Yavaş yavaş isyan ediyorum Olimpiyatları TV den izlerken. 1964 de Almanya’da liseye giderken (400 öğrencilik bir devletokulu ) okul rekorları atletizmde Türkiye Gençler rekorlarından çoğu branşta daha iyi idi.
Spor politikacılara, bürokratlara bırakılmayacak kadar önemli bir olay. Az gittik uz gittik dere tepe düz gittik. Bir arpa boyu kadar yol gidemedik.
Her nekadar ben, basına ve politikacılara inanmıyor idi isem örnek çağ atlayan ülke veya muhteşem THY falan gibi konularda, gene de arada “acaba ?” demekten kendimi alamıyordum son aylarda.
Olimpiyatlar bir kez daha gösterdi ne denli geri olduğumuzu. Çözümler basit. Ve çözümü getirecek olan da gene sporcular: 18 yaşını geçmiş bir sporcuya bir bakan, bir spor spiker , bir bürokrat, bir federasyon üyesi, bir doktor veya herhangi bir yetkili ilk ismiyle ve “SEN” diye hitabederse o sporcunun arkasını dönüp yanıt bile vermeden o büyüklük sanrısı içinde olan yetkiliye cevap vermeyi reddetmesi.
Veya biz birbirimize “sen diye hitab etmeyellim isterseniz” gibilerinden bir şekilde yanıt vermesi
veya “laubalilikten hoşlandığım izlenimini verdiyesen affedin ben pek hoşlanmıyorum” Birbirimize sen diye mi hitabedelim?
veya “ Höst” diyerek kendini belirtmesi gerek.
TRT deki spiker olayını yazdım
http://mahmuttolon.wordpress.com/2012/08/06/spor-karsilasmalari-izlerken/
Bu spikerlerden müdürlerden federasyon yetkililerinden saygı istemek hakkınız genç vatandaşlarım. Hepsi de bir yutkunur, iki yutkunur ve size uyar eğer sizler birlik olursanız.
Politikacılar kanun da çıkartırlar 18 yaşının üstündekine sen demek yasaktır diye ( Örnek Almanya 16 yaşından sonra çırağa, öğreciye sen diye hitabetmek yasaktır) yeter ki siz isteyin ve kendi içinizde birlik olun. Bizler ancak tüyo verir yol gözterebiliriz. Birçok yazdığımı 3o yıl önce yazdım. Olimpik atletizmi Artun Ünsal ile birlikte TV den izliyorum şu satırları yazarken ve heyecanla 1500 m finalini bekliyoruz. Birçok tesbitte hemfikiriz o da 32 yılk önce “spor liseleri açılmalıdır” diye yazmış.
Sonra hazretler uyanır ve kapalı spor salonları da hizmete sokulur haftada 5 saat atletizm dersleri de.
Bizdeki spor akademileri “beden eğitimi hocası” yetiştiriyor, memur olmayı kendine hedef seçen insanları sporcu falan değil. İsyan edin, ne olacak ? Erişkinlere biraz saygı öğretirsiniz.
Bir sunucu Ayşegül Hanım diğerlerine bilgisi angajmanı ile fark atıyor. Samimi bilgili ve büyüklük sanrısı içinde değil.
Ve tabii değerli gençler bedel de ödeyin, inanın ödemeden olmuyor ama isyan etmekten korkmayın eğer çok çalışmaya hazırsanız. Değilseniz zaten bu satırları da anlamazsınız, okumayın! Çakır Alptekin ve Bulut sizleri candan tebrik ediyorum, eski sporcu Artun Ünsal’ı ağlattınız. Kendinize, samimi olmayana sen dedirtmeyin!
Ps Tabii ki siz artık bizim Aslı’mız ve bizim Gamze’miz siniz. Biraz bizim Tayyip ve Sülümüz olduğu gibi ama laubaliliğe de izin vermeyin.