İkna ve Dış Politika

İnsanlar çıkara yönelik algılayan kendi çıkarları, kendi vehmettikleri düzeyde karşılanınca daha çabuk algılayabilen yaratıklar.  Çalıştırmak için en iyi şey para, ondan sonra yetki vermek. Tabii ki bir  ideoloji dahilinde.  Yetkiyi halkından aldıysan geriye para kalıyor.  Para kimde?  ABD ve Petrol Zengini Arap komşularımızda.

Başbakan ya hala şaşırıyor ya da şaşırıyormuş gibi yapıyor telefonların dinlendiğine. Bütün bu NSA ve Snowden vs konularında yazılanlar ne idi pekala?

Ülkeyi ülkenin halkı ile yöneteceksin. 11 yıl iktidardan sonra sanki

binlerle memuru yerinden edip “evet efendimci” tarafgir memurlar atama kontrolü ve gücü elinde tutma  yarışı  olarak izliyoruz.  Korkarım burada seçim sandığına da müdahele etmeye kadar gidebilecek bir kararlılık mevzubahis.

NSA ABD demek, pekala Arabistan yarımadasındaki petrol zengini aşiret şeflerinin çıkarı nerede?  Din ile kendi halklarını baskı altında tutmakta ve rejimlerinin dolayısı ile kendilerinin ve ailelerinin bekasında değil mi?

Özgürlük bu dönemde ne derece mümkün? Küreselleşen bir dünyada ya türümüzün bekası için çalışacağız ya da kendimizin ve ailemizin.  Doğal olarak ikisi için de!

İdeolojiye gelince ya bilimde ya kültürlerde arayacağız  ideolojiyi. Bilim tüm kadim kültürlere saygılı da olsa soğuk ve çaba gerektiriyor. Kadim kültürler insanın rahatlamasına yönelik bir sürü sıcak ve hoş geleneklerle birlikte son derece cazip. En iyisi ikisinden birlikte faydalanmak.

Türümüzün bekası insan sayısını doğa ile bir dengeye doğru   yavaşça yönlendirmeye çalışmaktan ve eğitimden geçiyor.

Bazı kültürlerde ise bu denge dini değerlerde ve yönetim biçimlerinin bekası olarak algılanıyor ve buna özgürlük adı verilince paralar el değiştiriyor, evrim öğretilmiyor vesaire.

Tüm insanoğlunun bekasına yönelik bir arama mevzu bahis ise bireyin özgürlüğü son derece önemli.  Kadim kültürler bile tek tek, kısmen dar kalıyorlar günümüzde ve hele hele alışılmış bazı aileleri kapsayan yönetim biçimleri gereksinime cevap vermiyor.   Erdoğan açık toplumun bir umudu idi. Giderek otoriterleşerek korkarım yukarda kabaca çizmeye çalıştığım resimde yerel bir figür oldu.  Yerel figürler  ve güç ile kendi yaşamını hiçe sayarak itiraz edebilenler açık toplumun tarifi ki, Gezi parkında bazılarını gördük, Kral çıplak diyebilecek cesareti olanlar toplumun önünü açabiliyorlar.

Yeterince bu cesur bireyi olmayan toplumlar da  otoriter rejimlerce yönetiliyorlar.  Açık toplum ve kapalı toplum arasındaki farklar bunlar.

Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda nasıl yönetileceği bu sene karara bağlanacak. Ben son derece iyimserim. Halkın algılama kapasitesine güveniyorum. Şehzade Mustafa vs türü olaylardaki tepkilere bakarak toplumunuza olan güveni kaybetmeyin dostlar. ABD de Almanya’da insanlar farklı mı sanıyorsunuz? Sadece etik denilen şeyi yönetenler farklı anlamanın toplum  ve dolayısı ile kendi leyhlerine olduğunu kavramışlar ve baskı rejimlerinin zararına karşı biraz daha dik durabiliyorlar orta doğudakilerle mukayese edince.  Batıda kısmen %50 lerde iken seçim katılımı bizde %80 lerde!

Ben daha ziyade muhafazakar kesimdenim. Kimse kusura bakmasın, ama birisi gelsin benim külahıma anlatsın banka müdürlerinin evinde 4.5 milyon dolar bulunmasının, bakan oğullarının evinde para kasalarının bulunmasının normal olduğunu.

1 thought on “İkna ve Dış Politika”

  1. Batıdaki %50 ve bizdeki %80 seçmen eğitim düzeyini karşılaştırdıgımızda eşit koşullarda olmadığımızı düşünüyorum,bizde eğitimin halka eşit koşullarda sunulmaması nedeniyle.
    Dolayısıyla demokrat olmayan ulke koşullarında demokrasicilik oynamaya çalışıyoruz,bu nedenle senin kadar iyimser olamıyorum ama gene de içime su serpiyorsun,sağol.

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *