Hükümet balıkçı barınaklarına destek oluyor. Eh balık azaldı zaten, dolayısı ile balıkçı sayısı da! Kendi kendimizi aldatmadan belediyeler bol miktarda barınak yapabilirler. Sadece Urla’da ben beş adet barınak yapılacak yer gösterebilirim. En basitinden adalar. Birkaç tonoz ve yüzer iskele veya az daha gelişmişi adalarda birkaç ay bir dozerin çalışması arkadaşlar. Olay bu kadar basit. Menteş’teki Askeriye’de yapıldığı gibi, dağdan taşı al, mendirek yap iki buçuk adet az kullanılan barınak var orada.
Öyle bakir koyları falan halletmeye gerek yok. Dağdan taşı al mendirek yap ve elektrik su ve bir de bekçi koyarsan para kes sevinerek insanlar tekne başına beş ila on bin TL yılda öderler. Marinalarda iç güveyinden hallice bir tekne yılda on bin veya on beş bin avro ödüyor dostlar. Urla iskelesi Balıkçı Kooperatifi Başkanı İbrahim Temiztepe ile konuştum, sadece Urla iskelesinde 200 tekne sahibi sıra bekliyormuş oraya bağlanabilmek için. Karaburun kanalı hakkında daha önce yazdım, bence bir Güzelbahçe Seferihisar kanalı ve Urla’ya yap işlet devret prensibi ile beş altı tane böyle barınak yapılabilir doğa zorlanmadan. Urla bir yelken merkezi olur birkaç yıl içinde. Barınaklardan bir tanesine ben talibim örneğin.
Marinalara gelince hem o düzeyde ücretler alırken hem de Seferihisardaki Marina %30 oranında avro bazında zam yapıvermiş, okura arz ve talep hakkında bir fikir vermek için yazayım.
Çökertme Koyu
Bir başka gün yelken kulüpleri hakkında yazacağım ama söz barınaktan açılmışken. Gökova körfezinden Datça’ya geçiş noktası olan Çökertme koyunda birkaç dökülen derme çatma iskele. İzin almak mümkün değil zaten davalar açılmış. Ya’hu o kadar zor mu buraya da hatta lodosa kapalı bir barınak yapmak? Dağdan malzeme almak ve bir mendirek bir dozerin bir- iki ay çalışmasına bakar. Kim yetkili? Ulaştırma bakanı veya bilmemne genel müdürü demeyin daha alt seviyede bu işler dostane bir şekilde çözülebilmeli.
Navigasyonda Türkiye Yok!
Teknede Garmin marka haritalar ve navigasyon var. Bakınca bize Yunan adalarındaki lokantaları, barınakları, marinaları gösteriyor Garmin ki dünyadaki en büyük navigasyon firmalarından biri.
Birkaç firma daha da var bunları yapan. Tekrar basitçe yazayım aman bakan veya genel müdür seviyesinde değil, kasılarak olacak iş de sarpa sarar. Denizcilikten anlayan bir dışişleri daire başkanı bu firmalar ile temas ederse ve hatta gidip müdürleri Ceo’ ları ile görüşürse ülkemiz haritalara girer. Bunun turizme ve yelkenciliğe katkısını küçümsemeyin lütfen.
Zafer Caner’in bir Kaunos Dalyan projesi var, belki eski hastam, Dalyan\’da tekneleri olan Abidin bey okur da benimser. Turistleri gezdiren botlara, güneş enerjisi panelleri koymak ve bu teknelerin çevreyi kirletmeden ve sessiz bir şekilde elektromotorlarla dalyanı doılaşabilmeleri. Zafer kendi teknesine kendisi güneş enerji panellelerini yerleştirmiş böyle bir projeyi “A dan Z ye bila bedel gerçekleştirebilirim\” diyor, \”ah şu kırtasiye olmasa!” bundan büyük projeleri zaten Kanada’da yapmış. Aklın yolu birdir Seferihisar’da Ahmet Kuşcan usta da elektromotorla çalışan bir katamaranı tersanesinde neredeyse bitiriyormuş, bu günlerde ziyaret edeceğim.
Gene aynı akıl ortada, kuvveden fiile geçirmek gerek birkaç yıl evvel bir App önermiştim İyte\’li genç bilgisayarcı arkadaşlara ve bilhassa Abbas Tolga Yılmaz\’a, yaprakların resminden bitkileri tanıyıp bilgi veren. Bilmem bu konuda çalıştılar mı, ayni fikri Zafer tekrar gündeme getiriyor, tanımadığımız bir bitkinin başında, bu mavi yolculukta.
Koylar ve oteller boş, ramazandan sonra biraz canlanır gibi olur, yabancı turist sayısı bu yıl artmayacak olsa da.
Taksim’e cami yapacağız hocam…