Büyük Pasifik Plastik Çöplüğü ve Deniz   Asitleşmesi

Bu konuları bundan 10 yıl kadar önce yazdım ama tekrar, tekrar yazmakta fayda
var. Okyanus Ph sı yani asit baz dengesi milyonlarca yıldır (National Geographic verilerine göre) 8.2 de stabil kalmış. Son 200 yıl içinde ise 8.1 e düşmüş. Yüzlerce yıldır 300 ppm civarında olan atmosferdeki karbondioksit oranının son yıllarda 400 ppm e yükselmesiyle paralel olarak günde kabaca 22 milyon ton karbondioksit in okyanuslarda emildiği  hesaplanıyor.

Bu okyanus Ph sının 0.5 birim daha bu yüzyılın sonuna doğru asitleşmesi olarak öngörülüyor.

Atmosferdeki Karbondiosit oranının  ppm olarak son on yıllardaki yükselmesini çeşitli gözlemevlerinin ölçümlerinden rahatça görebilirsiniz.

Bu rakamları başka artan bir veri ile anlamaya çalışmakta fayda var: Göbeklitepe zamanında yani bundan 12 -13 bin yıl önce beş milyon olarak tahmin edilen dünya nüfusu sıfır yılında, yani 2000 yıl önce 250 milyon a varmış 1500 yılında 500 milyona ve 1950 de 2 milyara!

Şu an 7 milyarı aştı.

Santimetre olarak bu değerleri ifade edecek olsaydık 12-13bin yıl önce 0.5 cm olan nüfus, sıfır yılında 25 santim ve şimdi 7 metre! Gözünüzün önüne getirin lütfen.

Denizler epeyce atığı absorbe etmiş ve denge yavaştan bozuluyor.

Yaklaşık Türkiye yüzölçümü büyüklüğünde bir büyük Pasifik plastik veya çöp girdabı var. 1988 yılında bilim insanları bunu tahmin etti ve bir yelken yarışından yatıyla dönen  Charles Moore 1999 yılında  bu deniz çöplüğünü görüp paniğe kapıldı. Çevresini alarma geçirdi. Birçok üniversite bilimsel, “milimsel,” filmsel şekilde bu alandaki çöplüğü hayret ve dehşet içinde izliyorlar sayın seyirciler.

Sanki TV ler de yeterince gösteriyorlar çevresel sorunları da nedense hala bu gezegenin bu nüfusu kaldıramadığına inandıramıyoruz insanları. Planlı bir şekilde dünya nüfusunun azalması ise inanınca kolay: her insanın bir tek çocuk yapma hakkı olmalı. Bir çiftin en fazla iki çocuk yapma hakkı olmalı. Nüfus 200 çiftte yaklaşık 220 çocuk ile dengede olduğundan yavaş bir azalma başlayacaktır.

Ondan sonra yaşlanan nüfus ile baş etmek gittikçe genç kalan yaşlılardan da faydalanarak korkulduğu kadar zor olmayacaktır. Tekrar açıkça yazayım mesele Müslüman veya gayrimüslimin olayı değil. Çinli, beyaz, siyahi olayı da değil. Gezegeni yaşanmaz hale getirmek için var güçle çalışıyoruz ve ondan sonra bilim kurgu filmlerinden veya uzaya yollanan uydulardan medet umuyoruz. Ne kadar sempatik ve aklı kıt yaratıklarız ya rabbim!

Bizim nüfusu bilinçli olarak önce 7 milyar altına ve sonra belki de daha alt seviyelere çekmek için çalışmalar yapmamız gerekir. Benim hesaplarıma göre 5 milyarın ve hatta 1950lerin seviyesi önümüzdeki yüzyıllarda arzu edilecek seviyeler olacaklardır. Biz bambaşka olaylarla meşgulüz. Eh ne diyeyim? Yarasın!

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *