Vapur’a Kaptan Seçme, Nepotizm

Vapur’a tüm yolcular bir  kaptan seçecekler. Tamam. Seçtiler. Diyelim ki % 50 si birini seçti, %25 i bir başkasını vs.

Bu kaptan da inanan bir Hindu ve dininin gereklerini yerine getiriyor. Ama bakıyorsun ki  geminin bütçesinin giderek artan bir kısmı Hindu din görevlilerine ödenir hale gelmiş. Eh bunlar da seçmen, doğal olarak ve oylarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanacaklar.

Bu yazı eski bir yazı ama tekrar yayınlayayım dedim bu yazsonu gününde terör,  gazetelere saldırılar, AKParti kongresi falan gündem ağır ama sanki yazı hala güncel.

\”Kaptan seçilince  doğal olarak çarkçıbaşı, tayfa, güvenlik sorumlusunu kendi  yakınları içinden seçiyor. Ama herkesi Hindu dinine göre \”dindar yetiştireceğim\” derse?

Nepotizm yani yakınını kayırma ne zaman başlıyor?  Gemideki sağlık hizmetleri, güzel güverteler hep yakınlarına tahsis edilirse gemide bir isyan çıkmaz mı?  Canlarından bezen bazı yolcular riskleri göze almaya başlamazlar mı?  Yolcuların anlamlı bir bölümünü hapse atarak mı gemiyi sürecek kaptan?

Kaptandan beklenen ne?

Gemi’nin  güvenli bir şekilde seyrini sağlamak. Adil davranmak. Ama kaptan sadece bir kesim yolcuyu kendi yolcuları olarak görürse ve kendi inancına göre doğru ve yanlışları belirlerse ne olacak?

Şimdi bu kaptan tüm yolcuların kaptanı değil mi?   Her yolcuya saygılı davranmak zorunda değil mi? Gemide çıkan gazeteler ve geminin radyosu hep tek tip kaptanın görüşünü dile getirir hale gelirse ne olacak?  Hatta farklı düşünene tekme tokat girişen güvenlik güçleri gemideki herkesi susturma moduna girerlerse?

Ya eğer sağlık sorunu yaşarsa?  Biz seni dört yıl veya beş yıllık kaptan seçtik diye çıldıran bir kaptana da tahammül etmek tehlikeli değil mi? Azletme  kararını verecek    doktorlar kimler? Bu hekimler hep ayni kişiler olursa hekimlerin gücü olağan dışı olmaz mı ve hatta zayıf karakterli bir kaptanı parmaklarında oynatmazlar mı?

Varsayalım ki geminin güvenlik güçleri bir isyan havası yaratıp geminin idaresine el koymayı alışkanlık haline getirmişler. Hep bu tehdit altında yöneten bir kaptan mı istersiniz?

Genelde geminin güvenliği kendi iç dinamiğine göre, hakimleri kendi iç dinamiklerine göre seçilirler. Doğal olarak bir denge oluşur. Ama ya kaptan ben 4 veya beş yıl seçildim ama yirmi yıl kaptan olacağım der ve kendi yakınları ile karar mercilerini ele geçirirse ne olacak?

Bunlar böylesine kaptan üzerine düşünceler.

Mısır’da ne oluyor kesin karar veremiyorum. Eğer Mursi gerçekten kadınların denize girmesini yasakladı ise veya kızların dokuz yaşında evlenmesine taraftar ise, biraz kantarın topuzu kaçmış demektir ama Mursi TVleri kapatmış ve insanları hapse atmış mı?  Bilemiyorum korkarım epeyce 12 Eylülvari bir tezgah kokuyor Mısır’da olanlar.

Herhalükarda hür basın önemli arkadaşlar. Sabah Gazetesi satılmış diye duydum. Ben geçen Martta ayrılmıştım, bu düşünceleri burada böylesine rahat yazabileyim diye.  Doğrulara karar vermek zor. Bilmem bu satış söylentisi doğru, bilmem yanlış. Yakında öğreniriz.  Satın alanın parasını nasıl kazandığını gene basın inceleyip bize duyurur umarım.  Nepotizmin ne olup olmadığına beraberce karar vereceğiz.

3 thoughts on “Vapur’a Kaptan Seçme, Nepotizm”

  1. Pingback: Toplum ve Engel « Mahmut Tolon

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *