Bergama da 3 metrelik bir Galen ( 129- 201) heykeli koymuşlar Cumhuriyet meydanına. Candan kutlamak gerek. Bergamalı Dr. Önder Altuğ şöyle diyor: Biz Bergamaya 7 km uzaklıktaki Çanakkale-Bergama yol ayrımına büyük bir kaide üzerine oturtulmuş gösterişli bir Galen Heykeli olmasını ve geceleri bunun ışıklandırılmasını hayal ettik. Dikili-Ayvalık yönüne giden binlerce yerli ve yabancı turist sırf bu heykelin cazibesine kapılıp Bergama’yı da görmek ister diye düşündük. Evet ama yetmez.
Heykeli dikilecek insanlar
Bu kaide üzerine tabii ilaveten Hipokrat’ın da (Eski zaman 460-370) heykeli dikilebilir. Bergama doğumlu olmasa da orada da hekimlik yapmıştır. Bergama kitaplarında gurur ile anılan Haydarpaşa Askeri Hastanesi yani bu günkü Gata nın başhekimi 1899 da ölen Dr. Mehmet Paşa ise has Bergamalıdır. İstanbul Erenköy’deki mezarında “her canlı ölümü tadacaktır” yazar. 1938 den beri Ünlü Bergamalılar kitabında adı geçer. Heykelin kaidesinde de yılan veya çubuğa dolanan parazit motifi gayet güzel işlenebilir. Çanakkale Bergama kavşağına bir parşömen görünümlü 5×5 m satıh üzerine de isimlerini yazardım.
Bu tür bir üçleme hem devamlılığı hem de Bergama’nı tıp bilimine olan katkısını görkemli bir şekilde ifade eder.
Deriye yazı yazmak
Parşömen dilimize dolambaçlı yoldan, Fransızcadan gelmiş. Pergament desek örneğin Almanlar gibi, Bergama kökeni (Almanca Pergamon) daha iyi anlaşılacak. Oğlak derisinden ince yazı ve evrak ve resim için yırtılmayan bu zemin ilk Bergama da yapılmaya başlanıp eski zaman ikinci yüzyıldan sonra tüm dünyaya yayılmış. Rivayete göre İskenderiye Bergama kütüphanesi çok gelişince Papirusun satışını engellemiş ve parşömenin icadı bu nedenle olmuş.
Soma ‘daki Darkale nin turizme olacak katkısı da giderek artacaktır. Birinci dünya harbinde vadide kaldığı için tahrip olmamış bir köy. O dönem kadınlar madende çalışarak bir ilke de imza atmışlar.
İnsanlar turizmin önemini giderek daha iyi anlıyor. Turizm hikaye ister, efsane ister gidilecek yer ister. Urla’da ise doğabilimlerinin atası Anaksagoras’ın bir heykelinin dikilmesini önerilmişti. İlk etapta pek sıcak bakılmadı, yabancı bir isim diyerek. Yorgo’yu (Seferis) kabul edince Anaksagoras’a daha çabuk ısınılır diye düşünmüştüm. Anlaşılan seçim sathı mailine girdik bile artık Belediye seçimlerinden sonra tekrar gündeme gelecek demektir bu konu. Eski zaman (EZ 500) Urla’da doğdu ve EZ428 Lapseki’de öldü,bu en ünlü Urla’lı.
Anaksagoras bilimin hurafelerle çatışması için simge bir isim. Bu çatışma insanlık tarihi kadar eski. Meteorları inceleyen Anaksagoras yıldızların ve güneşin de dünyayla aynı yapıda olduğunu söylemiş. O dönemde güneş Yunanlılar için bir tanrı ve onu bir taş olarak nitelendirmek büyük saygısızlık. Bu nedenle EZ450′de Anaksagoras, Perikles’in siyasi karşıtları tarafından, yerleşik inanca karşı geldiği gerekçesiyle mahkemeye verilmiş. Perikles sayesinde kurtulmuş ama Lapseki’ye sürülmüş.
Gine de sonra doğruları söylediği için Sokrat veya Bruno gibi öldürülmediğine şükretmek gerek.
Urla Yenice Mahallesi Muhtarı Umur Bölükbaşı ve arkadaşları daha evvel bir imza kampanyası ile Urla’nın otoyol çıkışına bir döner kavşak yapılmasını sağlamışlardı. Şimdi de Anaksagoras heykeli için bir imza kampanyası planlıyorlar.
Seçim deyince aklıma geldi: CHP de aday adayları arasında en fazla sempati toplayanı mühendis Murat Gül diyorlar. Gene mühendis olan ve güneş enerjisinden elektrik üretimi konusunda öncü Eren Gökdağ’da AKP tarafında sempati ile bakılan isim.
Sabah gazetesinde çıkan yazı üzerine Emin Urgun\’dan bir eposta aldım \”Bergama ile ilgili kısımlara müsaadenizle ekleme yapmak istiyorum.
Bergama\’da yaşamış ilk hekim; Diş Hekimlerinin koruyucusu sayılan ANTİPAS.Ayni zamanda dünyanın II.nci büyük diş hekimi olarak
kabul ediliyor.(I.ncisi mısırlı HESİ-RE) \” 92 yılında Aziz ilan edilen Bergamalı Antipas\’ı da bu şekilde öğrendim. Teklifimi düzeltirim parşömen duvara dört isim yazılmalı!