Hiç yolunuz Altınköy\’e düştü mü? Bence dünyanın en güzel plajlarından ve denizlerinden biri, hiç abartmadan. Biraz abartacak olursam ki mübah sınırlarda şahsi sapma ile \”en güzeli\” bile diyebilirm.yalandan kim ölmüş?
Altınköy benim Urla’daki ilk göz ağrım. Kuruluşundan sonra ortak olmuştuk, sonra iki yıl kadar da oturdum. Yazın İzmir’e nazaran 9 derece daha serin bir cennet. Cennet olmasına cennet de içinde insanlar yaşıyor dolayısı ile birbirlerine sorun çıkartmada tüm ülkeden fazla da bir fark yok mu desem?
Marika biç klüp kuruldu. Doğrusu sahile çek düzen verdi. Çok da güzel oldu ama. Aması da var. Sanki biraz yayılmacı bir zihniyet ile kendi mülkiyet alanlarının dışına taşmalar.
Akkoy derneği var o cennet plajın temiz olması için çaba gösteren. Sahile araç girmesine engel olan.
Bir de Altınköy kooperatifi var hala kurucu kooperatif olarak çalışan ve artık kuruluş bitti, idareye yeni bir işletme kooperatifi ile geçelim diyemeyen, ve kuruluştaki sorunları hala taşıyan yaklaşık yirmi yıl yıllık. İşte o kooperatifin genel kurulu var. Geçen sefer yönetim ibra edilmemiş ve sonra edilmiş duydum.
Diye yazdıktan sonra duydum ki Altınköy’de Marika sempatili bir grup Yönetime de seçilmiş. Hayırlısı umalım, Altınköy suyu haberleşmesi ve ulaşımını adil bir şekilde kullanırlar ve başarılı olurlar.
Netice itibariyle artık uzaktan pembe gözlüklerle oraları gören bir insan olarak ben şükrediyorum ki Marika var.. misafirlerimle güzel bir yemek yiyebileceğim bir yer. Biraz fazla yayılmacı olsa da. Gayret edenlere şükür. Şükür ki Akkoy var ve Altınköy kooperatifi ve 270 evi var, birbilerine dava çarak hizipleşerek o koydaki araziyi insancıllaştıran.
Plajı temizleme konusunda o cennet mekanın tadını çıkartmak konusunda Akkoy derneği, Altınköy kooperatifi ve Marika yöneticileri ortak çıkarlar ve ortak park yeri konusunda birleşeceklerdir. Birisi diğerinin suyunu, ulaşımını veriyor, hepsi beraber masraf ediyorlar. Park konusunda da belediye birinden birini görevlendirse veya kamu alanı olan park yerini ihale ile kiralasa hem komşular kullanır hem de çevre temizliği için üç beş kuruş gelir bile gelir. Aklın yolu birdir.
En azından ortak bilinç sayesinde yeniyetmeler artık plaja jipleri ile girip kumu hallaç pamuğu ile atamıyorlar. Oranın enfes ardıçları bu üç kuruluşun yıllardır süren gayretleri sayesinde sanki biraz daha iyi korunacak. Plaj temizleniyor.
Bir zamanlar kabadayılık ile bazı olaylar hallediliyor sanılıyordu. kamunun suyunu kendi havuzuna dolduran yöneticiler, taşmalar zabıtlar falan bu güne gelindi. Umuyorum öyle abuk tehditler falan bir daha da olmaz Altınköy’de fazla yayılmacı olan sınırına çekilir. Uzlaşmada fayda ararlar ve arayınca da bulurlar. Eskiden hıyarca tabanca çekenden, araba lastiğini patlatana ve ev cephelerine spray boya ile küfür yazanları hep beraber kınamıştık. O tür tehdit veya eylemler sadece döner ve yapanı vurur. Artık o çağları aştık, herkes haddini bilmeli, diline de hakim olmasını öğrenmeli.
Altınköy’den yöre ve ülkeye örnek olacak uzlaşı dolu çözümler bekliyoruz. Örneğin kedi ve köpeklerin pisliklerini temizleme ile ilgili kurallar.. Yeni Zelanda’da örnek köpekler sabah 5-7.30 arası denize girebilirler. Öyle ya \”her insan köpeklerle denize girmekten hoşlanmalı\” diye bir kural koyamazsınız. Sahipliler değil bazen başıboş köpekler bile görülüyor. Belki Altınköylüler kedi köpek sahiplerinden bir çevre katkısı alırlar ve o parayla da sahipsiz kedi ve köpekler yakalayıp Belediyeye teslim ederler veya sahipli köpeklerin pisliklerini sahiplerine temizletmeyi kural yaparlar. Ülkede bir öncülük olur. Zaten Yarımada ortak Yaşam Platformunun bu konuda çalışmaları var. Ülkede öncülük Altınköy’de kalır bu kadar kopya vereyim. Tüm mesele uzlaşıp konuşacak kadar herkesin birbirine bu cennette ihtiyacı olduğunu anlamasında Bu ideal şartlardan öncülük ve yapıcı yaklaşım çıkmazsa ne çıkacak?