Urla Yarımadası, Zeytin ve bir hastalık!

Urla Çeşme dünyadaki en yaşlı ve dolayısı ile güzel eski zeytin\"Image\"ağaçlarını görebileceğiniz bir coğrafya. Bu gerçek eğer bilinç ile yaklaşılırsa anlamlı turizm potansiyelini de barındırıyor.

 

Mehmet Emeç , Halil Nadas ve birçok başka meraklı ve duyarlı vatandaşımız bu ağaçların resimlerini çekti. Fotoğraf sergileri yapıldı , kitaplar yazıldı bu konuda ama hala çok ta fazla bilinç oluştuğu iddia edilemez.

\"zeytdalkuruma--800px\" “Bir sürü memur İlçe Tarımda oturuyor” diyor Mehmet Emeç, çıkıp biraz da kırtasiye dışında bir iş yapsalar ve güzel eski zeytin ağaçlarının resimleri ve gps koodinatlarını tesbit etseler” diye bir hayalini dile getiriyor.

 

Bir “yaşlı zeytin ağacı envanteri” en azından bu ağaçların keyfi bir şekilde odun olmasını bir oranda önleyebilir.   Urla Belediyesi bilhassa Emeç’in fotoğraflarını sürekli bir sergi olarak AKM de veya sergi evinde, Kaymakamlık ta hem onun hem Halil Nadas’ın fotoğraflarını Kültür merkezinde sürekli bir şekilde sergileyerek bilinç artışına doğru bir adım atabilir.

 

Kekik sokak ta bir komşunun bahçesindeki bir ağaç ta o denli güzel ki ben arada bir kova gübre atarak ağaca haddim olmayarak göz kulak oluyorum.   Ama arsa sahibi kesmeye kalksa benim yapabileceğim bir şey yokmuş demişlerdi bundan 8 yıl önce sorduğum Zeytinalanın’daki enstitütedeki yetkililer.     Urla’da bu ağaçların inanılmaz güzellikleri kısmen Mavi sokak kısmen 2300 sokak ve kısmen de Kekliktepe caddesi boyunca görülebilir. Gelişmiş ülkelerde bu tür yollar yürüyüş yolu ve olağanüstü doğa manzaraları olan yollar olarak haritalarda ayrıca işaretlenirler. Daha bizim Urla’da bir haritamız bile olmadığı için bu tür yolları haritada işaretlemek onuru inşallah yeni Başkan Sibel Hanım’a nasibolur.

 

Bundan yıllar önce verticillium hastalığı ülkede yaygın hale geldi diye Yeniasır gazetesinin konuyu gündeme taşımasına Ali Nail Kubalı’nın yardımı ile vesile olmuştum. O zaman Zeytin araştırmadaki “uzmanlar” arasından birkaçı verticillium’n 1980li yıllarda İspanya’dan geldiği türü hurafeler bile yayıyorlardı. Geçen süre içinde verticiliium bilinci epeyce arttı. Aslında verticiliium muhtemelen buradan oraya gitti ve sık olarak zeytinde görülmesinin nedeni zeytinin son yıllarda sık dikilmesi ve sulak alana da dikilmesi oldu. Rahmetli Atıf Atilla ile çalışma odamda konu hakkında sohbet ederken bir el attığım kitapta örneğin 1904 de buradan Kaliforniya’ya tarla bitkilerinde görülen verticiliium’un gittiğine dir bir kayıt bulmuştum.

 

Geçen gün dostum Talat Kutlukaya’nın bahçesinde sonra çok yaygın olarak Mavi sokaktaki zeytinlerde dal kuruması gördüm. Sanki hepsi nisbeten az güneş alan konumdalar. Ne olduğunu bilemedim doğrusu bir dalı kesip birkaç ziraatçiye de gösterdim. Sonunda İlçe tarım ile ve diğer yetkililerle ilgilenip tüm yöredekilere yol gösterecek bir tanı koyarlar umuduyla Ziraat Odası Başkanı Nurettin Kılıç Beyin ofisine teslim ettim. Bakalım ne tür bir bilgi ortaya çıkacak. Benim genel kültürüm ve ziraatçilerden edindiğim bilgi bordo bulamacının yapılması ve bu hemen hemen hiç çiçeği olmayan ağaçlarda bir mantar ilacı ile mücadele yapılması. Ama konunun daha profesyonelleri bakalım ne diyecekler?

400 yıllık zeytin\"Image\" Resimlerde bir 2300 sokaktaki her gördüğümde sevindiğim sanırım 400 yıldan daha yaşlı bir Zeytin ağacının resmi ile Mavi sokakta bu kuru dal hastalığına yakalanan  bir ağacın resmi ve dallarının daha yakın plan resmi. Gelen öneriler yarımada.org da yayınlanacak.

1 thought on “Urla Yarımadası, Zeytin ve bir hastalık!”

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *