Yeni Ortadoğu Sınırları

 

 

Sykes-Picot anlaşması hakkında 2007 ve 2008  de yazmıştım, yıkılmaya mahkum, bir İngiliz ile bir Fransız tarafından 1917 de Ruslara danışılarak kaleme alınmış, yöre sınırlarını çizen anlaşma. *

 

 

Yıkılıyor da. Şii azınlık Sünni çoğunluğun başında ve Sünni azınlık Şii çoğunluğun başında esas itibariyle ikisi de İrak ve Suriye Baas rejimi vs. Tek adamcılık ile sona ermelerine şahit oluyoruz.

 

Lider Erdoğan hakkında yazdıklarımın arkasındayım ama kralın hakkını da krala teslim etmekte fayda var. Ne derlerse desinler, eldeki liderler arasında hala en başarılısı. Almanları ve Amerikalıları rahatsız etmesi de yeni sınırlar çizilirken bu sefer ciddi bir şekilde masa başında oturacağımızın bir göstergesi.

 

Gönül ister ki real politika .. (Bunu bazıları reel diye yazıyorlar esası bence ve Türkçesi de real olmalı ve okunduğu gibi re al –diye okunmalı İngilizce özentisi olarak riyal değil);  real politikada Erdoğan basın hakkındaki kendi ön kabullerinden kısmen vazgeçebilse ve daha iyi anlaşabilse diğer liderlerle ama o kısmı bile çok mühim değil yaşamın akışı zaten törpülüyor.

 

Devlet kuran milletler(kavimler) ve kurmayanlar diye ayırır Almanlar. Ayol insancıllığı ile işler yürümez. İsveç kısmen yanlış anlayışının bedelini ödemekle meşgul şu an. Malmö hatalı göçmen politikaları sonunda Avrupanın İğfal Başkenti olmuş durumda. Farklı kültürlerin uzlaşması ve uyuşması hop diye olmuyor ve hele hele tek taraflı zaten hiç olmuyor.

 

Real politikada bence olan imkanlar dahilinde AT ile olan anlaşma bir başarıya doğru yelken açma. Erdoğan’ın yapabildiği diğer liderlerin ise hiç mi hiç yapamadıkları bir başka şey de yerine yeni bir lider bırakma konusunda Davutoğlu ile attığı adım. Türkiye Suriye ve İrak arasında bir güvenli bölge konusunda anlaşılabilse zaten anlamlı oranda yeni sınırların çiziminde bir adım da atılacak.

 

Hareketli günler yaşıyoruz. Rusya ile olan anlaşmazlık da çözülecek. Rublenin dolara karşı gidişatına bir bakın. Değeri son 4 yılda % 75 kadar azaldı. Filistin konusunda da adımlar atılacak. En azından masa başında ciddi bir biçimde olayların yönlenmesine katkıda bulunan konumdayız bu sefer.

 

Irkçılık tabii ki var. İslamofobi de. En basit göstergesi Belçika’da ölen 30 kişi için CNN İnternational ve BBC günlerce program yapıyorlar, taa ki Pakistanda 70 kişi ölene kadar neredeyse başka bir şey yapmıyorlar. Pakistan’daki ölümler bir gün haberlerde, o kadar. Daha önce Ankara’dakiler de. Mesele tabii sadece İslam değil. Ama biz de bazı reformları yapsak barış daha kolaylaşacak. Zaman içinde o noktaya da geleceğimize inanıyorum da benim yaşam sürecinde olabileceğine olan inancım bazı bağnazlıkları gördükçe azalıyor.

 

Weston isimli bir İngiliz çok anlaşılır bir şekilde İslam fobisinin batıda çiçek açmasının nedenlerini anlatıyor. Amerikalıları uyarıyor. Fazla Müslümanın girmesine izin verirseniz siz de bizim gibi olursunuz diyerek. Sanki İngiltere’de daha önce skinheads gibi tedhişçi gruplar yoktu! Mesele tabii eğitim ile ilgili ve ekonomi ile. Ama ayni oranda dinlerde reform ile ve din ile devlet ilişkilerinin tamamen ayrılması konusunda gereken reformlar ile ilgili. AKP bu reformları da yapabilecek mi bilemiyorum. Çamlıca camiinin açılması sanki bir düğüm veya dönüm   noktası olacak gibi. Bir Fetih camii!

 

 

 

 

* Bias is beautiful / Önyargılar Güzeldir/Kuğu şarkısı

1 thought on “Yeni Ortadoğu Sınırları”

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *