En İyi Parti

 

 

Arkadaşlarım cins bir adamdan bahsettiler ve kitabından: İzlandalı , daha önce adını bile duymadığım, kendinden işsiz bir komedyen diye bahseden bir adamın yazdığı kitap.

 

Adamın ismi Jon Gnarr. Normal okulu bitirememiş, biraz taksi şöförlüğü, biraz komedyenlik yaparken gelmiş  yıl 2009. İzlanda’nın ekonomisinin yıkıldığı yıl.

 

Jon Gnarr zaten işsiz, geceleri taksi şöförlüğü yapıyor. Eşi masöz. Bomba gibi bir kara kuşaklı kızı var, fitness modeli falan.

 

Politikacıların laf salatasından sıkılmış. Gır gır olsun diye gitmiş bir parti kurmuş ve İzlanda’nın başkenti Reykjavik’te Belediye Başkanlığı için aday olmuş.

 

Kurduğu partinin ismi “En İyi Parti” . Demeçlerinde “ben zaten artık politikacı olduğuma göre seçimlerde verdiğim vaadlerden hiçbirini tutmayacağım” diye konuşmaya başlamış.

 

Kendisi de arada kadın kıyafeti ile falan dolaştığı için, her türlü azınlığa saygı duyduğunu ve hep dürüst olacağını söylemiş. Kimseye şahsen saldırmamış. Kendisine yapılan saldırılarda da :

 

ben sizin beni sevmemenizi anlıyorum ama ben size seviyorum” mealinde cevaplar vermiş.

 

“Ben zaten işsizim. Seçerseniz canla başla sizin için çalışırım, seçmezseniz de canınız sağolsun” demiş.

 

Onun dışında “en iyi parti benimki, neden daha az iyisini seçesiniz? “ diye kampanyasını sürdürmüş.

 

İlk kamuoyu yoklamalarında binde birlerdeyken seçimlerde   %34.7 ile birinci parti olmuş ve 15 sandalyeden 6 sını alarak Rejkyavik belediye başkanı oluvermiş 2009 yılında. O zamandan beri oranın Belediye Başkanı. Bir anlamda İzlanda’nın da belediye başkanı, çünkü Türkiyenin yedide biri büyüklüğünde olan ülkede 325.000 kişi yaşıyor. Üçte birinden fazlası da belediye başkanı olduğu Başkent Rejkyavik’te.

 

Kitabını eğlenerek okudum. Dürüst bir şekilde yazılmış, yönlendirme falan yok. O konuyu anlamam, bu konuyu bilmem diye yazıyor. Amma bilmediği konularda uzmanlardan görüş alıp dürüst bir şekilde karar verişini de.

 

Ne dersiniz? Bize de bir “En iyi parti” gerekir mi?

 

Yeni bir parti gerek diyerek bazı fikirleri 2008 yılında yazmaya çalıştım.

 

Sonra 2012 de tekrar Din ve Diyanet diye tekrar yazdım. Habire de yazıyorum. Bilemiyorum orası İzlanda bura Türkiye, ben mi çok hayalperestim? Herhalde.

 

Başbakan Erdoğan’ın yaptığı birçok şeyi takdir ediyorum. Hilmi Özkök’ün ülkenin yetiştirdiği en iyi Genel Kurmay Başkanlarından biri olduğunu düşünüyorum. Amma velakin 3 çocuk konusunda Başbakanın anlamadığı konular hakkında konuşmaya başlayıp boyunu aşan demeçler verdiğini de düşünüyor ve de yazıyorum.

 

 

Konu “halklar arası sidik yarışı” ise – ki değil- olay çok ta çetrefil değil. Anlatması kolay. Bakınız İzlanda nüfusu ve bizim nüfus.   Bakınız Üç buçuk milyon nüfus ile bize futbolcu satan, davar satan Uruguay . Bakınız dokuz milyondan az nüfusu ile İsrael (Yedibuçuk milyondan azı yahudi).  Ve 300 milyon civarında nüfusu ve petrolü ile Arap dünyası.

 

Efendim? Dünyadaki Yahudi Lobisi mi dediniz? Haklısınız, özür dilerim, ben düşünememiştim. Tüm dünyadaki Yahudilerin sayısı nedir sorarım. Onu da bir zahmet siz araştırın.

 

Ne dersiniz, bize de bir En iyi Parti gerekli mi?

No: t Gnarr\’ın görevi yazıyı yazdığım günden 2 gün önce sona ermiş . Artık o tekrar bir komedyen, ama kitabından kazandığı paraden dolayı artık taksi şöförlüğü yapacağını sanmam.

1 thought on “En İyi Parti”

  1. Mahmut Bey, çok güzel bir yazı yazmışsınız, severek okudum. Jon Gnarr İstanbul’da olsa, belediye seçimleri benim için çok zor geçerdi. Muhtemelen kendisinin Türk versiyonuna oy verirdim…Dünyadaki Yahudilere gelince Abraham Lincoln’den başlayalım, Joseph Sisco falan derken geçmişte ve bugün en etkin kişilerin Yahudi olduğunu görürüz…Nüfus meselesinde ise Türkiye’nin sorunlarının temel nedenini ben bambaşka yerde buluyorum…Ne mi, ‘Tarihten gelen ve bu günde dinlediğimiz müziğimizde armoni olmaması’ …Bu konuda bir yazı değil, kitap yazmayı, yine bir yayınevine para kazandırmayı düşünüyorum….Sevgilerimle..

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *