ABD ve Seçim

 

 

 

George Washington akşamüstü hasta iken “ışıkları açık tutun” demiş. O gece öldükten sonra   tüm ABD liler ışıkları açık tutmuşlar. Sonra gündüz olmuş ve büyük bir kısmı ışıkları açık tutmaya devam etmiş. Aradan epeyce zaman geçtikten sonra, enerji fiyatları artmış ve ABD Avrupa’nın ve Japonya’nın yaklaşık üç misli enerji faturası ödemekten halk sıkılmış “ışıklar gündüz kapanmalı mı?” olayı sorgulamaya başlamış.

 

Böyle bir hikaye olmadı ama yakıştırma serbest ve ABD Anayasasında her vatandaşın silah sahibi olma hakkı yazılı. ABD gelişmiş ülkelerle kıyas edildiğinde birkaç misli fazla vatandaşını silah ile ölümden kaybediyor. Örneğin Japonyada her ateşli silahla öldürülenin 15 mislinden fazla insan ABD de silah ile ölüyor. Arada kafayı yiyen bir vatandaş okullarda eğlence kulüplerinde onlarca kişiyi öldürüyor. Sonunda bir şekilde kendilerini de öldürüyorlar ama öldürmediklerinde de yaşam boyu hapishanelerde misafir ediliyorlar.

 

Ne olacak? ABD liler tartışa dursunlar. Herhalde sonunda “gündüz ışıklar kapatılsın” diyecekler üç vakitte. Bu arada teknoloji silah sahibi olmak isteyenlere yepyeni imkanlar sunuyor maalesef. 3 D printerlerle niyeti bozanlar sert plastikten silah imal edebiliyorlar ama en azından her delinin yasal yoldan serbestçe silah alması zorlaştırılacaktır.

 

David Crane ünlü Syracuse Hukuk Fakültesinde Beşar Esad’ın öldürülmesinin yasal olup olmadığını tartışıyor.   Liberia Devlet Başkanı Charles Taylor 100binden fazla adamı öldürdüğünden Crane tarafından 50 yıl hapse atılmış. Halen de orada. BM savcısı olarak ünlü bir adam Prof. David Crane. Esad’ı sadece bir vaka olarak görüyor kişisel bir davası yok okuduklarıma göre. Esad aleyhine topladığı deliller dikkatlice dosyalanmış. Suriye gizli servisinde çalışıp artık yaptıklarından kaçıp Esad aleyhine tanıklık yapanların getirdikleri fotoğraflar da var dosyalarda. İşkence evlerinde öldürülen on bir bin kişinin 55 bin fotoğrafı da deliller arasında. Der Spiegel dergisine göre   Crane daha önce CIA hukuk müşavirliği de yapmış, ilişkiler dolayısı ile eski işvereninin Liberia davasında işleri zorlaştırdığını da anlatıyor.

 

Nietzche kişilerde delilik nadiren görülürken topluluklarda sıkça görülür der. Kişilerde delilik bence bolca görülür ve hatta ABD li düşünür Mark Twain “hepimizin deli olduğunu anımsayıca yaşam kolayca anlaşılır hale gelir” der.

Duyduğumuzdan gördüğümüzden Pol Pot’dan, Esad’a, Çavçesku’dan, Kim Yung ve babasından, Staline, Hitler’den İdi Amin’e kadar olan diktatörleri düşününce galiba demokrasiyi ve seçim gibi bir nimeti çalıştırmak için bu gezegende her insanın çabası gerek. ABD de ağzı bol laf yapan Trump (70) ve yanında neredeyse sönük kalan Hillary Clinton (68) arasında bir seçim yaşayacak. Bakalım gençlerin desteklediği 74 yaşındaki, genç Bernie Sanders , Hillary’e destek verecek mi?

 

 

 

 

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *