Dünyadaki tatlı suyun yüzde altmışı Antarktis’te ve orası eriyor.
Giderek hızlanarak.
Shanghai , New York, İzmir, Kadıköy yakasında birçok mahalle, yani epeyce milyon ev ve iş yeri sular altında kalabilir. Ne zaman? Bu yüzyılın sonunda diyen var. Çok daha çabuk olacak diyen var. Belki beş yıl içinde! Bunu yazıp çizenler ciddi bilim insanları.
Ağlamak istersin! Veya Ağlamak istiyorum! (wanna cry!)
Bir bilgisayar virüsü çıktı (wanna cry) ve O2 isimli İspanyol cep telefon şirketinden, Alman Demiryollarına kadar bütün dünyada sistemleri felç etti. 30 yıldır kullanılmayan kara tahtalara Almanlar trenlerin kalkış saatlerini yazmak zorunda kaldılar! O kara tahtalar da bir elektrik kesintisi olur diye zaten hazırda tutuluyorlardı! Bilgisayarların felç olacağını kimse hesap etmemişti. Bilgisayar korsanları para istediler. Programları tekrar düzeltmek için. Hala kimse Kuzey Koreliler mi (birkaç yıl önce “sevgili” diktatörleri ile ilgili bir flim yaptığı için Sony’y hekleyen) veya 16 yaşında bir piç kurusu mu bu olayın arkasında bilmiyor. Para isterken de ekrana oops diye bir yazı koydular.
Dünyanın bu hallerinin sonunda ne olacağı belli. Kaçabilen kaçacak. Da nereye kaçacak? Kaçamayan yavaşça ölecek. Savaş ve huzursuzluk ve baskı olan ülkelerden önce para refah ve huzur içinde olan ülkelere kaçıyor. Halbuki gelişmekte olan ülkelerde en büyük ihtiyaç para. Ama rüşvetçi başkanların ve üç beş yandaşın cebinde toplanan para halkta eşitçe dağılmıyor bu baskıcı rejimlerde.
Dag Hammerskjöld – bir zamanların BM Genel Sekreteri ve İsveçli Diplomat paranın refah içinde olan ülkelere gitmesini hasta’nın sağlıklıya olan kan bağışı olarak nitelemişti. Son derece gerçekçi bir benzetme. Paraya ihtiyacı olandan alıp olmayana yatırmak!
Birçok şey daha iyi oluyor her şeye rağmen. Küresel ısınmaya “inanmayan” Trump’ın ayağı hafiften kaymaya başladı. Bu satırları yazarken sanki seçim anında İslam’a karşı laflarını temizlemeyip yutmak için Araplarla zirve yapıyor sonra da polemiğe girdiği Papa’yı ziyaret edecek.
Paranın nereden nereye gittiğini insanlar artık arada heklenme ve internet çökmesi olmasına rağmen takip edebiliyorlar. Gene de savaşta ilk ölen gerçek oluyor. Neyin doğru neyin yalan(dezinformasyon) olduğunu anlamak çok da kolay olmuyor, epeyce alt yapı gerek. Hastalıklar daha iyi ve çabuk tedavi ediliyorlar. Açlık denilen olayın büyük kısmı halloldu şimdi 40 yıl önce inanılmayacak başka bir sorun var insanlığın önünde: şişmanlık ve fazla kilolar. O da hallolacaktır önümüzdeki on yıllarda.
Benim safiyane bir şekilde umduğum Trump Erdoğan kimyası uyuşamadı bu kadar insan bu kadar yol ve sonra 30 dakikalık bir görüşme, eh selamlaşma resim çekilmesi ve görüşme tabii tercüman aralığı ile oldu. Jeopolitik güç yerine Trump paranın fazla olduğu yere odaklandı. Bakalım Suriye’de ne olacak? Güneyimizde nasıl bir Kürt Devleti oluşacak? Korkarım Orta Doğu pilavı daha çok su kaldıracak.
Bu sorularının bizim coğrafyamızla ilgili kısımlarına, Anaxagoras değil ama, sanki Hanioğlu, Tarih-Siyaset penceresinden değiniyor! Selamlar, Enseyi henüz karartmayalım! Olduğumuz yerde kalarak virgüller koymakhttp://www.sabah.com.tr/yazarlar/hanioglu/2017/05/21/oldugumuz-yerde-kalarak-virguller-koymak
| | | | | |
|
| | | | Olduğumuz yerde kalarak virgüller koymak By sabah.com.tr ABD ile Türkiye arasında geçen salı günü gerçekleşen üst düzey temas öncesinde yapılan nokta- virgül vurguları, … | |
|
|