Öne Doğru Kaçmak: Altın ve Para

Yepyeni bir fotokopi makinasıyla bir 100 TL lik banknotun renkli bir kopyasını yapsanız  piyasa değeri ne olur?  Bilmeyen birisinden belki piyasaya göre pahalıya satmak istediği malı , diyelim ki  10 TL ye bulabileceğiniz bir malı 50 TL ye alabilirsiniz.  Malı satan satmanın heyecanı içinde kopyaya fazla dikkat etmeyebilir. Siz de kopyayı “resmileştirmiş” yani mal haline getirmiş olursunuz.  Ama  çok miktarda bassanız ve toptan “işten anlayan” birilerine satsanız  belki çok iyi bir kopyayı   1 veya 2 TL den satabilirsiniz. Satarken yakalanırsanız  yatacağınız süre tabii para ile ödenmez.

Bundan altı küsur bin yıl önceki gömütlerde altın bulunmaya başlandı. Nadir ve değerli madde doğal olarak alış verişte kullanıldı.

1792 de Coinage Act ile ABD deki doların değeri Altın Gümüş oranı 15/1 iken 24.1 g saf gümüş ile sabitlendi. Yani 1 dolar bugünkü para ile 1630 TL olmalı halbuki 1 dolar bugün1.76TL.

1834 de altın gümüş oranı tekrar 16/1 olarak belirlendi ve sonra sayın seyirciler aradaki bağlantı tamamen yokoldu.

ABD dolar basarken hangi esasa göre bastığı hakkında Washington’daki  ve New York’daki veya Londra’daki ciddi  görünümlü banker ve bürokratların şu an hiçbir fikirleri yok. Gerçek değerin giderek düştüğü ve kaba kuvvetle ve gereksinime binaen bir kandırmaca gezisinde olduğumuz kesin, insanoğlu olarak.

Tabii Washington daki ciddi ve iyi giyinmiş insanların bir fikri yok ta bizdekilerin çok mu fikri var veya Çin’deki para ile uğraşanların.

Kandırma yoksa yani bu basılan bangnotlar “sahici “ ise ekonomi latincesi ile bize “şu olacak bu olacak” diyeTV den  masallar anlatan iyi giyimli ve kısmen ekonomik titrleri olan yeni zaman büyücüleri ve üfürükçüleri saf ve ebleh bir tür olan insanoğluna partanın değerininn gelişmesi hakkında anladıklarını anlatmaya çalışıyorlar.

Para şişiyor. Şiştikçe şişiyor ve iyi giyimli insanlar üreticileri sıkıştırdıkça sıkıştırıyorlar.  Arada bir balon patlıyor bu şişme sürecinde. Üretenin burunu sürtüldükçe sürtülüyor. Bürokratın maaşı ödeniyor ve tüccarlar doğal olarak kazanmaya devam ediyorlar.  Bunun ismine  biraz da artıdeğer üretmek deniliyor. Öne doğru kaçıyoruz başka yol bilmediğimizden. Deniz bitene kadar. Güven giderek azalıyor. Balonlar acıtarak patlıyor. Biraz da salt fikirlerle iletişim kurmak yerine matematiğe dayanmak daha kolay olduğu için.

Enflasyon ile öne doğru kaçmanın sonunda denizin bittiğini önce Almanlar sonra ABDliler sonra tedricen İtalayanlar ve biz anladık. Bu global şişme alışkanlığına da  de bir çare bulacağız. Belki ürettiğimiz karbon’u esas alarak ve para denilen gerekli matematik ile anlaşmanın hammaddesini altın veya mücevherden sonra doğru (tersten)  bir temele oturtacağız. Bu gezegende yaşamda kalma çabamızın köküne yönelerek. Bazıları hala üç çocuk diyedursunlar. Allahtan biyoloji politikacıların algılayabildiklerine ve laflarına  göre oluşmuyor, her ne kadar bazı bürokratlar ve atanmış politikacılar öyle düşünseler de.

1 thought on “Öne Doğru Kaçmak: Altın ve Para”

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *