Epeydir aurora tabir edilen kuzey ışıklarını görmek istemiştim. Yeğenim bir Finli ile evlenecek. Bir okul arkadaşımın oğlu tarihçi olarak Samileri araştırıyor ve Murmansktan bir Sami Rus ile evlenmiş ve Fin Laponyasında Arktikum araştırma merkezinde çalışıyor. Bu kadar neden birikince ver elini Helsinki dedim kısa bir gezi için. Son 30 yıl önce Almanya’dan araba ile kuzey ülkelerini gezerken Finlandiya’ya gitmiştim. Bu sefer İstanbul\’dan uçakla. Ve doğrusu şaşırdım saadece 3 saatlik rahat bir uçuş. Finlandiya ayni zaman diliminde.
Helsinki’de fazla bir değişiklik göremedim. Onların Atatürk’ü eski Rus Generali İsveç kökenli çok az Fince konuşan Mannerheim’in büyük heykeli meydanda. Geçen yüzyılın başında kurulan parlamento binası (400 Milletvekili seçiyorlar ve ilk mecliste 19 Hanım milletvekili varmış) ve sanata verilen önemli destek her tarafta. Dingin, sempatik bir ülke. Talinn, yani Estonya başkenti vapurla 20 km ötede. Buzları yararak iki saatte gidiliyor zaten başkentin şehir merkezi ortacağ müzesi gibi 116 bin nüfusu ile (çevresi ile 400bin) 4 saate gezilebiliyor sonra gene vapurla ver elini Helsinki.
Resim: Buzları yararak Talinn’e
Ertesi gün bir buçuk saatlik bir uçuş ile Rovaniemi. Sıcak bir zaman denk geldik çok bulutlu idi kuzey ışıklarını göremedim ama bol kar, köpekle çekilen kızak – ki kızağı kullanan kız Brisbane Avustralya’dan gelmiş ve köpek sevgisinden bu işi yapıyor, ren geyik kızağı, bol yürüyüş ile Noel baba’nın köyü diye adlandırılan arktik köye gidiş.
Resim Huskyler Ren geyiği kızakları
Finlilerin Noel babası kızınca rivayete göre uslu olmayan çocukları yermiş. Finliler kendi sükunetleri ile de dalga geçiyorlar:“İntrovertif Finli sürekli ayaklarına bakarmış, utangaç olduğu için. Ekstrovertif Finli ise konuştuğu insanın ayaklarına bakarmış!”
Tabii Ren geyik kızakları ve husky kızakları inanılmaz bir cazibe merkezi. Bavyerada atla çekilen kızakla bir 10 km gitmişliğim vardı. Bu tür kültür ve gereken hayvanların ithali Kars, Palandöken ve Erciyes için eminim faydalı olacaktır turizm potansiyeli açısından. Küresel ısınma biraz oralara da vardığından hava soğuk değildi. Kar ile çamur arası bir eksi 3 artı 3 arasında olan yerler ve devamlı bulutlu bir hava vardı, dolayısı ile kuzey ışıklarını göremedik. Eminim bizde meraklı ve turizm potansiyeli açısından bilgili bir kasaba başkanı bu turist atraksiyonunu örneğin
Ardahan, Palandöken veya Erciyes için bilimsel bir neon ışıklandırması yardımı ile çözer.
Bir “ayol insacıllığı “dalgası ve hissiyat yumağı patlaması yaşandı ben oradayken. Kopenhagen hayvanat bahçesi “ihtiyaç fazlası” olan Marius isimli zürafayı öldürme kararı verince bazı gösteriler oldu. Ama hayvanat bahçesi müdürü duygusal nedenlerle vurarak öldürme kararından vazgeçmedi ve “koyunlar, inekler , rengeyikleri de öldürülüyorlar insanlar duygu yüklü olabilirler, ama bir hayvanat bahçesi duygularla yönetilmez” türünden bir beyanat ile kararından vazgeçmeyi düşünmediğini söyledi.
Zaten etini aslanlara vermeyi planlamışlar bile. Allah rahmet eylesin Marius’a. Bu konuya daha derinlemesine girmek isteyenler belki bizde lisan iğfal edilerek kedi ve köpek yemine “mama” denilerek ayol insancıllığı yapılması hakkında biraz düşünürler. Hayret ettiğim bir şey de kararı hayvanat bahçesi müdürünün vermesi oldu; ne Danimarka Başbakanı , ne bir bakanı bu anlamadıkları konuda saatlerce konuşmadılar. Uzmanı, tabii müdür bir uzman idi ve protestan dini doktorası nedeniyle hayvanat bahçesi müdürü yapılmamıştı- karar verdi ve başka kimse işe karışmadı.
Kedi kopek yemi vs bakınız
http://mahmuttolon.wordpress.com/2013/02/05/lobici-katil-kediler/
Denge böyle birşey, düşünmeden sadece duygular ile olamıyor galiba. Döndüğümde TV açınca ilk gördüğüm haberde birkaç milletvekilimizin fikir tartışması yaparken hastanelik olana kadar TBMM de yumruklaşmaları anlatılıyordu.
Pingback: Kedi, Köpek, Kuzu, İnek ve Kuş « Mahmut Tolon
Pingback: Kedi, Köpek, Kuzu, İnek ve Kuş | Yarımada.org Urla Çeşme Seferihisar Haberleri