Balon Balığı ve Deniz Anası Tehlikesi

 

Balon balıkları hakkındaki yazımdan sonra bugün Taner Topçu aradı: Gemicilerle yaptığı sohbet sırasında bakın ne öğrenmiş?

 

Bu balıkların ve deniz analarının ve başka türlerin denizlerimize gelmesinde en büyük etken deniz taşımacılığı imiş!   Farklı denizlere giden gemiler yükü boşalyınca denge tanklarında bulundukları yerlerden tonlarca yerel deniz suyu ve bir sürü canlı alıp bunları ana limanlarına dönünce boşaltırlarmış.

 

Bu şekilde tabii türlü canlı larva veya yavrusu da kolayca tonlarca su içinde naklediliyorlar.

 

Ortam müsait olmazsa üreyemiyorlar ama küresel ısınma sayesinde ortam da müsait olunca sahillerimize , denizlerimize, turizme , büyük tehlike çanları çalmaya başlıyor.

 

 

Bu satırları paylaşmadan  önce konuyu googleladım.

 

2010 yılında Hürriyet’te   ODTÜ Deniz Bilimlerinden Ali İhsan Gücü’nün bir haberini buldum:

 

 

“Yapılan inceleme çalışmaları sırasında istilacı balıkların Ege Denizi sahillerinde de görülmeye başlandığını vurgulayan Gücü, “Akdeniz\’deki son verilere göre 300\’e yakın istilacı yeni tür, denizlerimizde yaşamaya alıştı. Bunun 50 yıl içinde 3 bini bulacağından endişeliyiz. O nedenle hazırladığımız raporu, ilgili bakanlığa sunduk ve çözümü noktasında balıkçılık filosunun kullanılabileceğini aktardık” diye konuşmuş.

 

Son olarak Zaman gazetesinde 15 Eylül 2013 tarihiyle şu haberi buldum:

 

“İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Melek İşinbilir Okyar’a göre bu durumun en önemli sebebi aşırı avlanma, yük ve petrol tanker trafiğinin yanı sıra şehirleşmeyle birlikte denizlere yönelen çevre kirliliği.

 

Okyar, “Denizanaları balık larvalarıyla besleniyor. Bu yüzden balık sayısında düşüş var, bazı denizanası türleri köpekbalığından bile daha tehlikeli.” diyor.  İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Muammer Oral, denizlerimizde daha önce sadece 2 türü bulunan balon balıklarının son yıllardaki kirlilik, deniz yolu ile taşınma gibi sebeplerle 5’e  çıktığını ifade ediyor.

 

Yıllık 95 bine yakın gemi ve tanker trafiğinin yaşandığı İstanbul ve Çanakkale boğazlarında gemilerin ve denizcilik faaliyetlerinin oluşturduğu kirlilik kaynakları da bulunuyor. Örneğin, büyük gemilerin okyanuslardan aldıkları sintine sularının boşaltılması esnasında onlarca farklı tür denizlere taşınmış oluyor.”

 

Yetkilerin aldıkları önlem hakkında bir haber bulamadım.

 

Bir kez daha bu bilgileri paylaşmakta fayda gördüm.

 

Basın’ın konuyu gündemde tutması ümidiyle  iyi bayramlar dilerim.

 

 

 

 

 

 

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *