Kapitalizm, Komünizm, Dijital Dünya

 

 

 

Beğensek de, beğenmesek de eşit falan değiliz. Popülist bir yaklaşımla insanlar eşit veya eşite yakın eğitim haklarına ulaşmaya çabalamalılar. Eşit oy hakkı daha tartışılabilir bir konu. İnsan öldüren, kadınlara eziyet eden hemcinsi ile, çalışan üretenin ayni oy hakkının olmasını biraz daha fikirleşmeliyiz sanki.

 

İnsanlar eşit değiller ve bir şeyi de usulca sadece sizin kulağınıza fısıldayayım: eşit olmak da istemiyorlar.

 

Kapitalizmde Carnegy, JP Morgan,Rockefeller gibi isimler sonra Ford vs öncü oldular ama Rockefeller Standard oil Şirketi olarak sonunda Başkanları falan seçtiren bir dev oldu ABD de. Bir zaman tüm ekonominin % 1 i onundu ve benzin konusunda inanılmaz bir monopolü ve acımasız bir rekabet stili vardı. Seçilmesi için para akıttığı başkan ölünce yerine geçen başkan yardımcısı Roosevelt monopol kanunları ile ABD nin bir zamanlar astığı astık kestiği kestik en zenginini eyaletten eyalete kovalayıp mahkeme önüne çıkardı ve monopolllere son verdi. Standart oil şirketinden Exxon ,Mobil, Shell vs gibi şirketler oluştu. Fakir doğan Rockefeller büyük müzeler ve burslar ile ismini ölmeden temizlemeyi başardı.

 

Bu hikayeyi dijital çağda bir patlama yaşarken hatırlatmamın nedeni netice itibariyle bireyler çağlara damgasını vuruyorlar ve ister teorisyen ister iş adamı veya ister politikacı sonunda şahsi başarıya, ayrıcalıklara (nadiren ölümlerinden sonra olsa bile)  ulaşabiliyorlar.

 

Netice hep diğer bireylere hizmet edecek bir fikrin, eşya veya gerecin imalatı veya satılması ile mali refaha varmaları yolundan geçiyor.

 

Türümüzün bu baz hayal , heyecan veya çalışma azmini desteklemeyen politik sistemler ise uzun vadede gelişemiyorlar. Rüşvet ve haksızlık batağında bir süre sonra kendileri boğuluyorlar. Bireylerin çok fazla gücü de onları yozlaştırıyor. Tarih boyunca doğal yaşam sürelerince sınırlı olan hükümranlıkları artık giderek yaşamları süresinde de törpülenebiliyor.

 

Zeka çan eğrisini düşünün bu değişimleri yapanlar hep en üst %5 lik oran içinde yer alan bireyler. Tabii sadece bir tür zeka yok ve bir çok çeşidi var ama son tahlilde sürüyü sürükleyen bazı insanlar var ve eşitlik mevzu bahis değil.

 

Kapitalizm denilen sosyolojik tarihi gerçek   kökünü doğa bilimdeki sürü ve lideri güdüsünden alıyor sonunda törpüleniyor. Ama tarihimizde bambaşka ideolojiler de, yani bir anlamda yazılımlar da gördük, halk tarafından benimsenip, yaygınlaşan ve geniş kitlelere cazip gelen son yazılım da komünizm idi. Yazılımın müellifleri de Marks ve Engels idiler. Bu iki insanın yaşam öykülerinin derinliklerine gittiğinizde birisinin borç para ile Londra’ da püro içen bir düşünür diğerinin de sanayicinin oğlu olduğunu görüyoruz.

 

Diğer gördüğümüz olay ise yazılımların veya fikirlerin türümüze hitap ettikleri zaman dünyayı dolaştığı tek bir devletin ise o veya bu şekilde bir çıkar ilişkisi içinde bir dayanışma ile bir liderin veya seçilen liderlerin etrafında harp oyunları (futbol) ve yönetenlerce ön plana çıkarılan “akil adamlar” etrafında birleşme hissiyle beraber yaşadığı.

 

Gerçek akil adamları halk kendi gönlünce seçiyor ve globalizasyona gönlü ve özlemleri ile son derece açık. Altını çizmek istediğim, türümüzün 200 yıllık ulus millet yaşam biçiminin altında daha büyük ve doğa bilimi verilerimizden kaynaklanan bir sürü güdüsü ve globalizasyona meyil olduğu. Zaten genelde daha geniş perspektiften yaklaşabilen çok lisanlı insanların akil insanlar olarak sürüye yönverici oldukları. Türkiye açısından katiyen karamsar değilim gündemde olan Türk Kürt ikilemi ayni zamanda bir fırsat: bir kez bir çok insanımızın bir anlamda çok lisanlı olduğu gerçeğini içinde barındırıyor. Zaten uluslararası evliliklerin sayısına da baktığımızda doğan çocukların da büyüdüklerinde giderek bizim neslimizin yaşadığı ve ilkokullarda öğretilen düz ulus devletçi akımların yaşam süresinin çok uzun olmayacağını öngörebiliyoruz.

Yeni dijital globalizasyon ideolojisinin düşünürlerinden birkaçından bahsettim dün ve evvelsi gün. Bir tanesi de Paypal kurucularından Facebook un % 10 unun sahibi Peter Thiel. Ne kadar az devlet, o kadar iyi diyor açıkça. Bu insanların ortak özelliği insanlara cazip gelen ve az da olsa gelir getiren ve kendilerine de para kazandıran hizmetler sunmaları. Paylaşım ekonomisinde yazlığınızı veya evinizi geçici olarak kiralıyorsunuz (airbnb) ve gelir elde ediyorsunuz, aracınızla birisini bir yere götürüyorsunuz (uber) ve para kazanıyorsunuz. Çöpçatanlık hizmetini iyi veren de dünya kadar para kazanıyor. Bu genel resim içinde de  örneğin evrimin bu gün için Türkiye\’de öğretilmemesinden zerre kadar tedirgin değilim. Keşke şimdi öğretilse diye çalışıyorum ama sonunda gerçeklerin ortaya çıkacakları konusunda ve bunu birkaç yıl  veya en geç on yıl içinde olacağı konusunda herhangi bir şüphem de yok.

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *