Ilıca’da bir Sohbet – Homer ve Anaksagoras

Nilüfer Gürsoy eski parlamenter ve klasik filoloji hocası.  Sıcak bir Çeşme gününde sohbet ediyoruz.

\”Öğrenciyken Homer i tercümeye ilk başladığımda “tam buraları tasvir ediyor” diye düşünürken Alman hocası “Klozemenai’nin nerede olduğunu söyleyince “ilk kez  gözlerim açıldı ve biraz da utandım” ama sonra daha fazla zevk alarak  tercümeleri yaptım ve  eski Yunanca metinleri okudum\” diyor.

\”Klozemenai tabii benim çocukluğumdan beri İzmir’den Ilıca’ya giderken mola verdiğimiz Urla’da başka bir yer değildi.\”

“Maalesef bizim eğitimimizde  sanki eski İyonyalılar başka insanlar ve Homer’in yazdığı yöreler başka diyarlarmış gibi algılıyoruz” \”Denizde mavinin 7 farklı rengini anlatan Homer Sakız adasında doğmuş ve tam buralarda yaşamış. \” “Biz bu insanları benimsemezsek nasıl doğa felsefesinin buralardan Atina’ya gittiğini dünya’ya anlatacağız? “ diye soruyor.

Yarımada.org un Anaksagoras imza kampanyasından bahsedince heyecanlanıyor ve “ben de çok destekliyorum” diyor.

“Doğa bilimlerinde bu denli merkezi bir insanın Urla’daki, Çeşme\’deki, İzmir’deki  her okulda tanıtılması gerek diye ilave ediyor.

Etrüskler Kımız İçerdi

“İlyada’da  Etrüsklerim kımız içtiğini, hem de iki yerde  yazıyor Homer” diyor. “Efsanelerden ve eski yazılardan çok şey öğrenebiliriz.  O nedenle de bu insanları hemşerimiz olarak ilkokuldan başlayarak çocuklarımıza benimsetmemiz gerek.”

Laf lafı açıyor.  27 mayıs darbesinden sonra  babası Celal Bayar ve eşi Ahmet Gürsoy  Yassıada da iken aylarca Ilıca’daki evde hapis hayatı yaşayan Klasik Filoloji hocası sonra parlamenter oluyor.

60 yaşından sonra her insanda görülen ellerdeki pigmantasyon  yaşlılık lekelenmesi)  Bayar’da çok bariz idi. Benim 4-5 yaşındayken bir bayramda o zaman Cumhurbaşkanı olan  Celal Bayar’ın elini – “sen ellerini yıkamamışsın” diyerek öpmediğim anısı yeniden canlanıyor.

Nilüfer Hanım başka bir hikaye anlatıyor:  Ahmet isimli bir ayağı aksayan o zaman 7 yaşlarında bir başka oğlan Kayseri’de, hapishanede  babasını ziyarete gittiğinde  Bayar’a “ben seni kaçıracağım buradan” demiş. Bayar gülümseyip sormuş “Pekiyi nasıl kaçıracaksın? “  “Bir at arabası ile geleceğim ve sen biner binmez atları kırbaçlayacağım ve kaçacağız.”  Demiş oğlan heyecanla.  Her zaman insanları dinleyebilen Celal  Bayar gülümseyerek sormuş:  “Pekiyi babanı neden kaçırmıyorsun da beni kaçırmak istiyorsun?  Oğlan “o inanmıyor kaçıracağıma onun için istemiyor” diye yanıtlamış.

Bayar’ın gülümsemesinden  cesaret alan çocuk devam etmiş: “Sadece seni  tanımasınlar diye bir önlem almamız gerek , bir kalıp sabun getireceğim önce sen ellerini iyice yıka ki ellerindeki lekelerden seni  kaçırdıktan sonra tanımasınlar” .

Nilüfer Hanım ayrıca  geçen Pazartesi Akşamı  Alaçatı Club Baba’daki parlamenterlerin akşam yemeğine Göksel Kalaycıoğlu ile katılmış . “İstanbul’da hiç fırsat bulup katılamamıştım, burada katıldım AKP den CHP ye tüm yeni ve eski Parlamenterlerin bir arada olmaları hoş bir şeydi” diyor. MT 28.62013

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *