görüldü bile!

 

Batı Afrika’dan sıvı buz ile havalimanına kan örnekleri yetiştirilemediğinden örneğin Harvard daki (ABD) veya Almanya, Hamburg’daki modern laboratuvarlarda virüsün ne şekilde mutasyona (değişime) uğradığı sağlıklı olarak çalışılamıyor. Kesin olan şey virüsün değişime uğradığı. Bu değişim dediğimiz de zaten evrimin anahtarı. Her canlı sürekli bir değişim çalışması içinde. Virüse bir ilaç verince ilaca ragmen hayatta kalmak için değişime uğruyor.

 

Ebola’dan NYT haberine göre 1.4 milyon insanın 4 ay içinde virüsle temas edeceği ve yüzde yetmişinin de ölebilieceğinden korkuluyor. Beklenmedik bir değişim gelişmezse. Bizdeki mutasyonlar, komplike yaratıklar olduğumuzdan ancak bin yıl mertebesinde farklılıklara yol açıyor. Virüste, küçücük bir organizma olduğundan bu olay 24 saate anlamlı fark yaratabiliyor.

 

Biz sağlıkçılar bundan 40 yıl önce yeni ilaç ve gereçlerle tüm mikropları öldürebileceğiz sandık. Halbuki sonra anladık ki hepsini öldürsek, insan da ölecek. Mesele bir dengeyi bulmak, bu denge bozulunca hastalık ortaya çıkıyor.

 

 

 

Batı Afrika’da patlayan salgın neden bu kadar önemli?   Uçakların dünyayı sıkı sıkı bağladığı çağımızda bu salgın hertarafa yayılabilir de ondan.

 

Birinci dünya savaşı sonundaki tehcir’de yüzbinlerle Ermeni öldü. Hertürlü bilgi kirlenmesi olan bu üzücü devir hakkında hala tıbben çok önemli bir konuyu yeterince algıladığımız söylenemez. Ama türümüzün gereği genelde taraf olup, karşılıklı suçlamalardan da, düşmanlık hissinden de tam vazgeçemiyoruz.

 

Birinci dünya harbinde ölen insan sayısının dört misli insan,

büyük İspanyol gribi salgınında öldü.

 

Bizler kendimizi çok önemsediğimizden ürettiğimiz topları ve tüfekleri de çok ön planda algılıyoruz. Birinci dünya savaşı yeterince öğretiliyor. Ya büyük İspanyol gribi salgını?

 

Taraflar savaş sonrasında bile salgın hakkında yayın yapılmasını yasakladılar. Çünkü Almanlar ABD den kaynaklanan bir biyolojik savaş fikrinden korkuyorlardı, İngiliz ve Amerikalılar Almanların yaptığı bir biyolojik savaştan.

 

İspanyol gribinin getirdiği felaketin boyutu, onyıllar sonra, savaş olmayan yerlerde ölüm istatistikleri ile çalışılınca anlaşıldı. Yani kabaca topla tüfekle on milyon insan ölmüşken, bu virüsten kırk milyon insan ölmüştü!

 

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *