Beş soruda basit bir Endeks

 

 

 

 

Bir insan ile herhangi bir nedenle konuştuğunuzda ve o insanı ilk üç görüşünüz doğal olarak bir tanışma safhası olacaktır.

 

Tanı koymak daraltıcı ve yanıltıcı olabilir. İnsan farklı yaşlarda farklı değerlere göre karar veriyor. Hele hele, cinsel çekicilik işin içinde ise. Objektif değerlendirmeye çalışmakta büyük fayda var.

 

  1. EGO: O insan daha ziyade kendinden mi bahsediyor. (0) Çevresi ile mi, bir gözlem bir veya konu ile ilgili?   Sizinle mi ilgili? (1-2)

İlk konuşmalarda kendini tanıtmak doğaldır ama bu oranı kendi algınıza göre değerlendirin.

 

  1. GÜVEN: Kendinden bahsetmese bile, yaptığı önemli işlerin ne kadar mühim olduğu , tanıdığı en büyük, en güçlü, en zengin en başarılı dost akrabalardan bahsediyor mu? (0) .   Yoksa çevresi, bir spor veya politika veya sizinle ilgili mi? (1-2)

 

  1. AÇI: İlgilendiği konular bir iki konu ile mi kısıtlı (0) Çok sayıda konuyla ilgileniyor mu? (1-2) (0 için basit örnek: sadece şu anki Cumhurbaşkanı hakkında konuşmak dışında bir şeye odaklanamamak)

 

  1. DENGE Kötü alışkanlıkların ipucu var mı? Tütün, alkol, kumar, cinsel konularda takılma, aşırı yemek yemek veya yememek, yemekten bahsetmek veya aşırı oranda hayvanlardan bahsetmek ve yaşamını hayvanların belirlemesi (0)   Yoksa insanlarla, doğa ile, sanattan politikadan, hobilerinden birkaç çeşitli konu ile ilgili mi   (1-2)?

 

 

5.GÜLERYÜZ Bir konu hakkında heyecan gösterirken aşırıya kesin neticelere meyli var mı? Dinlemekte zorlanıyor mu? (0)   Dengeli, güler yüzlü, ilgili mi? (1-2).

 

EGDAG olarak da akılda tutulabilir.

 

Bir dahi olabilir ve 0 puan alır ama bir dost arıyorsanız 5 veya daha fazla puana bilinçli olarak dikkat edin derim. Tabii ki muayyen bir yaştan sonra muayyen süre çalışmış insanlarda mesleki deformasyon olacaktır.

 

Bu indeksi yazarken 1974 de ölen meslektaşım Virginia Apgar dan esinlendim. Yeni doğan bebeklerde cilt rengi, kalp atışı, nefes alışı, reflekslerine, adalelerinin durumuna göre sıfır ile on arasında bir not verilir. Korkarım gerek bu not gerek çocukların ana okulu ve ilkokuldaki davranışlarına ve bıraktıkları intiba da tüm yaşam için belirleyici olur. Yani “düzgün- faydalı” olabilecek insan çocukken bellidir. Deneyimli İlkokul öğretmenleri ile konuşursanız bu yazılanın ne kadar gerçek olduğunu anlarsınız.

Gerek kendimizi gerek ise toplumsal gerçekleri kavramakta zorlanan hayvanlarız. Uzun süreler gerçeklerden uzak bazı dogmalar ile yaşıyoruz. Tarih bunu bize hep gösteriyor. Eski Yunan mitolojisindeki tanrılara bakmamız yeter.

 

Kendimizi aldatmaya meyyaliz. Bu fikirlere“büyük cihad” olarak bakabilirsiniz. Yani kendi (cinsinin) eksikleriyle uğraşmak, o konuda bir çaba denemesi) İnsanların yüzde yirmisi olumlu, verimli ve toplumu yönlendirebilecek konumdalar. Kendilerini güvende hissederlerse. Halbuki şu an dünyada “çoğunluk” “uyutulunca- ikna edilince” yüzde bir giderek zenginleşiyor ve toplumsal bağlar kopma noktasına geliyor. Daha verimli ve huzurlu yaşam için bu tür konulara kafa yormak ve daha adil ve verimli seçim sistemleri, yönetim biçimleri hakkında uzlaşmak zorundayız.   Bu yazı örneğin “bahçelerde kereviz gel bize bazı bazı” olarak damgalanacak mı? Yoksa işe yarar bir alet haline gelecek mi? Siz karar vereceksiniz.

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *