Din – Devlet ve Uzlaşma, Anayasa Kadar Mühim!

 

 

Sofistike kelimesi sofist kelimesinden, yani hitabet sanatına hakim insandan gelir. Bu iletişim ve bilhassa uzlaşma için hava ve su kadar önemli.

 

Seçim konusuna gelince ayrıştırma ve ya ben ya o demek işi daha basitleştiriyor. Bu ayrıştırıcı lisanın başarısını şu an Trump konuşmalarında izleyebiliyoruz.     Sonunda seçmen “benden biri olsun” diyerek oyunu veriyor. Uzlaşma için elzem olan olay oy vermede kabalaşıyor ve uzlaşı yaklaşımından farklı bir söylem ortaya çıkıveriyor. Belagat önemli, içerikten sapma da. Klasik felsefede batı sofistleri içeriğe daha sadık olanlar yani Sicilyalılar ve kelimenin güzel akımına daha fazla önem veren doğulu sofistler, yani eski Yunan’dakiler diye birbirlerinden ayrılırlarmış.

 

Sofist, laf ebesi de demek anlamına gelebiliyor ve sadece laf , içerikten yoksun diye anlaşılabiliyor.   Çevremdeki birkaç kişinin, ki hepsi yüksek okul okumuş tepkilerinden ve paylaştıklarından algıladıklarım beni neredeyse alarma geçiriyor ve yılın son ve yeni yılın ilk yazısında bu din ve devlet ayırımı hakkında yazmak istiyorum gare, gücüm ne kadar ise ve kaç kişiye ulaşır ise, en azından hac yolunda giden karınca misali. Belki çözüm önerilerimi  dikkat ile okuyan çıkar umuduyla.

 

1.Felsefe toplantısı; felsefe ile uğraşan bir emekli yaşını başını almış bir insan “felsefe bir bilimdir, öyle yattı, kalktı, rüyasında bir şeyler gördü, onu paylaştı demek değildir” deyiveriyor ve hemen sonra ekliyor: \”Rüyasında gördükleri felsefenin söylediklerinden daha iyi bir şeyler de olabilir ama o farklı bir olay “

 

  1. Birçok devlet kuruluşunda Cuma’ya gidenler ve gitmeyenler diye terfi kararı alınıyor. Ezan hoparlörle okunuyor ve hep Arapça. Halbuki 1950 yılında çıkan kanun bunu istenen dilde okunabileceğini açıkça yazıyor. Din Diyanet ile tekelde olduğu için çok seslilik yok .

 

  1. ODTÜ de yürüyüş mesafesinde birçok mescit olmasına rağmen spor sahasında namaz kılanlar ile kılmayanlar arasında sıkıntı doğuyor. Bir öğrenci ODTÜ kapatılsın yerine Üniversite açılsın diye bir pankart açıyor. Ne kadarı haset, ne kadar sürü güdüsü, ne kadarı politik söylemlerden cesaret alıyor, uzun uzun tartışmak gerek.

 

Bir ODTÜ mevzunu da bana “bizim zamanımızda, yani 70 li yıllarda ODTÜ de namaz kılanlar hep kılacak yer bulurlardı,  bir gösteri halinde namaz kılmazlardı, bu giderek artan bir tırmanış.” diyor ama orada da durmayıp “mümin olanlar aydın olamaz” gibilerinden de bir laf ediveriyor.

 

  1. Devleti yönetenler “burası Müslüman bir ülke” diyorlar ve bunda bir sofistike bir yaklaşıma gerek görmüyorlar. Halbuki Müslüman bir insan veya insanlar için kullanılır, bir ülke, coğrafya veya devlet için kullanılması en azından bu çağda yanlıştır.

 

5.   70 yaşlarında Fettullah hoca’ya yakın bir vakfa bağış yapmış bir insan için tutuklama kararı çıkıyor.  “Paralel örgüt” kapsamında “bağış yapanlara” sıra geldi ise, durum vahim demektir. 70 yaşlarında bir insanın kaç yıl ömrü kalmıştır ki bağış yaptı diye bir süreyi tutuklu geçirsin? suali akla gelmekte.

 

Hep bir paylaşım ve iktidar mücadelesi. Oy potansiyeli ve seçim. Bizler ve onlar ve seçimde %50 bizden olduğu sürece sorun yok mu? Yoksa sorun çok mu?

 

Uzlaşma gerek ve uzlaşma ‘da azınlıkların haklarına da saygı göstermek. % 2 civarında olan eşcinsel vatandaşlarımız seçim sandığında çok önemli bir yer kaplamasalar da kadın erkek hakları “batı” dinleri olan Yahudilik , Hristiyanlık ve Müslümanlık zamanından artık  çok farklı olarak hukuken değerlendirilseler bile, bugün uzlaşma için “ahlak ve sofistike lisan“ diyebileceğimiz kavramlar epeyce önem kazanabiliyor.

 

Bu konularda yapıcı bir yaklaşımla çözüm üretmemiz gerek. 2016’ nın ilk yazısında da bu sorunlara yapıcı ve basit bir çözüm önerisini (tekrar) sizlerle paylaşacağım.

 

 

 

1 thought on “Din – Devlet ve Uzlaşma, Anayasa Kadar Mühim!”

  1. Yani ne kadar haklısın; ve galiba hep haklı olmak en büyük haksızlık! Ş.

    31 Aralık 2015 Perşembe tarihinde, Mahmut Tolon yazdı:

    mtolon posted: ” Sofistike kelimesi sofist kelimesinden, yani hitabet > sanatına hakim insandan gelir. Bu iletişim ve bilhassa uzlaşma için hava ve > su kadar önemli. Seçim konusuna gelince ayrıştırma ve ya ben ya o demek > işi daha basitleştiri”

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *