Kocadağ İnkaya Mağarası ve Endonezya

 

 

Geçen hafta Kocadağ’daki İnkaya mağarasını yazdım. Basında Endonezya’da bir mağara’da bulunan resimler \"image_2194_1e-Indonesian-Cave-Paitings\"heyecan yaratınca tekrar konuya değinmekte fayda görüyorum. http://mahmuttolon.wordpress.com/2014/10/06/inkaya-veya-kocadag-magarasi/

2007 yılında Denizli’de bir maden ocağında  blok çıkartan işçiler travertenin içinde kemik parçalarına rastlıyorlar. Tesadüfen orada bulunan Pamukkale üniversitesi Jeoloji bölümünden Mehmet Cihat Alçicek te bu kemiklerin önemli olacağını anlayıp kemikleri alıyor. Ondan sonra yapılan araştırmalarda Anadolu’daki ilk homo erectus, yani dik insanın kafatasına ait bir parça bulunduğu belirleniyor. Bu insanımsı atamızın 500.000 yıl önce yaşamış olduğu tesbit edilmekle kalmayıp literatürde görülen ilk verem vakası olduğu da tarihe geçiyor.

 

Türümüzün yaklaşık 300.000 yıldır burada olduğu düşüncesi şu an hakim, bu tür bulgular ortaya çıktıkça insanın hikayesini daha iyi anlayabileceğiz.

 

Geçen hafta basında Endonezya’da bir mağara’da bulunan resimler yayınlandı ve bilim dünyasını heyecanlandırdı. Domuz geyik resminin kırkbin sene öncesine ait olduğu radioaktiv uranyum testi ile tesbit edildi. Şimdiye kadar sadece Batı yarımkürede olan bu tür resimlerin Asya’da da bulunması insanlık tarihinin gelişimini daha iyi anlamamıza ışık tuttu.

 

 

Bu tür bir buluntunun gerek bilim dünyası gerek yöre turizmi için önemini anlamak gerek. Kocadağ İnkaya mağarasında bacalardan bolca yağmur suyu aktığı için mağaranın içi erozyon toprağı ile dolu. Bu tür mağaraları görmüş olmak ve bilimsel bir eğitim almış olmak önemi anlamaya yetiyor. Kocadağ’ın da bir an evvel tecrid edilmesi ve uzman ekiplerce araştırılmasını sağlamak gerek diye düşünüyorum.

 

Ancak bu kazılar yapıldıktan sonra bu mağara turizme açılmalıdır. Hem değeri çok daha fazla olacak, hem de alt katmanlardaki bulgular tahribolmayacak ve bilim için kaybolmayacaktır.

 

 

Kocadağ İnkaya mağarası başlıbaşına bu yörenin turzimine çok anlamlı bir katkıda bulunabilecek potansiyelde bir olgudur. Endonezyadaki bulgular çerçevesinde bunu bir kez daha yazmayı görev addediyorum.

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *