Culloden Savaşı ve Devrimler

16 Nisan günü Culloden (Kulodin okunuyor) savaşının yıldönümü. Önceden haberiniz olsun istedim. Nereden çıktı bu diyeceksiniz ama önemli bir savaş. 270 yıl önce olmuş.

Referandum neticesini şimdiden biliyor musunuz? Pekiyi olasılıkları düşünelim: diyelim ki \”hayır\” çıktı. Olduğu gibi devam? Yoksa şu anki Başbakan’ın eli güçlenecek mi?

\”Evet\” çıktı diyelim. “Cumhurbaşkanlığı” sistemine geçtik. Ya maazallah bundan 30 yıl sonra akli dengesi bozuk bir insan başımıza geçerse? Geleceği görebilmek mümkün değil.

Trump Putin ile savaş açsa ve İran ve Türkiye Putin’den yana ağırlığını koysa dünya bundan 200 yıl sonra nasıl olur? Iran, Putin ile beraber, Türkiye ise, Trump ile beraber olsalar?

Birkaç  adım gerisine gidelim. Yavuz Sultan Selim 1514 de Çaldıran’da yenilseydi Anadolu’daki Sünni /Alevi dengesi nasıl olurdu?

Özetle, bir yazı okuyorsun, yaşamın değişiyor. Okumuyorsun ve değişmiyor. Cengiz Han’a atfedilen “Bir mıh bir nal kurtarır, bir nal bir at kurtarır bir at bir savaş kurtarır.” Veya modern fizikteki \”kelebeğin kanat çırpmasının\” fırtınalara neden olabilmesi.

Şimdiki dünya tarihini anlamlı belirleyen iki olay var. Birisi Fransız İhtilali. Diğeri de Amerika Birleşik Devletlerinin kuruluşu.

Bugünkü rahat koltuğumdan bakınca Fransız ihtilalini defalarca yazdığım gibi volkan patlamaları ile izah ediyorum

1782\’de İzlanda\’da Hekla ve Skapter Jokul volkanları patlar; sonra 1783\’de Japonya\’daki Asama Volkanı atmosfere lav ve toz bulutları saçar.

Sonra altı kötü mahsul yılı birbirini izler. Sonunda soğuk geçen 1788/89 kışında açlık ve çaresizlik doruk noktasına varır. Gerisi zaten sıradan tarih kitaplarında çeşitli yorumlarla birlikte okuduğumuz hatta bazılarımızın kahramanlarını adlarıyla hatırladıkları Fransız Devrimi.

Aslı tabii volkanlardı ve doğa idi, kötü mahsüller ve açlık.  Bu eşitlik veya Frenkçesi egalite fraternite bizim ondan sonraki ahlaki yorum ve anlama çabalarımız. Yani yakıştırmalarımız. Sanmayalım ki Fransız İhtilalinin nedeni insanların gelişimi ve zekası idi. Açlık ve yokluk olmasaydı ve doğal felaket yanı sıra artan ve beslenemez olan  nüfus patlamayacaktı, belki hala monarşilerle yönetiliyor olacaktık.

Ama ya Fransız Krallığı ekonomik açıdan bu doğa afetini devrimsiz atlatabilecek halde olsaydı. Kuzey Amerika’nın çoğu Fransız Kralına bağlı kalsaydı. İnsanlık Fransız devrimini yaşamayabilir miydi? Bilemiyoruz.

ABD acaba Fransız monarşisi altında da kurulur muydu? Eğer İskoçya’nın İnverness kenti yakınlarındaki Kulodin savaşını 1746 de Güzel Charles ve Jakobenler kazansalardı ve Britanya bu günkü Winsdorlar ile direkt kan bağları olan Hannover ailesinin eline geçmeseydi ne olurdu? İşte bu soruları araştıran iki tarihçi Ciro Paoletti ve Murray Pitrock bu gelişmelerin çok farklı olabileceğini söylüyorlar. Fransa çok güçlenecekti. Belki de ABD deki idare çok farklı olacaktı. Fransız devrimi ve ABD nin kuruluşu olmayan bir dünyayı düşünün. Bütün ezberlerimiz hava. Zihin açıyor en azından.

1 thought on “Culloden Savaşı ve Devrimler”

  1. Guzel bir tarih kurgu derlemesi. Insanlik tarihi zaman, mekan, doga, sosyal sureclerinin karisimi sonucundaki olusumlardir diye okudum. Dusunsel antreman. Bu satranc kaynakli bir olasiliklar uygulamasinin tarihsel olgulara uyarlanmasi gibi geliyor. Devlet adamlari nerede yetisir? ….

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *