Dünya’ya Anadolu’dan ve yakın komşularından armağan bir alet var var, biliyor musunuz?
İngilizler, Fransızlar Almanlar ve Hintliler Amerikalılar ve Çinliler keseri bilmiyor ve kullanmıyorlar. Balta ile çekiçin bir arada olduğu bir alet diye tarif ediyor Wikipedinin lügatı.
Halbuki çok daha fazlası keser balta ile çekiçten!. Çiviyi sadece çakmaz, çıkartır. Sade bir balta olarak kullanmazsın, arada çapa olarak da kullanabilirsin . Tabii tekrar küçük balta olarak kullanmadan bilersen.
Bizde her evde keser vardır. Benim kendi keserimin yeri bellidir. Gizlidir ve başkasına vermem.. Alıp da bir yerine konulmaz ise keser aranmayım diye. Evde bir de genel keser vardır
Yurtdışında komşu ülkeler hariç yok. Birkaç Antropolog ile konuştum yakında civan bir akademisyen bu konuda doktorasını yapacaktır şüphesiz.
Öz güven başka, cahil cesareti başka bunlar hakkında yazılar yazdım. Özgüven arttıkça yoğurt gibi, keser gibi kültürel dışavurumlarımıza sahip çıkacağız.
Yoğurt Batı Avrupada’da ABD de de artık bizde olduğuna yakın tüketiliyor. Bir Türk işadamı ABD de Yunan yoğurdu zengini. Türk diye satmak daha zor diye. Malum “döner”e de Gyros diyenler var hala. Neyse, “dolmaki”ye de yakında sahip çıkarlar ya. Bari şu keser hakkında biraz daha çok yayın yapalım, yazalım çizelim de o elden gitmesin.
Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner! Var mı başka kültürün böylesine bir özlü sözü heyyt! Veya : Keserin takırtısı yevmiyeye göredir!
Geçen ay Alaçatı’da Sofilya’da yaptığım konuşmaya keser ile başladım ve sonra demografik ve kültürel aletlerden bahsettim.
Alet önemli, o yapar el öğünür. Ayni şekilde kültürel alet ve gereçler de fikri yapar, tüm toplum övünür. Özgüven ve cahil cesareti arasındaki farktan bahsettim yukarda küçük bir örnek olarak.
Son zamanlardaki yazılarınızın tadınada doyum olmuyor, bundan önceki yorumunda da bunu belirtmiştim sanırım..
Kendi değerlerimizin farkına vararak onları atalarımızın bizlere değerli armağanları olarak görebilirsek atalarımızlada aramız daha sevecen olacaktırki bu önemli. Atalarımızla gerçek anlamda barışmanın ise özgüvenimizin artmasına önemli katkısı olur. Bir kısmımız maalesef bize dikte ettirilen “kendini beğenmeme” , olumsuz eleştirmenin pençesi altında, öz varlıklarını kabul edemeyen yaralı varlıklara, bilinçli olarak dönüştürülmüş talihsiz, yaralı bir nesil olduk. Bizi ancak bu şekilde tuşa getirdiler. Siz bu farkındalığı ortaya koyuyor ve zaman zaman vurguluyorsunuz. Bu toplumumuza yapılacak en önemli hizmetlerden biridir. Bu konuyu derinlemesine işlemek, toplumun önemli onulmaz bir yarasına parmak basmaktır. Sizin gibi değerli hekimlerden gerçek beklentimiz budur. Keseri bizden yana yontmanın zamanı çoktan gelmiştir.
Elbette iki yana yontma keserin güzel bir özelliğidir. Ama maalesef bu güne kadar genellikle bazı çevreler tarafından tek tarafa yontulmuş, bu yüzdende kendini sevmeyen bir sözde aydın topluluğu ortaya çıkmıştır.
Genelleme yapmıyorum. Dilerim sizin bu vurgulamaları derinleştirmeniz, en azından iki tarafada yontabilen adil bir nesile katkısı olur. Bu toplumsal görevde alacağınız yolunuz açık, ilhamınız bol olsun.
LikeLike