İstanbul Moda ve İzmir Koku Çukurları

 

 

İzmir Urla arasında Ege ordu komutanlığı civarında rüzgar yönüne göre bazen bir kokudur alıyor etrafı. Arıtma tesisi varmış.

 

Orada emekli olup ev alanın vay haline! Zaman zaman koku otoyoldan geçerken bile çekilmez boyutlarda.

 

 

İstanbul Moda’da, yani ülkenin en nezih semtlerinden birinde bir “arıtma” tesisi var, durum ayni.

 

“Batı”dediğimiz ülkelerde avukatlar bu belediyelere bu kokuyu ödetirler. Burada “vay haline!” deyip geçiyoruz veya eş dosta yanıp yakılıyoruz.

 

“Batı” deyince bu dünyada haydi Japonya ve Avustralya, Kuzey Amerika ve Avrupanın bir kısmı 700 milyon insandan bahsediyoruz.

 

Dünyada yaşayan yedi küsur milyon insanın onda biri. Onlar da genel düzey biraz başka, diğer onda dokuzunda başka. Diğer onda dokuzunda tevekkül var. Olmazsa mutsuzluk var.

 

 

Tabii bu onda dokuzdan   ilk onda birden sonra genel bir sıralama yapacak olursak onda iki ve üç var. Biz ülke olarak daha ziyade bu gruplardayız. Sonra onda 4 -5 ve 6 var. Hindistan’da tüm Ganj nehri bir arıtma çıkuru haline dönüşmüş diyorlar.

 

Fakat Hindistan’da,   yaşayan bir yüzde beşlik üst tabaka var. Eğitim, görgü, zenginlik açısından rahatça ABD nin Norveç’in üst yüzde beşi ile yarışabilir. Hatta tevekkül sahibi oldukları için orada bile huzurları ve dinginlikleri ile onları kısmen utandırabilir boyutta, olayları irdeleyebilecek algılayabilecek konumdalar.

 

Vizyon sahibiler. Orada Mars’a araştırma için araç gönderdikleri paraya bizde Buckingham Palasından fazla odası olan başkanlık sarayı inşa ediliyor.

 

Fakat iş gürültü kirliliği, koku kirliliğine gelince “batı” medeniyeti diyebileceğimiz ülkelerde kimse taciz edilecek boyutta rahatsız edilemiyor. Koruyucu bir hukuk şemsiyesi işliyor. Diğer ülkelerde edilebiliyorlar.

 

Örneğin ABD de dört milyondan fazla evsiz var iken bizde istatistiki olarak bu oran bir milyon “evsize” eşit olmalı ki değil.   Sistem gene de bir şekilde mukayese edince  “işliyor”. Kültür dediğimiz şey de bu zaten, orada Hindu, Buddist kültürler hakim bizde de İslami kültür. Orada yoldaki davara alışacaksın, burada da hoparlörle gelen ezan sesine. Gülümseyerek “kendi” doğrularını sabah saat 5 de hoparlörle yayma hakkı bazı “azınlıklara” da verilse nasıl bir yer oluruz diye bazen bir “uzaylı antropolog gözüyle” düşüneceksin.

 

İki milyon göçmeni alıp (ki, bu kaçıncı kezdir Anadolu coğrafyası orantı olarak bu boyutta göçmen alıyor), yaşama devam ediyoruz. Arada bir 7 ekim gecesi yaşıyoruz ve 11 Aralık ve Gezi olaylarında olduğu gibi olanı kısmen dış basından öğreniyoruz.

 

Piyango sana vurmadı ise müteşekkir olup yaşayacaksın. Organize olup, kendi doğruların etrafında saf tutacak insanlar bulmaya çalışacaksın. Bedbaht ve mutsuz yaşayacağına, korkarım tercihan huzur ve hatta becerebilirsen neşe ve olumlu enerji yayarak, kısmen de alışacaksın.

1 thought on “İstanbul Moda ve İzmir Koku Çukurları”

  1. Cok dogru yazmissin.. 12 Eki 2014 23:37 tarihinde “Mahmut Tolon” yazdı:

    mtolon posted: ” İzmir Urla arasında Ege ordu komutanlığı civarında > rüzgar yönüne göre bazen bir kokudur alıyor etrafı. Arıtma tesisi varmış. > Orada emekli olup ev alanın vay haline! Zaman zaman koku otoyoldan geçerken > bile çekilmez boyutla”

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *