Trump benmerkezci ve kendini beğenmiş. Gösteriyi seven, gerçek ile yalanı istediği gibi, çıkarı neredeyse o yöne satmaya alışkın demagog bir ticaret adamı. Diğer taraftan güce ne bahasına olursa olsun doğru yönelmiş ve şekillenmiş bir Hillary Clinton var. Şekili sadece formasyon olarak değil ayni zamanda “deformasyon” olarak değerlendiriyorum.
İkinci konuşmalarını dikkatle izledim işin en komik yönü de CNN in nasıl hemen konuşma akabinde Clinton\’u mutlak galip edişiydi. Biraz internette dolaşınca Trump’u da galip eden “kamuoyu yoklamalarının” olduğunu görmek kolay. Bilim dediğini de eğip bükmek kolay da, CNN o denli aşikar bir şekilde Clinton’dan yana ki, artık güvenirliğini kaybediyor.
“Zengin ve orta sınıf ” Amerikalıların çoğu fincancı katırlarını ürkütür diye Trump\’dan nefret ediyorlar. Basında habire ne bulurlarsa bulsunlar Trump’a vuran bir kesim var. Robert Redford dan sonra Robert De Niro da çıktı bu kervana katıldı. Ünlü artistler ve tuzu kurular Clinton’dan yana, bakalım dağdaki çoban ne söyleyecek.
Trump gariban beyazlara ki ülkedeki nüfusun hala %80 i beyaz göre bir söylem geliştirdi. Hesaba katmadığı bu nüfus içinde latino tabir edilen Meksika göçmenlerinin de olduğu. Onları aşağılayan bir sürü söylemi oldu. Adam Müslüman ve Meksikalılara karşı önyargılı o kadarını anlamak için, şimdiye kadarki söylemlerine bakılırsa çok kolay. Kadınlara karşı da maço bir tutumu var. Bakalım “zevahiri kurtarabilecek mi?” son aylarda.
Kadın seçmenlerin tavrı Hillary Clinton’un muhtemel olan seçiminde anlamlı bir rol oynayacak. Clinton ise “artık ben bu işi biliyorum” havasında açık açık “peşmergelerin dostları olduğunu ve onları ciddi bir şekilde silahlandırmanın gerekli” olduğunu söyledi. E be kızım bir de Türkiye gerçeği var onu bu kadar dışişleri bakanlığı yılında kavrayamadın mı?
Amerika’daki seçim bizim için önemli. Çünkü Clinton “suya sabuna dokunmayan politikası ile kuzeydeki büyük komşumuz Rusya’nın Suriye’deki Güney komşumuz olmasını da sağladı. Bizim “liderlerimizin” ABD ile birebir ypıcı bir ilişkiye girememesinin sonucunu da 15.Temmuz da gördük. Feto Gülen politikaları Clinton seçilirse gram değişmez bundan emin olalım.
Ama dünya sadece ABD değil, bu da giderek belirginleşiyor. Çok heyecanlı günlerin önümüzde olduğu kesin umarım her şey sakince gelişir ama o kadar çok önyargı var ki zihinlerde çözüm nasıl gelişecek belli değil.
ABD basını o denli ben merkezci ki insanın canı sıkılıyor. CNN Avrupa örneğin zorlanarak 15 ABD li ölüyü kasırga hesabına yazarken yayın süresinin yüzde birini bile Haiti’deki 500 küsur ölüye ayıramıyor. Malzeme bu, “kimin ekmeğini yersem onun kılıcını sallarım”; korkarım ve bu arada objektif bilgi ile karar verebilmek de biraz hayal. Hep sonradan anlayabiliyoruz olan biteni.
ABD den bir anlamlı rakam: on milyon genç baştan iş hayatına girmeyi düşünmüyor bile! İnternet eğlendirici. Halbuki 20 yıl önce, ya işsiz idi bir ABD li ve iş arıyordu veya işi vardı. Bu on milyon iş aramayan genç işsizin ürkütücü yönü çalışma alışkanlığı da geliştirememeleri. Yaşamı öylesine geçiştiriyorlar, taş üstüne taş koymadan ve sonunda on milyon masa başı seçmeni ortaya çıkıyor ve çalışma deneyimleri yok. Bir zaman sonra sağ olsun depresyon önleyici mutluluk hapları!
Ve evet, Futbol! üç yüzbin nüfuslu İzlanda ya karşı bir hezimet daha. Evet Terim artık emekli olmalı! Yeter! Çok fazla şişirince olan hep bu.