Nereden?  Nereye?

Nereden geliyoruz?

Ahmet Haşim’in 1919 da yazdığı bir mektup internette dolaştı.  Ekşi sözlükte yayınlanmış. Anadolu halkını karıncalara benzetiyor. Boğaz derdinde insanlar. En zengin insanlarda bile binlerce yıllık istiladan sonra boğaz derdi hakim olmuş Anadolu’da. Edebiyatta  İnce Memed Cumhuriyetin ilk yıllarını anlatır.  Babam dört yıl askerlik yapmış ikinci dünya savaşı arefesinde ve başında.  Anlattığı bir hikayeyi nakledeyim:   Anadolu’dan gelenlerin ilk asker kıyafetini giymeden yıkanmasından sorumlu imiş.  Hamamda  çırılçıplak soyunup yıkanmaları sonra verilen kıyafetleri giymelerinden. Hamamın köşesinde bir er bakmış sol eli yumruk gibi kapalı.

\"be5eb9b0-0527-4687-ae26-65fa7a3fa8ff\"

Aç elini deyince Er namzedi   \”Bir bitim var köyden hatıra onu da almayın komutanım\” demiş.

Öyle veya böyle çok yol kat edildi Cumhuriyette.  Dinin hurafeler ve kara çarşaf sarmalından çıkması için de isteyerek veya istemeyerek AKP devrinin çok hizmeti oluyor bu elektronik haberleşme devrinde. Arap kültür yayılmacılığı ve petro-dolar  tabii elinden geleni yapacak.

**

Urla’da alıştığım kar yok, her kış birkaç gün karlı bir yöreye gidiş soğuklama ihtiyacımı gideriyor.  Bu kış iki gün Manisa Spil dağına çıktım. Eksi dokuz derece ve kar. Oradaki işletme , Orman köşkleri veya kulübeleri ve hizmet kalitesi  tabii gittikçe gelişecektir. Kış vakti son yaz vakti  gittiğimde  ortama damgasını vuran düzenli dağdaki sessizliği bir yardım çağrısı  veya  uyarı gibi  bölen hoparlörle ezan yoktu.

Din bir huşu ve alçakgönüllülük ve uyum mesajıdır aslında. İslamiyette bu  esas iken siyasal islamda bu entari giymek gibi çöl ikliminin giysisini yaymak haline dönüşüveriyor. Kış vakti doğal olarak zor.

Manisa dağlarında yürüyüş kolları, bitkileri tanıma, dağcılık oradaki atlar ile kısmen turizmi geliştiren faaliyetler yapılabilir.  Kışın yün kazaklar, eldivenler çoraplar satılabilir.  Bir Manisa Tarzanı çıkmış insanları etkileyen o da meczup damgasını yemiş.  Hizmet ve bilgi götüren bürokrat başkadır. Katiyyen masasının başına oturup girişimcişi evraka boğan değildir. Götürü vergi vs ile hizmeti vermeye talip olanın ayağına gideni bilgi veren ve götürü vergi vs ile girişimiş kolaylaştırandır.  Airbnb de örneğin vergiyi şirketten kesip kimin yattığını bilmek istiyorsa basit bir elektronik olarak yollanan kimlik resmi ile işi kolaylaştıran, hizmet eden  devlettir. Oralara da geleceğiz.  

Osmanlı’daki merkeziyetçilik, vergi toplayan ve emurun amir olduğu zihniyet  Cumhuriyette de devam etmiş. Memurun hizmetli olduğu anlayışına yavaş yavaş geçeceğiz seçimler dürüstçe yapılmaya devam edildiği takdirde. Yoksa karanlık fasılalar devam edecektir.

Ev pansiyonculuğu, dağ yürüyüşleri  kros kayak yolları kurmak için hala fazla vizyon yok. Ama olacaktır.  Bozdağ’daki kış / kayak tesisi karlı sürenin az olmasından  hayatta kalamadı. Betonlar kaldı yadigar. Yapan teşvik edilmeyince, veya teşvikin anlamında netlik olmayınca insanlar yapmamayı tercih ediyorlar.

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *