Hukuk, Ahlak ve Sokak Hayvanları

 

 

Köpek pisliğine basmadan yürümek yeni bir spor dalı olsun mu ? Kış vakti meydanlarda sağa sola bocalanmış sadaka mahiyetinde verilen kedi ve köpek yemleri görüyoruz. Ülkede terör varken bu konu hakkında yazmak biraz ameliyat olan hastanın burnundaki sivilce ile uğraşmak gibi ama gene de gerekli.

 

“Hukuku” ve onun babası “Ahlakı” evrimi anlamadan anlamak mümkün mü? Bu cümle size karışık geliyorsa bir zahmet “Evrime inanmak “ risalesini okuyuverin, karikatürlü ve en fazla bir saatinizi alır.

 

O zaman lisanlar nasıl gelişmiş ve dolayısı ile hukuk ve ahlak nasıl gelişmiş ve gelişmekte bir fikir sahibi olursunuz. Psödo-hümanizm veya ayol insancıllığı da gene bir epeyce etkili kesimin bilir bilmez hissiyat yumakları ile toplumu yönlendirmeye çalışması.

 

TV de bir teyze hafif incelen sesiyle anlatıyor “7-8 saat bir şey yemeyince sokak hayvanları ölmeye başlıyorlar!”

 

Bunu spot haline getiren TV birkaç kez yayınlıyor. Acımak ve hemen kapının önüne bir parça yiyecek koymak bir çok iyiniyetli insan için doğal bir tepki.

 

Yem de lisanı iğfal ederek dünyanın hiçbir lisanında olmayan bir şekilde “mama” oluyor. Yahu neresinden başlasak? Köpek ve kediye verilen yiyeceğin ismi yemdir, yaldır! “Mama” deyince bebekleştiriliyor olay.

 

Hayvanlar günde bir kez yeseler de rahatça yaşarlar. Doğaları gereği. Sokak kedisi ve köpeği doğadaki dengenin bir parçası değil, insanların parazitleri gibi insan nüfusunun artmasının ve insanların şu veya bu sebeple sıkılıp besledikleri hayvanları sokaklara bırakmasından kaynaklanır.

 

Bunu görev bilen  bir kısım yaygaracı “hayvan severler” var. Bu insanlar da bizde topluma basının da yardımı ile kamuoyu baskısı yapıyorlar. Belediyeler çaresiz kalıyor.

 

Hukuk da ahlak da esasında ihtiyaçlardan bazı elbiselerin giydirilmesi. Ama sokak hayvanlarına olan tutum yerel bir olay, bu lobi dünyanın başka ülkelerinde olmayanı ortaya çıkaran yerel bir davranışa şu ana kadar insanları yönlendiriyor.

 

Türkiye’deki kedi ve köpek sorunu dünyanın hiç bir yerinde görülemeyen bir boyuta varmıştır. Konunun daha sakin ve bilgi ışığı altında bir tartışılması artık kaçınılmaz bir ihtiyaçtır.

 

Köpek pisliğine basmadan yürümek, gece vakti çocukların veya tek başına yürüyenlerin anında çeteleşen köpek sürüleri tarafından kovalanmaması da bir ihtiyaçtır. Ankara’da bir öğretmen sabah koşusu yaparken öldürüldü. Alaçatı’da bir vatandaş sabah ekmek alırken, Urla’da bisiklet binen bir kız ısırıldılar.

 

Ben kedi köpek seven bir insanım. Şu an yanlış yapılan bir kuduz aşısı sonucunda sağ arka ayağını kullanamayan bir köpeğimin tedavisi ile epeyce vakit geçiriyorum.

 

Kedi köpek sahibinin topluma bir bedel ödemesi ve pisliğinden sorumlu olması gerekir diye düşünüyorum. Başıboş hayvanların şehir içi sokak ve parklarımızı, hastane bahçelerimizi, plajlarımızı lokantalarımızın etrafını   belirleyen unsur olmalarını da istemiyorum. Üç beş doğa bilmez ayol insancıllığından mustarip insanın baskısı altında, köpek pisliğinden kaçarak şehir içinde yürümek istemiyorum artık. Köpeğini kedisini kamusal alanda gezdiren de bir zahmet pisliğini temizlesin. Onun dışında bu başıboş hayvanların kamusal alanda yerleri yok!

 

 

Sokak hayvanlarını tartışıp karara bağlamamamızın maliyeti ülkemize yılda birkaç milyar dolar mertebesinde. Çocuklu maddi durumu düzgün turist ülkemize gelmiyor. Geliyorsa da bir tatil köyünde kalıp gidiyor. Lokantada çocuğu ile masaya tırmanmaya çalışan kedilerden tedirgin oluyor. Onlardan geçebilecek kuduzdan tutun da leishmanioz a kadar bir sürü hastalıktan da çekiniyor.

 

Ülkemizde sessiz bir çoğunluk ve yaygaracı bir kesim arasında bir sokak kedi ve köpeği savaşı sürüyor. Şimdilik de etraftaki başıboş kedi ve köpeklere bakacak olursak korkarım kazananlar tedirgin olanlar ve sessiz çoğunluk değil. Sadece daha fazla yaygara yapanlar. TV lere, basına bilim insanlarına halkı bilgilendirmek görevi düşüyor. Yoksa bedelini ödemeye devam edeceğiz.

 

2 thoughts on “Hukuk, Ahlak ve Sokak Hayvanları”

  1. Mükemmel bir dile geliş…
    Medeniyet,bakış,görüş,uygulama ne kadar sığ durumdayız.İnsan ile iletişimde tıkananların “hayvan sevgisi” diye sarıldıklari arızalı durum.
    Şu anda güzelim Bornova kedi,köpek istilâsı altında.
    Bayraklı’da yükselen gökdekenlere çok yakışıyor!!!!!
    Tıpkı New York mubarek…

  2. Mahmutçuğum,Kalemine kurban olayım, hah şöyle, Yahu!Moda’da köpek şeyine basmadan eve giremeyecek miyim, Yahu?!

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *