Yarımadanın bir bölümü gerçekten seracılık, fidancılık veya tarım için uygun, bir kısmı ise değil.
Her yerin kendine göre doğruları var. Yeni tarım kanunu genelde arazinin bölünmesini önlemek için yapıldı ve faydalı bir bakış açısının dışavurumu. Artık tarla ve bahçe tarımı ancak daha büyük arazilerde ekipmanla yapılınca karlı.
***
Gel gör ki doğru, her yerde doğru olmayabiliyor. Urla yarımadasında yani Seferihisar, Çeşme, Urla ve Karaburun’da bu kanun yer yer inanılmaz bir kargaşaya yol açtı.
***
Örnek mi gerek? Gelibolu da, Karacabey de Akhisar’da ekilecek araziyi icara yani kiraya verince dönümüne 70 ila 100 TL alan arazi sahibi, Urla yarımadasında arazisinden dönümüne 10- 20 Tl alabilirse kendisini şanslı sanıyor. Tarım işçisi günde 40 TL ye tarım alanlarında çalışırken Urla yarımadasında 50 ila 100 TL ye tarım işçisi aranıyor.
Turizm’den, İnşaattan para kazanmaya alışmış işçi de haklı. Kahvede oturuyor da tarım işine gitmek istemiyor.
***
Yeni arazi kanunu nedeni ile örneğin Urla’nın en gözde yatırım alanı olan Sefaköy ve Kekliktepe’de Mehmet Paksoy un 6 dönüm arazisi var. Belediyeden aldığı imar durumuna göre çekmeleri bıraktıktan sonra 800 metre kare tavuk beslemek için dam yapabilirmiş. Tarım yapmak, yukarda saydığım nedenlerle mümkün değil bu kadar bir arazide. Eh ekipman traktör almak için de çok ufak bir alan. Ekipman düzmek az yatırım değil. Bu yörede arazi fiyatları 80 TL den %15 imar alınmış arazide metrekaresi 300 TL ye kadar çıkıyor.
***
Bu arkadaş tavuk kümesi yapmak istese dünyayı dar ederler ve katiyen ruhsat alamaz. Neden mi? Etrafında milyonluk villalar olduğu için. İzmir’in en başarılı insanları Arkas’ tan tutun da Özgörköy’e, hekimlerden, Hilmi Özkök’e kadar insanların evleri bu arkadaştan birkaç metreden bir kilometre kadar uzakta.
***
Tarım arazisi adı altında bu araziler son 30 yılda en az 4 kez el değiştirmiş. Böylelikle tarım arazisi olarak metresi 4 haydi 5 bilemedin çok sulak ise 10 tl ye arazi bulunurken buraları olmuş 80 veya 150 TL. Ruhsat alan inşaatını yapmış. Alamayan da havaya bakar durumda kalmış bu yeni kanun ile.
Büyük haksızlık, Büyükşehir göreve!
Sefaköy, Kekliktepe evleri, Mesa Evlerini buradan artık çıkartma imkanı yok. Dolayısı ile tekrar tarım yapılacak hale getirmenin de imkanı kalmamış.
Yeni kanun yerleşene kadar Belediyelere ve bilhassa İzmir Büyükşehir Belediyesine çok iş düşüyor. Buraları hepten % 15 lik olsun imara açıp akciğeri olarak korumak gerek. Bir kısmını açıp diğer kısmı mağdur etmek de GYY yani gücü yeten yasasının yerel uygulaması olarak kalır. Bu ise çok büyük haksızlığın devamı olur ki bunu da kimse isteyemez. Şu an alım satım da olmadığı için İnsanlar tapu tarım ve komisyoncular arasında gidip gelmekle meşguller.
****
20 dönümün altında alıp satamazsın diyorlar ki, bu birkaç bin dönümlük denize nazır alanda 20 dönümlük olsa olsa beş adet yer kalmıştır, diğerleri çok daha küçük parseller halinde. Yerleşim olduğu için hayvancılık mümkün değil. Bu yerleşim alanlarını kaldırmak mümkün değil. Tapular küçük olduğu için ve işçi olmadığından tarım mümkün değil. Vatandaşı da 80 Tl ye aldığı poyraza açık arazisinde seracılık yapmaya zorlamak da artık mümkün değil.
Yeni tabulara ihtiyacımız yok. Eskileri ile daha epey uğraşacağız gibi. Tarım arazisi kavramını kutsallaştırmaya ve yeni bir tabu yaratmaya gerek yok. İzan ve insaf ile planlamalar yapılabilmeli. Üretimden yana bir sıkıntı yok, mesele dağıtımda. Bunu anlasak daha rahat etrafımıza bakabileceğiz.